Türkiye'de siyasi tablo yine çok bulanık, sular yine çok kirli akıyor.
Gündem her gün hatta saat başı değişiyor. Son yerel seçimlerde İstanbul’u kaybeden AKP bu yenilgiyi bir türlü içine sindirmeyince seçilmiş, iki kez seçim kazanmış İBB Ekrem İmamoğlu’na operasyon üstüne operasyon düzenliyor.
Bu girişimler kamu vicdanını sızlatıyor ve vicdanlı insanlarda karşılığı yok.
Ekrem İmamoğlu'nu seçen insanlar resmen isyanlarda, ortam çok gergin.
En sonda dün gece terör suçlamasıyla İmamoğlu’na ve Belediyesi’ne soruşturma açılmış durumda. Ortada bir suç yok ama. 16 milyonluk Metropole kayyum atamak, başkanını görevden almak çılgınca, vicdansızca bir eylem olur.
İBB’nin çalışmalarını manipüle etmek isteyen, politik bir vizyona sahip İmamoğlu’nun önünü kesmek isteyen güçler var.
İmamoğlu'nun aday olacağını mı düşünüp böyle yapıyorlar yoksa AKP ye yakın kişi, kurum, tarikat, vakıflar artık İstanbul'un dev bütçesinin kaymağını yiyemiyorlar, rant kayboldu ona mı kızıyorlar? hiç blemiyoruz.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 6'lı Masa'nın adayı olabilmek için hem CHP’yi hem de 6'lı Masa'yı ikna etmek adına büyük bir mücadele veriyor. Bu konuda önemli adımlar attı vizyon belgesiyle, yurt dışı gezileriyle ve güncel konularda evinin mutfağından çektiği videolarla.
AKP önce İmamoğlu’nu sonra da Kılıçdaroğlu’nu politik sahneden yok etmek istiyor elindeki’’ hukuk sopasıyla’’
Siyasi rakiplere seçmenleri isyan ettiren bu operasyonlara, hileleer, ayak oyunlarına ne gerek var Allahaşkına. Herkes bunların siyasi oyun olduğunu biliyor çünkü.
Tek siyasetçiler değil Medya’da abluka altında
Bence tüm bu politikalar toplumu daha da kamplaştıracak bir kazanç getirmeyecektir.
Şu an muhalif siyasiler, medya kurumları, sanatçılar inanılmaz mağduriyet ve haksızlıklar yaşıyorlar. Örneğin Tele1, Halk TV, KRT ve Fox TV kanallarına RTÜK cezalar yağdırıyor. Belediyeler, mahkemler bazı sanatçıların konserlerini iptal ediyorlar.
Almanya’da dört dörtlük bir ülke değil ama politikada bu tip antidemokratik uygulamaları, yasakları, ayak oyunlarını fazla tanımıyoruz.
Halk TV de Medya Mahallesi programını sunan deneyimli, cesur gazeteci Ayşenur Arslan’a RTÜK mimik cezası verdi inanılacak gibi değil.
Bu haksız operasyonlara, cezalara, tuzaklara tüm toplum tepki vermelidir. Vermemeleri siyasi ahlaka sığmaz. Siyasi rakibe her türlü cevap, müdahale, baskı ve zulüm meşru olamaz, olmamalı da.
Bu hangi görüşten parti, siyasetçi olursa olsun. Ülkede şu an siyasi rakiplere daha önce ender görülmüş düzeyde bir saldırı, hakaret , tuzak dönemi yaşanıyor.
Bunlar, geri kalmış, demokrasinin asla olmadığı üçüncü dünya ülkelerinde oluyor. Aslında hakaret etmeden, çamur atmadan, itibarsızlaştırmadan ve şeytanlaştırmadan da siyasi rakibe ‘’ayar’’ verilebilir.
İktidara yakın CHP bu süreci iyi yönetmeli
Süreç iyi yönetilmezse tarif edilemez riskler kapıda görünüyor.
Sığınmacılar konusunda kendine has düşük olmayan tepkiler veren Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi asla hafife alınmamalı. Özdağ hem kararsız seçmenden hem İYİ Parti tabanından hem de küskün MHP ve CHP’den hatta iktidarda olan AKP’nin tabanından bile oy alabilir.
AKP’nin 20 yıllık iktidarı sona yaklaşmış bulunuyor. Hayat pahalılığı, enflasyon, halkın alım gücünün aşırı düşmesi, yüksek işsizlik rakamları, rüşvet, iltimas, yanlış göç, sığınmacı, dış politikası, bağımsız medyaya, muhalefete göz açtırmayan baskıcı politikaları nedeniyle bir çok AKP'li seçmeni bile bezmiş durumda. Yığınlar değişimden yana.
CHP ve yöneticileri tüm yukarda saydığım olumsuz AKP politikalarına rağmen yazın yapılacak seçimi asla çantada keklik görmemeliler. Seçimi kazanmak için öncelikle taban kaybedilmemelidir. Yüzde 25'ler de seyreden oy oranı da, bandı da en az yüzde 30'a çıkarılmalıdır.
Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza CHP Yurtdışı Birlikleri tarafından Berlin, Frankfurt, Hamburg, Köln ve daha başka bazı şehirlerde protesto edildi ama Yurtdışı Örgütlerinde hala sıkıntılar var. Görevden alınan eski Birlik yöneticileri ve Birlikler içindeki üye farklı sesler, görüşlere imkan tanınmalı, onlar tekrar partiye kazandırılmalıdır diye düşünüyorum.
CHP yönünü sola da dönmelidir
CHP ayrıca hem burada Avrupa’da hem de Türkiye’de HDP ve soldaki oluşumlara, Sol Parti, EMEP, TİP, TKP'ye seçim sürecinde daha sıcak davranmalı onlarla ortak seçim çalışmaları yapmalıdır. Bu tabandaki milyonların dileğidir tek benim değil.
CHP mitinglerine Halkevlerini, Sendikaları önemli STK'ları da mutlaka çağırmalı onlarda kürsüden kısa konuşmalar yapmalılar. CHP, AKP ye alternatif olmak istiyorsa yönünü mutlaka sola dönmesi lazım.
CHP Avrupada’ki Sosyal Demokrat ve Yeşiller partileriyle daha sıkı diyaloğa geçmeli Bir de CHP başta Almanya'da şu an hükümette yer alan Sosyal Demokratlar, Yeşiller Partisiyle daha sıkı bir diyaloga, görüş alışverişine girmeli onların tecrübelerinden faydalanmalıdır. Bunu her iki partinin Milletvekilleri ve yöneticileri her görüşmemizde dile getiriyorlar. Bu dayanışma hayata geçerse çok anlamlı olacaktır.
Bu Alman partilerin tabanında Türkiye'deki muhaliflerle, laik insanlarla uygar dünyadan kopmak istemeyenlerle büyük dayanışma arzularını görmekte, duymaktayım.
Bunu dün 90’nın üzerinde SPD Meclis grubundan Milletvekillinin İmamoğlu’yla ilgili dayanışma açıklamasıda göstermektedir.
AKP ne kadar Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudilerle buluşuyor, yardım istiyor, alıyorsa, bazı projelerde birlikte çalışıyorsa CHP de o kadar Avrupa’daki kardeş, kendisine yakın siyasi partilerle buluşup bunu pekala yapabilir.