FATİH ÇİMEN-OBERHAUSEN
1988 yılında Metris askeri cezaevinden firar eden Mahmut Erol İzcikılıç 67 yaşında yaşamını yitirmişti. Daha sonra memleketi Antep’te toprağa verilmişti.
Bir dakikalık saygı duruşunun ardından arkadaşları, ailesi ve sevenleri ile dostlarının bir araya gelerek düzenledikleri anma toplantısına, DİDF Yönetim kurulu üyesi Hüseyin Avgan, Mahmut Erol İzcikılıç ile firar eden Mustafa Yıldırımtürk, müzisyen İsmet Kılıç, Eşi Halime İzcikılıç, Kızı Carmen İzcikılıç katıldı.
DİDF Duisburg adına Cevat Biçiçi’nin sunumunu yaptığı anmada, Mahmut Erol için 'devrim mücadelesine kendini adamış, dayanışmacı, bedel ödemiş bir insandı' ifadeleri dikkat çekti.
Mahmut Erol İzcikılıç’ın eşi Halime İzcikılıç ise, "Onu anlatmak kolay değil. Dayanışma ruhunu önde tutan biriydi. Zor zamanımızda yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum" dedi.
1988 yılında Metris askeri cezaevinden birlikte firar ettik.
8 yıl cezaevinde birlikte kalan ve Metris Askeri cezaevinde birlikte firar eden Mustafa Yıldırımtürk ise, Mahmut'un tutuklandığı tarihte genç yaşta olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Devrimci mücadelenin geliştiği 70’lı yıllarda Mahmut Yoldaş daha genç yaşta yani 16-17 yaşlarında ilk defa tutuklanıyor. Tutuklandığında Mahmut henüz olaylardan habersizdi. Daha sonra Antep cezaevinde kaldığında orada komün hayatı, devrimci düşüncelerin ne olduğunu, dünyayı değiştirmenin neye tekabül edeceğini anlıyor. Enteresan bir de bunun hikayesi var. Mahmut’un annesi bir tencere dolma yapıp getirmiş, Mahmut’a az kalmış, o da gidip tuvalette ağlamış. İlk firar hayatı Antep cezaevinden kaçarak başlıyor. Metris cezaevinde 8 yıla yakın ve iki yılda aynı hücrede kaldık. Tabii ki orada her şeyinizi paylaşıyorsunuz. 12 Mart darbesinden sonra 12 Eylül darbesi geldi. Bu darbe döneminde müthiş bir tutuklama başladı. Her siyasi örgüt bundan payını almıştı.
O dönemde, hapishanelerde, işkencelerde, cezaevlerinde üç temel koşul vardı. Bir Direnme, iki uzlaşma, üç teslim olma. Mahmut’un safları her zaman direnme tarafındaydı. Kişiliği karakteri yetenekleri üst düzeydeydi. 86-87 yıllarına geldiğimizde dışarıdaki mücadelenin gelişmesiyle birlikte faşizm geriye çekilmiş bize fırsatlar sunmaya başlamıştı. Metris askeri cezaevinde ayrı bir bloka düşmüştük. O blok bizi faşizmin zindanından kurtuluş yolunu göstermişti. Hapishanenin koşulları da buna uygundu. Bizden önce üç siyasi örgüt karar almışlar. Bizde 8 arkadaştık. Üçü tahliye oldu. 5 kişi koğuşta kalmıştık. Bizim koğuş en stratejik konumdaydı. Bana biz bir firar hazırlığı içindeyiz. Sizi de bu firarın içine koymak istiyoruz. Biz beş arkadaş, oturup firardan bahsedince önce Mahmut ben varım dedi. O gruplarla birlikte firar ettik. Yurtdışına çıktık’’ dedi
DİDF Yönetim kurulu üyesi Hüseyin Avgan ise, "dayanışma, vefa, insan ilişkisini çok iyi bilen ama erken aramızdan ayrılan bir yoldaşımızdı. Hasta olmasına rağmen, dostluğu, kardeşliği gösteren biriydi. Erol’u tanıdığımızdan beri aktif çalışmamız içinde yer aldı. Ama unutmadığım şeylerden bir tanesi çok küçük yaştan beri de halka karşı sorumluluk duymak, ona o kadar iyi meziyetler kazandırmıştır’’ ifadesi kullandı.
Müzisyen İsmet Kılıç ise türküleriyle anma etkinliğinde yer aldı.