Solingen'deki ırkçı saldırı 28. yılında unutulmadı

Almanya'nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993'de bundan 28 yıl önce ırkçıların evlerini kundaklaması sonucu hayatını kaybeden Genç ailesinin 5 ferdi yaşamını yitirmişti.

Dünyanın gözü önünde, ırkçı-milliyetçi-faşist zihniyetler tarafından yaşadıkları ev ateşe verilerek hunharca öldürülen bu ihsanları çığlıkları bugün dahi kulaklarımızdan gitmiyor.

Solingen saldırısında 28 yılı önce ırkçı-milliyetçi ve faşist zihniyetin kurbanı olan Genç ailesinin beş ferdi, göçmenlerin bir daha unutulmamak üzere kalplerine gömülmüştür.

Genç ailesi bu saldırılar karşısında susmadan usanmadan ve korkmadan milliyetçi, ırkçı ve faşist saldırıları dünyanın gözü önünde yaşamları sürecince lanetleyip ve kınamışlardır.

Almanya tarihi bu tip ırkçı, milliyetçi, faşist ve yabancı düşmanı saldırılar ve kara lekeler ile doludur.  

Almanya'yı kendilerine ikinci vatan olarak seçen bu insanların beklentileri ezilmeden horlanmadan eşit şartlar altında barış içinde birlikte yasamaktı.

Solingen olaylarını kınayan büyük bir topluluk, buna benzer ırkçı, milliyetçi ve faşist saldırının bir daha tekrarlanmaması için bir ağızdan haykırmışlardı.

Aynı zamanda ırkçılığa, milliyetçiliğe ve yabancı düşmanlığına karşı köklü, kalıcı tedbirlerin alınmasını önermişlerdi.

Tüm göçmen azınlığın yaşamış olduğu Avrupa toplumlarında kendi renk ve farklılıklarıyla bir arada barış ve huzur içinde yaşamasını sürekli kesintiye uğramadan, ezilmeden, horlanmadan eşit şartlar altında birlikte yaşamaları öneriliyordu.

Solingen saldırısı, Almanya'nın ırkçı, milliyetçi ve yabancı düşmanı tarihinde ne bir ilk, nede bir sondur.

Göçmenler ve Genç ailesinin acısı hala sürerken Almanya'nın Köln kentinde Keup Caddesi'nde 22 kişinin yaralandığı bombalı saldırı düzenlendi.

Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü, Almanya'da 8'i Türkiye kökenli biri Yunanlı ve bir Alman polisi toplam 10 kişiyi hunharca öldürdü.

Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist (NSU) terör örgütüne, Anayasayı Koruma Cemiyeti polislerin de yardım ettiği kamuoyunda yansıdı. Evrakların çoğunun yok edildiği de bir gerçek olarak su yüzüne çıkmıştır. Bunlara ek olarak SPD ve Yeşiller koalisyon hükümeti ile yönetilen Hessen eyaletinde istihbarat örgütünün dosyaya koyduğu 120 yıl gizlilik kararı katliamların açığa çıkmasını engelliyor. 

NSU dosyası bizzat Hessen istihbaratı tarafından arşive kaldırıldı.

O halde soruyoruz;

NSU cinayetlerinde devlet bazı şeyleri gizliyor mu? NSU’nun istihbarat ve polis içinde bağları mı var? Gizli dosyanın bu soruları açıklığa kavuşturacağı ve olası yeni cinayetleri önleyebileceği gerekçesiyle acilen açılması gerekiyor. Hessen istihbaratı ise çalışmalarını tehlikeye sokacağı gerekçesiyle dosyanın açılmasını reddediyor.

Almanya'da arka arkaya yaşanan ırkçı, milliyetçi, faşist saldırılar durmak bilmezken Almanya'nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020'de ırkçı terörist Tobias Rathjen tarafından şehir merkezindeki iki kafeye düzenlenen saldırı sonucu 4'ü Türkiye kökenli, 9 kişinin katledilmesi yine Almanya'nın tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

Bunlara rağmen Almanya, ırkçılık, milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı tarihi ile hala yüzleşip ders çıkartmamıştır.

Tüm bu saldırılar yetmiyormuş gibi; ülkesindeki savaşlardan, politik baskı ve tabiat afetlerinden kaçarak Almanya'ya gelen ilticacıların kaldıkları yurtlara saldırıp bu insanları yaralayıp öldürdükleri de oldu.

Bu milliyetçi, ırkçı ve yabancı düşmanlığı saldırıları karşısında Almanya, bu yüz kızartıcı tarihi ile yüzleşip, ülkede yaşayan göçmenlerin insanca yaşamaları için köklü tedbirler almalıdır.

Göçmenler yarım asırdan fazla bu ülkede yaşamalarına rağmen hala ikinci sınıf insan olarak görülüyor. Tüm eşit şartlarda demokratik hakları verilmediği sürece saldırılar durmak bilmeyecektir.

Almanya milliyetçi, ırkçı, faşist ideolojilerle dolu tarihi ile yüzleşmediği sürece temize çıkamayacaktır.

Almanya'nın tüm bu milliyetçi ırkçı ve faşist saldırılarla dolu tarihine dönüp baktığımızda çıkartacağımız dersler şunlardır: günümüz koşullarında yeniden barış içinde yaşamak için gerekli olan tüm şartları yerine getirmektir esas olan.