Sivil itaatsizlik kampanyası neden gerekli?

CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan nihayet aklı başında bir çağrı!

Devleti ve bütçesini babasının çiftliği gibi kullanan Saray çetesi'nin emirlerini dinlememe ve uygulamama çağrısı sonuna kadar desteklenmelidir. Sivil itaatsizlik kampanyası başlatılarak her türlü pisliği ayyuka çıkmış AKP çetesi'nin suçlarına ortak olan çıkarcı devlet memurları şimdiden teşhir edilmeli ve Halk'ın yasal haklarına sahip çıkması sağlanmalıdır.

Şurası artık kesin, AKP çetesi, kendi hukuksuzluğuna,ve eşkiyalığına uyan bir anayasa hazırlığı içinde. Bunu da gerçekleştirdikten sonra açık faşist diktatörlüğüne giden yolu açmış olacak. Ve kendi dışındaki her türlü muhalefeti " Fetöcü, bölücü, vatan haini " suçlaması ile tam anlamıyla susturma'nın yollarına başvuracaktır. Sayıları artarak yapılan ceza evleri boşuna yapılmıyor. Nitekim daha şimdiden Kılıçdaroğlu gibi pısırık bir muhalefet parti liderini bile "milli güvenlik sorunu" gösterip içeri tıkma'nın ön koşullarını hazırlıyor.

Yandaş ve yalaka basını, SABAH, Yeni AKİT, Yeni Şafak ve Türkiye gibi gazetelerinde darbe korkusu işleniyor. Bu darbe korkusu üzerinden son darbeyi vurma hazırlıkları olduğu kesin. 15 Temmuz darbe oyunu'na benzer son darbeyi yapabilmek ve kendi diktatörlüklerini açıkca ilan edebilmek için her türlü yalan, komplo, ve provakasyon eylemlerini devreye sokacaklar. Sağda, Solda patlayan bombalar, cinayetler, kışkırtmalar artacak. Ardından " vatan tehlike de, dış güçler ve iç hainler vatanı parçalamak için harekete geçti." yalanı sürekli işlenerek, bildik " Vatan, millet, ezan, bayrak ve dinimiz için haydin savaşa! " naraları atılacak. Bunu 15 Temmuz 2016 darbe oyunu ile başardılar. Bu sefer başarma şansları az olsa da bunu deneyecekleri açık.

Öte yandan her alanda başlayan çöküş ve çürümeyi daha fazla durduramayacakları da bir gerçek. Hem iç politikada hem dış politika da tıkandılar. Taliban gibi orta çağ kafalı şeriatçı katil sürüsünü en üst düzeyde ağırlayarak, Afganistan'da yatırım yapacak ve orayı da çapulcu firmaları ile soyacak zemin arıyorlar.

Çerçiciler gibi geri Afrika ülkelerini dolaşarak mal satma, oraların da ucuz iş gücüne, ucuz zenginliklerine çökme peşindeler. Ama gerek dışar da, gerekse içerdeki çapulcu kazanımlarından Halk'ın yoksulluğuna verebilecekleri bir sus payı yok. Katlanarak artan zenginlikleri'nın altında katlanarak artan bir yoksulluk var. Orta sınıf denilen küçük esnaf ve orta ölçekli işletmeler, ve çiftçiler iflas etmiş durumda.

Diğer taraftan katlanarak artan dış borçlar var. Bunun altından kalkabilmek için sürekli zamlardan ve vergileri artırmaktan başka çareleri yok. Ayrıca, TL'nin sürekli erimesi, yükselen enflasyon, aynı zamanda sürekli düşen satın alma gücü, artan işsizlik ve yoksulluk demek. Şu an ülke'nin durumu, kumar borcunu ödemek için her şeyini sattıktan sonra halkını da borcuna karşılık satan kumarcı bir iktidar tarafından yönetiliyor olmasıdır.

Halk, karısını borcuna karşılık pazarlayan bir kumarcı'nın karısı olmak istemiyorsa, artık ayağa kalkmak, ülkesine ve namusuna sahip çıkmak zorundadır. Bu anlamda, bu iktidar'ın yalakalığını yapan, satın alınmış, çıkarcı memur, amir takımından da hesap sorulacak çıkışı doğrudur. Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu'nun geç de olsa Tayyip çetesine hizmet eden memurları uyararak, itaatsizlik çağrısı yapması desteklenmelidir diye düşünüyorum.