Ben bu misyonu gerçekleştireceğim.
Tanrı bu misyonu yerine getirme görevini bana verdi.
Benimle beraber olmayanlar ezilecektir.“
(Adolf Hitler / 12 Şubat 1938)
Dünyayı kana bulayan Hitler, 12 Şubat 1938’de halka böyle sesleniyordu.
1930 sonrası Almanya`da yükselen NAZİLER, uluslararası siyesetin aracı olarak DİNİ kullanmaya başlayacaktı.
Baş düşman ise Komünizm'di.
Topluma Komünizm`in Tanrı tanımazlık olduğunu sürekli aktarırken, kendilerinin DİNİ BÜTÜN kimseler oldukları vurgulanıyor, parti toplantılarını kilise çevrelerinde gerçekleştirmeye özen göstererek, propoganda amaçlı çekilen fotoğrafları toplumun her kesimine sunmaya başlamışlardı.
Kitlelere verilmek istenen MESAJ şuydu:
„Biz, NAZİLER dindar Hıristiyanlarız, Komünizm`in yaydığı tanrısızlık inancıyla YANLIZCA BİZ başa çıkarız!
Benimle/Bizimle olun!“
Benimle/bizimle beraber olmayanlar ezilecektir!“
Adolf Hitler etrafında REİS MİTİ oluşturan Nazi ideolojisi, kendini kabul ettirmek için gazete, dergi, kitap, miting, toplantı, sanat, müzik, sinema ve radyo gibi her türlü iletişim aracını tek elden yönetecek, bu görevi de halkı aydınlatma ve propaganda bakanı olan Joseph Goebbels üstlenecekti.
1920`lerde Komünizm`e sempati duyan, LENİN hayranı Joseph Goebbels, 1925`de Naziler‘e katılmasıyla Hitler ve Naziler‘in en güçlü propoganda silahına dönüştü.
Propaganda bir sanatsa -ki Hitler en başından beri buna inanıyordu- Joseph Goebbels bu alandaki en büyük silahıydı.
Bu alanda onun şeytani bir dehası vardı.
Bugün, 80`yıl sonra Joseph Goebbels`in kullandığı propoganda silahlarının. Daha modern tekniklerle kullanıldığı, günümüzde kullanılan bu propoganda metodların ise 80 yıl önce Naziler tarafından kullanılan metodlara dayandığı sosyologlar tarafından dillendirilmekte.
Peki neydi Naziler`i başarıya taşıyan stratejiler:
1. Gerçeği öldürme: 1930`larda Goebbels, yardıma muhtaç yüzbinlerce haneye ulaşıp gıda yardımı yaparak, Nazi doğrularını dayatmış, topluma “zayıf”, “tembel” ve “korkak” duyguları aşılayarak gerçeği öldürüp manupule etmiştir.
2. Nefret duygusunu diri tutma: 1930`lerden örnek vermeye gerek yok! Son Amarikan seçimlerinden örneklemek daha çarpıcı olur. Trump’un seçim öncesi sürekli olarak vurguladığı ve hatta başparmağı ile işaret ettiği yoksul Mexikalılar vardı ya hani…
Ne diyordu Trump onlar için?
“Mexikalılar ülkemize uyuşturucu ve kaos taşımakta, kızlarımıza, kadınlarımıza tecavüz etmekte! beni seçmezseniz karınız kızınız malınız……..”
3. Siyaseti sokaklara taşıyıp kaos yaratma: Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, ülkesindeki yaklaşık 3 milyon uyuşturucu bağımlısını "öldürmekten mutlu olacağını" söyleyiverdi iktidara gelir gelmez, başlattığı uyuşturucuyla mücadeleyi 2. Dünya Savaşı'nda Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası'nın işlediği Yahudi Soykırımı ile karşılaştıran Filipinler Devlet Başkanı Duterte, „Hitler 3 milyon Yahudi'yi katletti. Filipinler'de 3 milyon uyuşturucu bağımlısı var. Ben de bunları katletmekten mutlu olacağım. Hitler'in kurbanları masum kişilerdi. Benim hedefimdekiler ise suçlular“ deyip sokaklarda kaos yaratma peşindeydi…
4. Sınırları zorlayıp, toplumun sinir uçlarına dokunma
5. Dünyaya sunabileceğiniz bir ideololoji yaratma
6. Kanunları kontrol edebileceğiniz şekilde düzenleme
4.5.6.‘inci maddelerin altını doldurmaya gerek var mı?
Var diyenler lütfen dönüp sağına soluna baksınlar!.