Can Dündar: Tabandan gelmeyen barış kalıcı olmaz

Hamburg Özgürlük ve Demokrasi Platfformu tarafından, Hamburg Alevi Vakfı (Alevitischer Stiftungssaal) Salonu'nda düzenlenen 'Demokrasi ve Özgürlük Paneli'ne' Hamburg ve çevre eyaletlerinin yanı sıra Türkiye'li pek çok kesimden de büyük ilgi vardı.

Hamburg Alevi Kültür Merkezi Başkanı Cengiz Orhan'ın kısa açılış konuşması ile başlayan programda sahne alan Muhsin Omurca, Stand-Up gösterisi ile izleyenlere neşeli dakikalar yaşattı.

Sonrasında Gazeteci/Yazar Can Dündar, Avrupa Alevi Birlikleri Konfedarasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker, BDP ve HDP eski Milletvekili Selma Irmak ile Akademisyen Nil Mutluer alkışlar arasında sahnedeki yerlerini aldılar.

Berlin'de ilki düzenlenen Demokrasi ve Özgürlük Konferansı'nın ikinci ayağı olarak Hamburg'da düzenlenen panelin ilk konuşmasını yapan Akademisyen Nil Mutluer, panelin 'Hep beraber neler yapabiliriz?' sorusuna cevap bulabilmek amacıyla düzenlendiğine dikkati çekerek, ''Türkiye'de ciddi bir otoriterleşme var. Ya karanlığa gideceğiz, ya da aydınlığa gideceğiz. O yüzden bu aslında bir arama konferansı, birlikte hep beraber neler yapabiliriz? Bunu sizlerle konuşup, sonrasında bu konferanslara Zürih ve Paris'le devam edeceğiz.'' ifadelerini kullandı.

'Türkiye'nin potansiyeli heba ediliyor'

2015 yılında binlerce akademisyen ile birlikte "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisinin altına imza atanlardan biri olduğunu hatırlatan Mutluer, devamında imza atan akademisyenlerin sayısının arttığını ifade ederek, ''Sonrasında ben de Almanya'ya gelmek zorunda kaldım.'' dedi. Akademisyen Nil Mutluer'in ardından konuşan BDP ve HDP eski Milletvekili Selma Irmak, ''Bugün bu platformda olmak insana hem üzüntü, hem mutluluk veriyor. Mutluluk veriyor çünkü direnmeye devam ediyoruz, diz çökmüyoruz. Üzülüyorum çünkü Türkiye'nin önemli bir potansiyeli heba ediliyor ve sürgünde yaşamak zorunda kalıyor.'' diye konuştu. Konferans serisinin Berlin ile başladığını ve Hamburg ile devam ettiğini söyleyen Irmak, düzenlenen ve düzenlenecek konferanslarla Türkiye'deki demokrasi mücadelesine katkı vereceklerine inandığını söyledi. ''Türkiye'nin demokrasi açığını Kürtler olmadan kapatmak mümkün değildir.'' diyen Irmak, ''Türkiye'deki demokrasi güçlerinin şöyle bir handikapı var; Kendisini bir kurumun içine hapsedip çıkaramama hali var, 'Kim yaptı? Kimin imzası var? Kimin bayrağı önde gibi konular bizlere zaman kaybettirdi. Türklük ve Kürtlük gibi aşırılıkları bırakamazsak yol alamayız ve bu durum hep birbirimizin hassas noktaları olur, bizi bizden ayrı tutar.'' ifadelerini kullandı.

Demokratik Cumhuriyetin inşaası

Sonrasında söz alan Gazeteci/Yazar Can Dündar, 2016 yılında Almanya'ya gelmek zorunda kaldığını, Türkiye'ye demokrasinin geleceği inancı ve yeniden Türkiye'ye dönebileceği düşüncesi ile Almancayı çok iyi öğrenmediğini belirterek, ''Ancak gördüğünüz gibi halen buradayım.'' dedi. Berlin'de düzenlenen ilk konferansın özelliğinin Türkiye'deki bazı muhalefet partilerinin oluşturduğu ve kamuoyunda '6'lı masa' olarak bilinen oluşumun aksine tavandan değil, tabandan bir muhalefet oluşturmak olduğunu söyleyen Gazeteci Dündar, ''Bizler tabandan olmadığı takdirde barışın kalıcı olmayacağını gördük. Berlin toplantısı ile hasar tespiti yapalım, sonra yol haritası çizelim ve bu enkaz nasıl kaldırılacak gibi soruların cevabını aradık. Bu Toplantıda 'Sonrasında yerine ne inşaa edilecek, 'Demokratik Cumhuriyet' nasıl inşaa edilecek' tartışıldı. Şu anda Avrupa'nın belli başlı şehirlerinde kendimizi anlatıyoruz ve sizlerle moral alıyoruz. Türkiye'de umutsuzluğa kapılanlara mücadele ettiğimizin mesajını veriyoruz, bu giderek yaygınlaşacak, devam edecek ve katlanan bir etkisi olacak. Örneğin bir diplomasi heyeti ile Erdoğan dışındaki Türkiye'yi Avrupa'ya anlatmak istiyoruz, bu heyet sonbahardan itibaren çalışmaya başlayacak. Ayrıca bir Adalet Komisyon'u oluşturuldu.'' diye konuştu.

'Avrupa'ya büyük beyin göçü var'

Türkiye'de Akp iktidarı ile son 20 yılda büyük bir zehirlenme yaşandığının da altını çizen Dündar, tüm kurumların hükümet tarafından teslim alındığını söyledi. Akp rejiminin baskıları nedeniyle Türkiye'den Avrupa'ya büyük bir beyin göçünün yaşandığını söyleyen Dündar, ''Bu beyin göçü burada inanılmaz bir potansiyel yarattı.'' dedi. Son olarak konuşan AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, ''Hamburg'da bu toplantıya katılan tüm bileşenleri Türkiye'ye aktarsak, Türkiye'nin pek çok sorunlarını halledebiliriz. Buradaki bu toplantıda Atatürkçüler var, sosyal demokratlar, Aleviler, Kürtler tüm Türkiye'nin katmanları burada, bunu Türkiye'de hayata geçirsek Türkiye'de pek çok şey kendiliğinden çözülür. Bunu Türkiye'de başaramadığımız için böyle bir zihniyet işbaşında. Burada 70'lerden, 80'lerden beri siyasi nedenlerle sürgün olanlar var. İnsanlar birbirlerine destek temelinde bir araya gelirse, ancak o zaman sorunları ortadan kaldırabilir. Bizler Türkiye'de birlikteliği sağlayamadığımız için bu noktadayız. Türkiye'deki Alevi toplumu ise ne yazık ki can alıcı noktalarda kendi üzerine yüklenen tarihsel sorumluluğu yerine getiremiyor. Önümüzdeki yıl Türkiye'de düzenlenecek seçimler çok önemli. Bir yıl sonra bunlar yine işbaşında kalırsa Alevi inancına sahip insanların Türkiye'de yaşama şansı kalmaz. Bizim insanlarımızı o beş yıllık iktidarın devamında boğar bunlar, o yüzden Alevilerin bu sürece omuz vermesi gerekir.'' dedi. Program, verilen 15 dakika aranın ardından izleyicilerin sorularının konuşmacılar tarafından cevaplanmasının ardından sona erdi.

Haber/Fotoğraf: Hakan ARSLAN