Avrupa da genellikle de Almanya’da, gerici sağcı Türk kökenli mültecilerin kurdukları dernekler ve de üst kuruluş federasyon ile yeni bir getto oluşturuluyor. Bu dernekler, Almanya dâhil diğer ülkelerde, politik-sosyal-kültürel platformlarla, partilerle, sosyal kuruluşlar, sendikalar ve kiliselerle hiçbir bağ kurmuyorlar.
Kendi içlerinde, ülkelerindeki milliyetçi, ırkçı ve şoven ideolojiler ile yaşıyorlar. İşin garip tarafı da yaşamış oldukları ülkelerdeki insanları, milliyetçi, ırkçı ve İslam düşmanlığı ile suçluyorlar.
Kendi milliyetçi ırkçı ve şoven yönlerini görmezlikten geliyorlar. Kendileri gibi düşünmeyenleri, hangi ulustan olursa olsun, düşman olarak görüyorlar.
Avrupa’ya Türkiye'den gelen Türk, Kürt demokratları, sosyalistleri, ilericileri kısacası AKP karşıtı olan herkesi, Türkiye hükümetine jurnallemekteler.
Kendi deyimleri ile bu ihbarcılıklarını, yurt dışında AKP’ye lobi çalışmaları yaptıkları şeklinde lanse ediyorlar.
Ülkemizdeki AKP, MHP ve Vatan partisinin milliyetçi, ırkçı, şoven ideolojilerini ve politik yaşamlarını Avrupa’da da sürdürüyorlar.
Türk İslam Birliği’nin (DITIB) önceleri Almanya da ki kiliseler ve partiler ile ilişkisi vardı. Bazı Eyaletlerde din dersi veriyorlardı. Hassen eyaletinde bu hak DITIB’in elinden geri alındı. Bazı eyaletlerde de dini kuruluş olarak tanınmasına rağmen son günlerde AKP ye yakınlığı nedeniyle askıya alınıyor. Türkiye iktidarının politikası DITIB üzerinde ağırlıklı olduğu için, hiçbir Alman kuruluşu ve partisi onlarla birlikte çalışmak istemiyor.
Türk İslam Birliğinin imamları hala Türkiye'den geliyor. Ve bunların zaman zaman savaş kışkırtıcılığı yaptıkları kamuoyuna yansıyor. Bu haliyle DITIB, tamamıyla AKP'nin Avrupa’da ki arka bahçesi haline gelmiştir diyebiliriz.
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD)
UETD, başından beri AKP'nin yurt dışı örgütü olarak çalışmaktadır. Türkiye'den gelen göçmenleri AKP ye örgütlüyor. Alman partileriyle, kilise ve sivil toplum örgütleri ile hiçbir kontağı yok.
MHP'nin yurtdışı şubesi konumundaki Türk Federasyonu ise, milliyetçi-ırkçı ve faşist ideoloji ile örgütlenmiş durumda. Bozkurtlar olarak biliniyorlar ve Anayasayı Koruma Kurumu tarafından izlendikleri söyleniyor.
Vatan Partisi: Bunlar da Atatürkçü Düşünce Dernekleri içine sızarak, bu örgütleri çoğu şehirlerde ele geçirdiler. Nasyonal Sosyalist bir çizgiyi savunuyorlar. AKP’nin Türkiye de Kürtlere, ilerici ve Alevi demokratlara karşı uyguladığı politikayı, bunlar da Avrupa’da onun maşalığını yaparak uyguluyorlar. Bazı şehirlerde derneklerde, Atatürk'ün görüşlerini savunan gerçek Atatürkçülerin de olduğunu söyleyebilirim.
Diğer Atatürkçü dernekleri ise, bunları sahte Atatürkçü olarak niteliyorlar.
İslam Toplumu Millî Görüş’ün (IGMG) faaliyetleri de Anayasayı Koruma Kurumu tarafından gözetim altında olduğu açıklandı.
Bunlar da şimdi, AKP tarafına geçenler ve Saadet Partisi yanlıları olarak ikiye ayrıldılar.
Bu örgüt de devamlı Israil düşmanlığı yapmaktadır. Bu sağcı derneklerin tümünün Avrupa'daki göçmen hareketine çok büyük zararları dokunmaktadır.
Bu dernek ve federasyonlar, Türk büyükelçisi ve Konsolosluklar tarafından dini ve milli bayramlarda çağrılır ve birlikte kutlama yaparlar. Diğer göçmen dernekleri ise buralara çağrılmazlar.
Yandaş medyanın dışında ki diğer basın kuruluşları da bu toplantılara çağrılmazlar. Türkiye'den gelen politikacıları, Elçilik ve konsolosluklarda bu gerici örgüt temsilcileri ile karşılarlar. İsimleri de yurtdışındaki sivil toplum kuruluşlar olarak geçer. Elçi ve konsoloslar, AKP tarafından seçilerek gönderildikleri için AKP’ye ters düşen hiç kimse bu toplantılarda olmaz.
Bu dernekler ve federasyonlar zaman zaman kendi aralarında bir araya gelip, Avrupa ve Almanya da ki yabancı düşmanlığı, ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmi kınarlar. Kendilerinin milliyetçi, ırkçı ve şoven yönlerini görmezlikten gelerek yaptıkları bu açıklamalar, Alman halkı ve ilericiler arasında her zaman alay konusu olur.
Avrupa ve Almanya da milliyetçilik, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının olmadığını elbette ki demek istemiyorum. Bu kavramlar Almanya da kültürel birer olgudur.
Burda şunu vurgulamak isterim ki; milliyetçilik, ırkçılık ve şovenizm kimin tarafından uygulanırsa uygulansın halk düşmanı ideolojilerdir. Her türlü milliyetçiliği, ırkçılığı ve şovenizmi kınamak gerekir.