MEDYA

The Economist yazdı: 'Oklar Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor'

The Economist dergisi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na geniş yer ayırdı.

Dergideki makalede Kılıçdaroğlu'nun “Erdoğan yargıya baskıyı arttıracak, özgür medyayı susturmaya çalışacak ve Yüksek Seçim Kurulu’nu manipüle etmeye çalışacak. Ancak ona sandıkta bir ders vereceğiz.” ifadeleri dikkat çekti.

İşte o yazının tamamı:

“Sosyal demokrat bir parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu hayatının en büyük mücadelesine hazırlanıyor. Partisinin Genel Merkezinde, “Erdoğan gitmemek için her şeyi yapacaktır” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu önümüzdeki sene yapılmasını beklenen seçimlerle alakalı düşüncesini paylaşıyor. “Erdoğan yargıya baskıyı arttıracak, özgür medyayı susturmaya çalışacak ve Yüksek Seçim Kurulu’nu manipüle etmeye çalışacak. Ancak ona sandıkta bir ders vereceğiz.”

Erdoğan’ın rakipleri saflarını sıklaştırıyor. 28 Şubat’ta CHP’nin de içinde bulunduğu 6 muhalefet partisi ortak bir mutabakata imza attı. Planları arasında Erdoğan’a sınırsız yetki veren Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni kaldırmak, Parlamento’ya yeniden güç kazandırmak, mahkemeler ve Merkez Bankası başta olmak üzere devlet bürokrasisini yeniden ayağa kaldırmak var. İttifak henüz Cumhurbaşkanı adayını açıklamadı. Ancak tüm oklar Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor.

Erdoğan ve partisi AKP bugün olduğu kadar hiç zayıf gözükmemişti. Erdoğan’ın düşük faiz konusundaki yanlış ısrarından dolayı, ülkedeki enflasyon yüzde 54’ün üzerine çıktı. Sene başından beri uygulanan döviz mevduat garantileri ve yoğun Merkez Bankası müdahaleleri ile daha fazla destek bulan Türk Lirası şimdi de Ukrayna’daki savaştan ötürü darbe alıyor. Erdoğan’ın sakin bir yaz ve milyarlarca dolarlık turizm geliri üzerinden umut ettiği ekonomik iyileşme, Ukrayna’daki Rus füzeleri ile darmadağın olmuş durumda.

Odatv'nin aktardığı habere göre, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı doğru kullanmak istediği rüzgar 2019’da başladı. CHP ve esas ortağı İYİ Parti yerel seçimlerde Türkiye’nin en büyük altı şehrinin beşinde (İstanbul da dahil) AKP’ye karşı üstünlük sağladı. Muhalefet ittifakını birleştiren Kılıçdaroğlu bu başarıda büyük bir rol oynadı.

Birçok muhalif seçmen Kılıçdaroğlu’nun yanlış aday olacağından endişeli. Ciddi bir oya sahip olmasına rağmen, potansiyel üç muhalif Cumhurbaşkanı adayı arasında Erdoğan’a karşı anketlerde en düşük çıkan Kılıçdaroğlu. Tüm siyasal kültürün yeniden yapılanması gerektiği bir ülkede, nazik ve neşeli tavırlı, gözlük takan emekli bir bürokrat gençleşmenin sembolü olarak gözükmeyebilir.

Ancak, Kılıçdaroğlu’nun bunu telafi eden çok sayıda özelliği de var. Son 10 senede partisinde yaptığı değişiklikler bunu gösteriyor. Kılıçdaroğlu partisini sadece laiklik odaklı değil, her anlamda daha ılımlı ve kucaklayıcı bir noktaya çekti. Bu değişiklik ile zıt görünen tek tutum ülkesindeki 4 milyon Suriyeli ile ilgili aldığı pozisyon olabilir. Kılıçdaroğlu Suriyelileri zorlamadan, ülkelerinin yeniden inşasına katkıda bulunarak dönmelerini ikna etmeyi savunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun elindeki en büyük güç, muhalefetin kalanı tarafından kendisine duyulan güven olabilir. Erdoğan’ın ülkenin başına dayattığı sistem Cumhurbaşkanına öyle geniş yetkiler içeriyor ki, bu gücün suiistimal edilme riski çok büyük. Diğer muhalefet liderlerinin bizzat kendileri dışında, direksiyonun başında olması konusunda en rahat ettikleri kişi Kılıçdaroğlu’dur. CHP lideri iyi bir Cumhurbaşkanında olması gereken özelliklere sahip olsa da hala iyi bir aday olduğunu ispat etmesi gerekiyor.