PATENT SAVAŞI

Covid-19’a karşı aşıda patentin kaldırılması bir süredir tartışılıyordu. Son olarak ABD, Rusya ve Çin bu aşıda patentin kaldırılmasını savunurken, Almanya reddetti.

Tekeller arasındaki patent savaşını görmeyip insanlık adına bir tarafın yanını tutmak konuyu anlamamakla özdeştir.

Biraz geriye gidelim…

Aşının bulucusu Alman BioNTech firması ve bir ABD firmasıyla ortaktır.

Bu aşıyı arayarak bulmuyor. Yaklaşık on yıldır Türkiye kökenli karı-koca kansere karşı ilaç bulmak için araştırma yaparken, pandeminin başlamasıyla ürettikleri ilacın burada yararlı olabileceğini görüyorlar ve sekiz ay gibi kısa sürede BioNTech aşısını üretiyorlar. İki doz yapılması gereken bu aşının koruyuculuk oranı yüzde 98’dir ve özellikle tercih edilmesi normaldir.

ABD ve bu aşıda patentin kaldırılmasını savunan ülkeler Almanya gibi ciddi bir rakibin bu aşıdan yüksek miktarda kazanç sağlamasını istemiyorlar. Bu kadar güvenilir bir aşıyı kendileri üretmiş olsaydı “patentin kaldırılması” sözünü duymak bile istemezlerdi.

Gerçekleşen tekeller arasında patent savaşıdır, insanlık için iyi bir şey istemekle ilgisi yoktur.

Rus, Çin, İngiliz-İsveç ve başka aşılar da bulunmakla birlikte hiç birisinin güvenilirliği BioNTech aşısı kadar değildir.

Konu dünyada konuşulur da Türkiye’dekiler fikir beyan etmeden durabilir mi?

Aşı konusunda şimdiye kadar “yaptık, yapıyoruz”un ötesinde laf üretmekten başka bir şey yapamayanlar, aşıda patentin kaldırılmasını istemişler ve “güneşin patenti olur mu?” belirlemesini örnek vermişler.

Bu belirlemeyi yıllar önce çocuk felci aşısını bulan ve patent almayan doktor yapmıştı. Gerçekte ilgisiz bir belirlemedir. Güneş ile aşının ne ilişkisi vardır?

Birisi insanın dışında bin yıllardır varolan bir gök cismidir, insanın hiç etkisi yoktur; aşı ise insan üretimidir.

Ek olarak çocuk felci aşısını tek kişi bulabilirken şimdi durum farklıdır. Çok sayıda yetişmiş insanla, gerekli gelişmiş aletlere sahip olarak, büyük masraf yapılarak ve yıllarca uğraşmadan önemli bir şey bulunamıyor.

Bir an için BioNTech aşısının üretiminin Türkiye için serbest bırakıldığını varsayalım.

Türkiye bu aşıyı üretemez.

İlk olarak eğitilmiş yeterli personele sahip değildir. İkinci olarak ise, gerekli altyapı bulunmamaktadır.

BioNTech aşısının ilk versiyonunun eksi 80 derecede saklanması gerekiyordu. Türkiye diyelim 5 milyon kişiye yetecek 10 milyon aşı şişesini eksi 80 derecede muhafaza edebilecek altyapıya sahip midir; değildir.

Afrika ülkeleri hiç değildir.

Covid 19 aşısı rakıya su katmak gibi basit bir işlemle üretilmiyor.

Bu bağlamda kapitalizm koşullarında BioNTech firmasının ve Almanya ilaç sanayisinin aşıda patentin kaldırılmasını reddetmesi normal bir tutumdur. Diğerleri kendileri yapamadığı için bunu istemektedir, yapabilmiş olsalardı aynı tutumu alırlardı.

ABD ambargosu nedeniyle Küba aşısı değişik ülkelerde yaygın olarak kullanılamıyor. Küba patent istemiyor ama kimse almıyor.

Bu aşı pandemiye karşı ne oranda etkilidir, üretimi için neler gereklidir, bilmiyoruz.

Her konuda patentten yana olanlar Covid 19 aşısına karşı –anlatılan nedenlerle- patente karşı çıktıklarında Küba’da üretilen aşıdan hiç söz etmiyorlar.