Sevgili okuyucular,
Son günlerde sivil faşist saldırılar, yoğunlaşarak ivme kazanmaktadır.
30 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kalmıştır. Partilerin seçim çalışmalarının yoğunluk kazandığı bir süreçte, ülkenin birçok alanında, Türkiye’nin, Ege, Batı ve iç kesimlerinde sivil faşist saldırıların yoğunlaştığına ilişkin haberlerin yaygınlaştığını görmekteyiz.
Ülke gündemi, AKP kurmayları ve Başbakan R.T. Erdoğan’ın aile çevresinin karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna kilitlendiği bir süreçte. Sivil Faşistlerin saldırılarını ve linç girişimlerini görmemezlikten gelemeyiz.
Ellerinde, demir çubuklar, kesici ve darbe vurucu aletlerle, sadece kendisi gibi düşünmeyenlere vahşice saldırılara girişebilmektedirler.
Saldırganlıklarına bakıldığında, bu canilerin insan kanı içmeye yeminli olduklarını görebilmekteyiz.
Dün İzmir Urla’da, bugün Aksaray da, bir araya gelen organize olmuş, sivil faşist gruplar, Halkların Demokratik Partisi HDP in, Parti büroları ve seçim bürolarına vahşice saldırabilmektedirler.
Bu vb. saldırıları daha öncede, ülkemiz ve halklarımız yaşamıştı.
Sivil faşist organize suç çetelerinin saldırılarında, öne çıkan, ‘’bismillah, ya Allah, Allaha ekber’’ ve ‘’tek bir’’ seslerinin yükseldiğini gözlemleyebilmekteyiz.
Sivil faşistlerin, bu organize mafya çetelerinin, bu ve benzeri slogan ve söylemlerle saldırılarında, yüzlerce günahsız insanı katlettikleri ve binlercesini yaraladıkları kamuoyunun hafızalarında ki, yerini korumaktadır.
Malatya ‘da, Sivas’ta, Maraş’ta ve Çorum, da, bu sivil faşist ve mafya çetelerinin, ‘’bismillah, ya Allah, Allaha ekber’’ ve ‘tekbir’
naralarıyla katliamları gerçekleştirdiklerini, yüzlerce Alevi ve sivil insanı katlettiklerini Türkiye kamuoyu bilmektedir.
Faşist saldırıların yeniden, sadece kendileri gibi düşünmedikleri ve Kürk kökenli oldukları için, demokrasi güçlerine saldırması tesadüfü değildir. Kendilerine ülkücü, ulusalcı vb. yakıştırmalar yaparak, saldırılarda bulunan faşist, mafya çetelerine ve saldırılarına göz yumulmamalıdır.
Türkiye toplumunu, AKP iktidarından, ‘kurtaracağını’ rüşvet ve yolsuzluktan, ‘arındıracağını’ meydanlarda topladıkları kalabalıklara anlatma zahmetinde bulunanların, bu sivil faşist saldırıları görmezlikten gelmeleri manidardır.
Gözlerini, zihinlerini sadece AKP iktidarının yıpranması ve Erdoğan’ın, iktidardan alaşağı edilmesine kilitleyenler. Yanı başında, kendilerine, ülkücü, ulusalcı diyerek, Kürt ulusuna ve onların temsilcilerine yapılan vahşice saldırıları görmezlikten gelenler, bu saldırıların sorumlularına ortak olmuş olurlar.
Sivil faşist saldırlar hiçbir şekilde, maruz karşılanmamalıdır. Bu saldırlar sadece, Halkların Demokratik Partisine, HDP e, yapılmış olarak algılanmamalıdır. Bu sivil faşist saldırılar, Türkiye halklarına, demokrasi güçlerine ve demokrasiye yapılmış bir saldırı olarak algılanmalıdır.
Kürt ulusu nezdinde, Türkiye demokrasisine yapılan bu saldırlar karşısında, demokrasi güçleri ve kendini demokrat kabul eden her kesimin, dik durarak, sivil faşist saldırılar karşısında tavır almalıdırlar.
Seçim çalışmaları engellenen, Halkların Demokratik Partisi HDP, ülkemizin bir gerçekliğidir. Seçimlerde yer almaları ve kendi çalışmalarını özgürce yapma hakkına sahiptir. Hangi nedenle olursa olsun, Halkların Demokratik Partisinin, seçim çalışmaları engellenemez. HDP, seçim çalışmalarına katkı sunanlar, kendini özgür ve güvende olarak seçim çalışmalarını yapmalıdırlar.
06. Mart 2014 Aliekber Pektaş
Twitter: AliekberP
Facebook: aliekberpektas