Kasıtlı çıkarılan yangınları dikkate almadan orman yangınının her ülkede çıkabileceğini belirtmek gerekir. Almanya gibi ormanı çok olan bir ülkede orman yangını olur ve bunlardan ancak biraz boyutlu olanlarını duyarız. Diğerleri haber değeri taşımayacak kadar küçüktür ve hemen söndürülür.
Birkaç yıl önce Almanya’da –yanlış hatırlamıyorsam- Brandenburg eyaletinde günlerce süren orman yangını yaşanmış ve hatta orman yakınından geçen otoyol trafiğe kapatılmıştı. Orman içinde evler ve burada oturan insanlar bulunmasına karşın can kaybı olmamıştı. Böyle bir durum ancak yangını kısa sürede haber alabilmekle mümkündür. Bunun ardından hızlı müdahale gelecektir.
O yangınla ilgili yazılanları okumuş ve orman yangını itfaiyecisinin özel eğitim görmesi gerektiğini, bu yangını söndürmekle ev yangınını söndürmenin birbirine benzemediğini öğrenmiştim. Diyelim beş katlı normal bir apartmanda yangın çıktığında bunun nasıl yayılacağı yaklaşık olarak bellidir ve itfaiye de buna göre söndürme çalışması yapar.
Orman yangınında ise gelişmenin yönü rüzgara, ağaçların tipine –mesela çam ağaçları daha kolay yanar- ve hava sıcaklığındaki değişmeye bağlıdır. İtfaiyeci yangını söndürme tekniğini bazen değiştirmek zorunda kalabilir, belirli bir bölgeyi bırakıp başkasına geçebilir. Büyük ve hızlı ilerleyen bir yangında yangının yayılma yönündeki ormanın bir kesimi hızla kesilip yayılma hızı durdurulabilir. Bu eskiden beri kullanılan bir tekniktir.
Her durumda itfaiyecinin orman yangınıyla ilgili ek eğitim görmesi gereklidir.
Türkiye’deki yangınlara çevre illerin itfaiyeleri müdahale etmekle birlikte bu insanların ne kadarı orman yangınının söndürülmesi konusunda özel eğitim görmüştür bilmiyorum ve açıkçası böyle bir eğitim yapıldığını da sanmıyorum.
Yakınlarda okuduğum bir makalede Manavgat yangınıyla ilgili olarak şöyle bir tespit yapılıyordu. Yıllar önce bu bölgede özellikle selvi ağaçları dikilmesi gerektiğini gerekçeleriyle birlikte anlattık ama dinleyen olmadı. Bu ağaçlar rüzgarı kesme özelliğine sahiptir. Manavgat’ta yangın ilk kez çıkmıyor ve hep uygunsuz rüzgar nedeniyle hızla yayılıyor.
Bilimsel bir tespit ama kimin umurunda?
Orman yangınının başlamasını ve başladıktan sonra yayılmasını önlemek için gereken önlemler alınır ve bu çerçevede müdahale yapılır. Bu önlemleri almamışsanız yangını söndürmek için harcadığınız suyun bir bölümü boşa gidecektir.
Moskova temizlik işleri müdürünün yıllar önce bir söyleşisini okumuştum. Moskova’da kışın çok kar yağar ama caddeler ulaşıma kapanmaz. Adamı, bu işin nasıl yapıldığını öğrenmek için İstanbul’a çağırmışlar, o da “Moskova’da bu kadar az kar yağsa yıllık izin yaparım,” demişti.
Önlemler kar yağmadan önce alınıyordu. Bunların başında yolların tuzlanması vardı ve kar başlar başlamaz daha tutmadan temizlik makineleri çalışmaya başlıyordu.
Her işin bir tekniği ve bununla ilgili eğitimi var.
Yangını söndürmeye çalışanlara kovayla su taşıyan bir çocuk alevler arasında kalarak ölmüş…
Orman yangınını söndürmek için kovayla su taşımak zorunda kalınıyorsa eğer, başka açıklamaya gerek yoktur.