Daha doğrusu ‘yaşlılıkta fakirlik’in engellenmesi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Federal Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen, Almanya’da yıllarca çalışıp da emekli olanlar arasında aldıkları emekli aylığıyla geçinemeyen onbinlerce kişi olduğuna dikkat çekti.
Şu anda bazı önlemler alınmaması durumunda 2030 yılında ‘yoksulluk sınırının’ altında emekli aylığıyla geçinmek zorunda kalacakların sayısının 1.3 milyonun üzerine çıkacağına da işaret etti. Aslında Bakan von der Leyen, Almanya’da kanayan bir yaraya parmak bastı. Almanya gibi gelişmiş bir sanayi ülkesinde 35 yılı aşkın süre çalışan ve aralıksız olarak emeklilik sigortası primi ödeyenlerden bazıları şu anda 850 Euro’nun altına emekli aylığı almaktadır. Başka bir deyişle; kendilerine ödenen emekli aylıkları ile geçinemedikleri için bu insanlar ‘sosyal yardım’ almak zorunda kalıyor.
İşte Bakan von der Leyen, önümüzdeki yıllarda emekli olacakların Sosyal Dairelerin kapılarında beklemelerini engellemek için devlet destekli bir ek emeklilik sigortasının hayata geçirilmesini istemektedir. Aynı zamanda 850 Euro’nun altında emekli aylığı alanlara devletin yardım etmesini ve aradaki farkın devlet bütçesinden kapatılmasını da önermektedir. Bakan von der Leyen’in önerisine kendi partisi ve hükümetin küçük ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) karşı çıkarken, anamuhalefet Sosyal Demokrat Parti (SPD) destek vermektedir.
Her ne kadar ‘aklın yolu bir’ olsa da dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi Almanya’da da ileriyi göremeyen veya görmek istemeyen politikacılar vardır. Almanya’nın demografik yapısı ortadadır... Şu anda 81 milyon civarında olan Almanya’nın nüfusunun 2050 yılında 65-70 milyona düşmesi beklenmektedir. Bu süre içinde çalışan nüfusun sayısı azalırken, 65 yaşın üzerindekilerin sayısının çok daha fazla artacağından hareket edilmektedir. Almanya’da 2008 yılında bir emekli başına çalışan 3.5 kişi düşerken 2020 yılında 3, 2030 yılında 2.3, 2040 yılında 1.8 kişi düşecektir. 2050 yılında ise çalışan her kişi bir emekliyi finanse etmek zorunda kalacaktır. Bunlar bilimsel rakamlardır... Her ne kadar tahmini olsa da, çok büyük bir mucize yaşanmaması durumunda bu rakamlarda belirgin bir değişiklik olmayacaktır.
Bunu politikacılar da bilmektedir... Ama koltuklarını kaybetmek endişesinden olacak ki, sorumluluk taşıyan politikacılar gerekli adımları atma cesareti gösterememektedir. Devlet adamları gerekli durumlarda popüler olmayan kararlar da alabilmelidir. Alanlar da olmuştur... Dönemin Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, SPD’nin o zamanki küçük ortağı Yeşiller’le birlikte ‘Gündem 2010’u 2003 yılında hayata geçirmiştir. ‘Gündem 2010’, Almanya’da ekonomik istikrarı korumayı ve işsiz sayısını azaltmayı içeren bir reformdu. ‘Gündem 2010’ hedefine ulaştı...
Almanya son yıllarda yaşanan ekonomik krizi yara almadan atlattı. İşsiz sayısı da 5 milyondan 3 milyonun altına düştü. Popüler olmayan bu cesur kararı yüzünden Schröder koltuğunu kaybetti... Ama Almanya kazandı... Şimdi sıra cesur adımlar atabilecek diğer politikacılarda... Çünkü reformlar yürek ister...
Reform yürek ister
Bugünlerde Almanya’da en çok tartışılan konulardan biri de ‘yaşlılıkta fakirlik’tir.