Pegida ve Hamburg’ta seçilecek olan göçmen kökenli Milletvekilleri

Toplumda büyüyen yabancı karşıtlığı ve İslamda radikalleşmenin öncelikle önüne geçecek acil tedbirler alınmalıdır.

Pegida (Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar) hareketi önümüzdeki yıllarda,İslamın Ülkedeki radikalleşmesine paralel taban bularak büyüyebilir.Seçilecek kişilerin Pegida’nın taban bulduğu alanlardaki yabancıların yanlışlarını mutlaka düzeltecek önlemler almalıdır.

Bilhassa 
uzun süreli Hartz IV ile sosyal yardım alan alman veya yabancı işsizlere değişik mecburiyetler getirilmelidir. Öte yandan yüksek geliri olmasına rağmen, vergisini ödemekten kaçınan iş çevrelerini kontrol amacıyla da bir tür yasal zorunlluklar getirilmelidir.  

Bu şekilde tembellerin sosyal kasayı (plündern) talan etmesi önlenmiş sadece sosyal kasa gerçek ihtiyaç sahiplerine hizmet vermiş olacaktır.Bu yöntemle yabancılarında göze batan sosyal yardımlarının kötü amaçlı kullanımları önlenerek,yabancılar için birinci hedef olan sebep ortadan kalkacaktır. 

2'ci Dünya savaşı sonrası,tüm Avrupa’da hatta Dünya’da ekonomik göç hareketleri ile Dünya nufusu yeniden yüzyıllar sonra harmanlandı.Bugün Avrupa’nın yarısından fazlası doğdukları yerde değil iç veya dış göçlerle başka yerlerde ikamet etmektedir.50 milyon dolayında da Almanya,İngiltere ve Fransa başta olmak üzere tüm Avrupa’ya başka kültürlerden,başka Ülkelerden Ekonomik göç geldi.

Avrupa’da ve Dünya’da yeni Devletler kuruldu. SSCB,Çin,Cezayir vs. ve bizim için bu kurulan Devletlerin başında Almanya geliyordu ve Galip Devletlerin kurduğu Almanya’nın anayasasında ‘’Vatandaşlık’’ ve ‘’İnsan hakları’’tanımları yeniden şekillendirildi. Bu tanımla burada 1950 bilhassa 60 lardan sonra gelen göçmenlere,geldikleri Ülkelerde hayal bile edemedikleri,ekonomik,kültürel,eğitim,inanç vs.sosyal olanaklar sağladı.

Göçmenlerin bir kısmı normal amaçlarına uygun çalışığı burada yerleşik düzene geçerken,bir kısmı da çakallık yöntemi ile hem sosyal alanlarda Devleti kötü amaç için kullandı bir kısmı da temelde dürüst tacir sistemine uyarlanmış Ticaret kanununu kullanarak boşluklardan bilhassa ‘’GmbH-Limited’’ şirketin tüzel kişilik tanımlanmasından doğan sorumluluk alanının tüzel kişi ile sınırlandırılmasını kötü kullanarak Almanya’da vergi veren kesimi dolandırma yönüne gitti. Vs.vs.

Burada ki toplumsal barışı şimdiye kadar, Nazi düşünceli radikaller rahatsız ediyordu ama Pegida hareketi radikal hareket olmamakla birlikte, toplumsal barışı hızlı bir şekilde bozacak, yeniden toplumların arasını açacak niteliktedir. Önlem alınmaz ise,uzun süreli büyüyerek birleşik yaşama geçmiş,Almanya için çalışan yabancıların da huzurunu bozacak harekete dönüşebilir.

Bunun için alınacak önlemler, 1.Öncelikle 2'ci Dünya savaşı öncesi yüzyıllardır Avrupa toplumu ile ortak yaşam kurmuş, ortak Devlet ve Ticarette söz sahibi olmuş Yahudi toplumunun başına nelerin gelip,burada oluşacak nedenler arasında yeniden aynı hataların meydana gelmemesi için tedbirler alınmalıdır. 2.Pegida hareketini körükleyen nedenlerin başında ekonomi ve ekonomiye dayalı din unsuru,kültür ve inanç farklılıkları gelmektedir.

Ekonomisi düzgün olan toplumlar daha hoş görülüdür.(Elbet her toplumda çatlak,kırık, psikopatlar çıkabilir) . Seçilen Milletvekilleri,sosyal kasanın artık inanç araç edilerek ve tembel insanlar tarafından soyulmasını önliyecek tedbir almalıdır.

Dünya Ekonomisi bundan sonra,Global kapitalizmin iflası ile daha sıkıtılı döneme girecektir. Üretim ve tüketim kaynaklarının yerdeğiştirmesi,gelişen teknoloji ile işsizliğin artması,Dünya’da klasik sömürge ve sömürgeye dayalı refah seviyesi artırımını bitirmiştir.Gelecekte her Ülke kendi milli kaynakları ile yaşamak zorundadır. Enerji fakiri Ülkemizde,ekonomik sınıntının dahada artarak devam etmesi kaçınılmazdır.

3.Dünya’daki değişim ve İslamdaki cehalete dayalı bir kısım radikalleşmenin en kısa zamanda önüne geçilmelidir. Almanya’nın İslamın Dünya çapındaki radikalleşmesinde hata payı büyüktür.Zira Global güçlerin İslam coğrafyasında ayakçısı durumunda,planlayıcıların planlarına alet olmaktadır. Almanya bu siyasetinden vaz geçmelidir.

Bugün İslam coğrafyasının yüz yıllardır cahil kalmasından,Coğrafyaya hükmeden veya coğrafyada çıkar oyunları oynayan, Osmanlı, Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD sorumludur.

Atatürk ve Cumhuriyetle başlayan,kısmi dini reform olan laik İslam yönetimlerini baltalayan ve son 60 yıldır yeniden entrikalarla Devlet yönetimleri vasıtası ile islamda yeniden inancı hurafeye yönlediren,Almanya’yı kullanarak İngiltere başta olmak üzere ABD ve Fransa’dır.

Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girmiş. ‘’Hoca kapıyı kilitleseydin olmazdı.’’Parayı saklasaydın olmazdı vs.’’diye hocayı suçlayıp yüklenmişler. Hoca da ‘’Yahu hırsızın hiç mi suçu yok?’’ demiş. O hesap,şuan buradaki sorunların kaynağı iki taraflıdır.

Seçilecek kişiler aklı selim olup,toplumları gerecek hareketlerden kaçınmalı ve sebepleri ortadan kaldıracak hoş görüye dayalı geleceğin refah seviyesi yüksek toplum yaratmalıyız.Sadece Avrupa’da değil öncelik tüm İslam ve Afrika coğrafyasında insan eğitimine ve bilimin İslam ve Afrika coğrafyasında gelişmesine yardımcı olmalıyız.

İslamda radikalleşme her ne kadar Avrupa’da yaşama alanı bulsa da,İslam coğrafyasından devamlı takviye almaktadır. İslam coğrafyası ve Afrika,sanki cehalet üreten bahçe gibidir. Dünya barışı ancak bu insanların eğitilmesi,(bilhassa çocukların) hurafeden ve din bezirganlarının elinde ticari çıkar metaası olmaktan vaz geçmeleri ile sağlanabilir.

Dinlerin ve kutsal kitapların,Devlet olmamış toplumlarda,Devlet idaresi kurabilmek için yazılmış anayasa kitabı oldukları toplumlara anlatılmalıdır.

26.12.2014