Sevgili okuyucular,
MHP genel başkanı, Devlet Bahçeli yanında bir MHP’li güruhla, Dersime, (Tunceli) gideceğini açıkladı. Neden? Neye dayanarak? Niçin? Nasıl? Nereye? Kimdir?
Devlet Bahçeli, MHP genel başkanı, ellerinde hala 1970’li yılların kan izleri bulunan bir ekibin başında. Malatya, Maraş, Çorum, katliamları, 7 TİP Türkiye İşçi Partili öğrencinin katillerinin, henüz ellerindeki kan kurumamışken, tıpkı atalarından kalma intikam duygularıyla, yeniden Dersim katliamında rol almak, sefer olmak isteyen, Hitler tasmalılar grubunun lideridir.
Kemalist devletin, geleneksel devletin, Dersim halkına reva gördüğü katliamları, ‘fırsat doğarsa, yeniden yapacağını’ açıklayan, intikamcı faşizmin ağababasıdır.
Bugün uluslar arası literatürde soykırım olarak anılan, Dersim katliamı ile ilgili, dersim halkı ve Türkiye halkları bir özür beklemektedir. Dersimin kayıp kızlarının akıbeti, Dersimin önde gelen liderlerinden, Pir Seyit Rıza’nın idam edilen arkadaşlarının, mezarları konusunda bilgi sahibi olmayı beklemektedir. Bütün bu beklentiler bir kenara bırakıp, çıkıp Pir Seyit Rıza hakkında, ‘’eşkıya, terörist, alçak’’ gibi deyimler kullanarak, bir faşist ten bekleneni yapmıştır.
İnsan da utanma duygusu olur. Bir başkası konusunda bir, ‘iddia’ ve söylemde bulunduğunda, önce dönüp ayna da kendine, kendi yaptıklarına bakar.
Devlet Bahçeli, hiç mi düşünmedin şu anda, başında bulunduğun partinin ileri gelenleri, kadroları, hatta TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, partinizin milletvekillerinin ellerinde insan kanı olduğunu. Yakasında kan lekesi olduğu, aklınıza gelmedi mi?
Maraş'da, Çorum'da, katledilen hamile kadınların henüz rahmine yeni düşmüş cenlerinin, şu anda saflarınızda bulunan kadrolarınızın sıfatında, saçlarının arasında olduğunu. Aklınıza getirmediniz mi? Hiç mi merak etmedin? İnsan kanı içen vampirlerin senin yanı başında, bayramda, namazda, ellerini öpenler arasında olduğunu?
Ülkücü diyerek yetiştirdiğiniz katiller çetesinin, ellerindeki kan ne zaman temizlendi? 12 Eylül 1980 öncesi bu katillerin, ne kadar genç insanın kanına girdiğini, hiç düşündünüz mü?
Hiç mi merak etmedin? Siz, ‘alçak, eşkıya, terörist’ diyerekten, başkalarına, çamur at izi kalsın, ama saflarınızda yuvalananların, en büyük alçaklık, eşkıya’lık, teröristlik yaptığını, gözlemlemedin mi?
İsterse bir etrafındakilere iyice bak, göreceklerin, aradıklarındır. Peki, sormazlar mı? Bu kadar maziniz ve elleriniz kirliyken, neden başkalarına, sadece insanlık onurunu korumak isteyenlere, hakaret ediyorsunuz? Başkalarına hakaret edip, iftira atmaya, ne hakkın var?
Haddine mi senin, Dersim halkına, Pir Seyit Rıza ve evlatlarına laf söylemek? D. Bahçeli ve MHP heyetinin, Dersim'e, (Tunceli) gitmesi açıkça provokasyon dur. Dersim halkı, dün olduğu gibi, bugün de sefer olup, D. Bahçeli ve şürekasına haddini bildirecektir. Tıpkı, Başbakan A.
Davutoğlu’nun, Dersim ziyaretinde olduğu gibi yeniden sefer olacaklardır. A. Davutoğlu, dersime geldiğine, nasıl pişman olduysa, MHP heyeti ve Devlet Bahçeli de, Dersime geldiğine de, geleceğine de, pişman olacaktır.
Dersim liler, MHP heyetinin ve Bahçeli’nin, bu provokasyon girişimi de, boşa çıkaracaktır. Eli kanlı katilleri, Dersimde istemediklerini, katillerin Dersim halkı nazarında bir değerinin olmadığını, Dersim halkı her fırsatta dile getirmektedir.
Dersim halkı, kendilerine, liderlerine, Pirlerine hakaret ederek, kendi karanlık yüzlerini saklamak isteyenlere fırsat vermez. Her fırsat ta, Dersim halkını, ‘yeniden ortam doğarsa’ katledeceklerini açıklayan, katiller çetesinden, dersim halkının bir beklentisi yok.
Halk arasında bir deyim vardır. ‘gölge etme başka ihsan istemem’ D. Bahçeli, gölge etmesin, Dersim halkının ihsana ihtiyacı yok. Yeter ki, yeni bir provokasyon ortamını yaratmaktan vazgeçsin, Dersim;e gitmesin!
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,
Aliekber Pektaş 27 Kasım 2014
Face:aliekber.pektas
Twitter: @AliekberP