Süheyla KAPLAN
Yunanistan (Sisam) adası dönüşü sonrası Avrupa Postası'nın telefonla sorularını yanıtlayan Akbulut olay anını şöyle özetledi: 'Türkiye'ye daha önce gerek AB Konseyi toplantıları gerekse HDP kongreleri vesilesiyle gitmiş ve herhangi bir sorun yaşamamıştım. Ancak bu kez çok şaşırdım doğrusu. Çünkü tarafıma yazılı olarak gelen herhangi bir soruşturma dosyası vs. yoktu. O nedenle de hazırlıksız gitmiştim. 3 Ağustos'ta Antalya Havalimanı'na indiğimde polisler tarafından alı konuldum ve apar topar sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifade vermek üzere nöbetçi savcılığa götürüldüm . Tam bu esnada gerek Alman Konsolosluğu gerekse Alman Dışişleri Bakanlığı'nın hotline numarasını arayarak durumu bildirdik. Onların da araya girmesi ile savcılıkta ifade vermeme gerek kalmadan serbest bırakıldım'.
Türkiye'de yargı ve adalet sistemininin keyfiliğinin anlaşılması açısından yaşadıklarının somut bir olay olduğuna dikkat çeken Akbulut 'Doğruyu söylemek gerekirse; hakkımda açılan soruşturma ve yakalama kararına ilişkin dosyanın tam anlamıyla silindiğine de emin değilim. Çünkü Türkiye'de Adalet Bakanlığı'nın hakkımda açılan dava dosyasını sildiği ancak İçişleri Bakanlığı nezdinde hala bir takım sorunların olduğu gelen bilgiler arasında. Bu nedenle tereddütüm hala çözülmüş değil' dedi.
Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkındaki soruşturmanın 2019 yılında sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımlar nedeniyle özellikle Türkiye'nin Afrin'e saldırısını eleştirmesinden dolayı açıldığını hatırlatan Akbulut, daha önce de sosyal medya üzerinde özellikle milliyetçi kesimler tarafından tehditler aldığına dikkat çekti.
Alman hükümetinin özellikle Kürt, Alevi kesimler başta olmak üzere muhalif kesimleri koruma noktasında yetersiz bulduğunu vurgulayan Akbulut, Türkiye'de seçim sonrası baskı rejiminin hala devam ettiğini söyledi.
Güvenlik gerekçesiyle 3 Ağustos'ta yaşadığı olayı kamuoyuna bildirmek istemediğini de ifade eden Akbulut 'Ben bu olayın kamuoyuna yansımasını açıkçası istememiştim çünü 3 Ağustos'ta görev ve iş için değil; aile ziyareti gerçekleştirmek üzere Antalya'ya gitmiştim. Uzun süre görmediğim amcam Kanada'dan gelmişti. Olaydan sonra ancak iki gün kalabildim. Daha sonra Kuşadası üzerinden Yunanistan'ın Sisam adasına geçmek zorunda kaldım' dedi.
Yurt dışından Türkiye'ye gitmek isteyen muhalif kesimlerin önceden mutlaka hazırlıklı olunması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Akbukut ''Türkiye'ye gitmeden önce muhalif içerikli yazılar paylaşanlar mutlaka avukat aracılığıyla haklarında herhangi bir soruşturmanun açılıp açılmadığını kontrol ettirsinler. Hazırlıksız gidilmesin' şeklinde konuştu.
Akbulut, seçim sonrası AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB üyeliği konusunda bazı mesajar verdiğini ancak bu konuda Alman hükümetinin daha dikkatli politika izlemesi gerektiğini söyledi.
SORU ÖNERGESİ VERECEK
Yaz tatili sonrası konu ile ilgili Alman hükümetinin yanıtlaması istemiyle soru önergesi vereceğini bildiren Akbulut 'Hangi koşullarda serbest bırakıldım? Türkiye-AB ilişkilerine bu olay nasıl dahil olacak? Diğer muhaliflerin durumu ne olacak? Bu gibi sorulardan oluşan soru önergesini Meclis tatilinden sonra vereceğim' dedi.
Bütün bu yaşadıklarının kendisini korkutmadığını ve yıldırmadığını ifade eden Akbulut, Türkiye'de güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının artık raflara kaldırıldığını sözlerine ekledi.
EKİM AYINDA TEKRAR TÜRKİYE YOLCUSU
Türkiye-Almanya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu'nun da üyesi olarak Ekim ayında Türkiye'de İstanbul,İzmir, Ankara ve Diyarbakır'da resmi temaslar gerçekleştireceğini söyleyen Akbulut 'Baskı dalgasına karşı muhalif kesimler olarak yılmamalıyız ve dayanışmamızı daha da artırmalıyız. Bu konuda her kesimden gelen dayanışma mesajlarına da teşekkür ediyorum. Dayanışma bir kez daha beni motive etti' dedi.
Kayseri doğumlu olan Akbulut, 2017 yılından beri Sol Parti Federal Milletvekili ve Türkiye-Almanya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu'nun da üyesi.
Federal Meclis'te göçmen haklarıyla ilgili çalışmalarıyla bilinen Akbulut, Mayıs 2022'de PKK'nın Almanya'da faaliyet yasağının kaldırılması yönünde mecliste önerge vermişti. Almanya'da 1993'ten beri yasaklı olan PKK, 2002'den beri de Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde bulunuyor.
Öte yandan Akbulut'un Türkiye'de kısa bir süre göz altına alınmasının ardından Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Genel Başkanı Frank Überall, Türkiye’deki siyasi olaylarla ilgili sosyal medya üzerinden yorum yapan Alman gazetecileri Türkiye’ye gitmemeleri konusunda uyardı.
Açıklamasında, "Eğer parlamenter dokunulmazlık bile Türkiye’de gözaltına alınmaktan korumuyorsa gazeteciler için tehlike çok daha büyük demektir" diyen Überall, "Geçmişte haberlerinde veya sosyal medyada Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan veya iktidar partisi AKP'ye yönelik eleştiriler yapan gazeteciler Türkiye'den uzak dursun" şeklinde bir ifade kullandı.