Erkan Baş, TBMM'de 23 Nisan Özel Programı’nda, ‘Bugün egemenlik maalesef halkın değil tek adamındır’ dedi. Meclis Başkanı, Baş'ın mikrofonunu kapattı.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, 23 Nisan’da Meclis’ten düzenlenen Özel Oturum'da yaptığı konuşmada, ''Bu ülkede çocuklar bayram kutlayamıyor” derken, “Egemenlik maalesef halkın değil tek adamındır” ifadelerini kullandı.
AKP’li vekiller Baş’ın konuşmasını sık sık bölmeye çalışırken, Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Baş'ın mikrofonunu bir süre kapattı.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın Genel Kurul’da yaptığı konuşmanına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na değinerek başlarken ''Bir, Meclis, sarayın noter makamına çevrilmiş durumda. İki, egemenlik maalesef halkın değil, tek adamın. Üç, çocuklar bayram kutlayamıyor çünkü bu iktidar, akıl dışı salgın yönetimiyle çocuklarımızı evlere hapsetmiş durumdadır'' dedi.
Baş konuşmasına, ''Değerli yurttaşlar, egemenlik konuşacaksak çocuklara bakacağız. Çocuklar mutsuzsa egemenlik tehlike altındadır. Mesela, 12 Eylül darbesi böyledir. Amerika’nın çocukları başarmıştır, bizim çocuklarımızın hayatına mal olmuştur. Onların açtığı yoldan yürüyenler, çocuklarımızın geleceğini çalıp memlekete bir saray rejimini reva gördüler. Bakın, memleket nereden nereye geldi: Adile teyzenin kuzucukları vardı, şimdi “tosuncuklar” var. Flüt çalmayı öğrenen çocuklarımız vardı, şimdi, maşallah at çalan at hırsızları var. Sermet Erkin’in şapkadan çıkarttığı tavşanla eğlenen çocuklar vardı, şimdi, el çabukluğuyla milyarlarca doları hiç edenler var. Demir parayla leblebi tozu için sıraya giren çocuklar vardı, şimdi milyonlarca liralık arabalarda pudra şekeri bulunduranlar var. Düzen böyle olunca da eğitimde, sağlıkta, özgürlükte, umutsuz gençlik oranında maalesef dünya sıralamasında dibe vuruyoruz ve bunlar sizin eseriniz'' diyerek devam etti.
‘İktidara soruyorum: Hangi yüzle?’
Baş, iktidarın çocuklar üzerinden yürüttüğü politikalara değinerek, ''Yüzlerce çocuğun annesi gözleri önünde öldürülürken İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmaya çalıştınız. Sizin çocuklarınız askere bile gitmedi ama yoksul çocuklarının tabutu başında propaganda yaptınız. Kendi evlatlarınıza gemicikler, villalar, yatlar, son model arabalar aldınız, makam mevki açtınız, oğluna bir pantolon alamadığı için canına kıyanları görmediniz; şimdi çıkmış, çocuk bayramı kutluyorsunuz. İktidara soruyorum: Hangi yüzle? Ceylan Önkol, Rabia Naz, Uğur Kaymaz, Berkin Elvan, Veysel Atılgan, Oğuz Arda Sel, Burak Oğraş’ın anne babalarının çığlığını duyuyor musunuz?'' dedi
Artık, hiçbir bayramı kutlayamayacak çocukların hesabını verdiniz mi? Veremezsiniz, vermeyeceksiniz. Çünkü kamudaki koltuklar, tek meziyeti reisinize sadakat olanlarla doldu. Kasalar boşaltıldı, halkın kefen parası ihtiyat akçesi bile harcandı, 128 milyar dolar buharlaştı, doğal kaynaklar, madenler, ormanlar, dereler parsel parsel satılıyor.
‘Siz Vahdettin gibi kaçamayacaksınız bile’
Baş, konuşmasına, AKP'lilerin çocukları tembihleyerek konuşturduğunu söyleyerek devam ederken, ''İşte bu yüzden siz gideceksiniz ve o çocuklar gelecek ama hangi çocuklar? Parti üyesi olduğu için değil; özel derslerle büyüdü, parasını bastırıp tez yazdırdı, sus deyince sustu, imzala deyince imzaladı, emredince göreve geçti, bırak deyince affını istedi, el kaldırdı el indirdi hiç değil. Zeki, çalışkan, azimli, hak ederek gelecek bu çocuklar ve o gün siz yargıda yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz. Evet, devran dönecek, parmağınızda oynattığınız adaletsiz yargı dönemi bitecek. Adliye koridorları lebalep hırsızlarla, avantacılarla, rüşvetçilerle, arsız müteahhitlerle dolacak. Bugün, bu halkı açlığa, sefalete mahkûm eden kim varsa; işçilere, gençlere, kadınlara kim el kaldırdıysa; evlatlarımızın canına kim kıydıysa hepsi hesap verecek. Kimse, yanına kâr kalacağını sanmasın. Hani, o, Vahdettin’e “soysuz” denmesinden rahatsız olanlar var ya onlara söylüyorum: O kaçtı, siz onun gibi kaçamayacaksınız bile'' diye konuştu.