Almanya'nın son yıllarda nüfusunun azalması ve yaşlanma sebebiyle dışarıdan ucuza vasıflı iş gücüne ihtiyaç doğmuştur. Aynı zamanda meslek eğitimi için bütçeden fazla para ayırmadan sorunu çözmek için ucuza vasıflı işçiyi dışarıdan getirmek isteniliyor.
Meslek eğitiminin Almanya'da uzun bir süreci aldığı ve aynı zaman da çok pahalıya mal olduğu için, ucuza vasıflı iş gücü ihtiyacını dışarıdan sağlamak istiyor.
Almanya, ülkeye gelen ilticacılar ile vasıflı iş gücünü çözeceğine inanmış fakat Suriye'den gelen 1 milyondan fazla, o kadar da Ukrayna’dan ve diğer Asya ülkelerinden gelen ilticacılar vasıflı iş gücünü çözememiştir. Bu ülkelerden gelenlerin çoğunun ülkelerinde hiçbir meslek öğrenmediği için sadece ülkeye ekonomik zorluklar getirdiğini ileri sürülüyor.
Bir taraftan da meslek öğrenmemiş olan sığınmacıların, ekonomik kriz içinde olan Alman ekonomisine zarar verdikleri ileri sürülüyor. Bundan dolayı da suç işleyenler ve sosyal yardımdan geçinen ilticacıları çabuk yurt dışı ediliyor.
Birçok uzmana göre Almanya’ya gelen ilticacılar maalesef ihtiyaca cevap verecek kadar ucuza vasıflı iş gücü ihtiyacını karşılamıyor. Bundan birkaç sene önce dışarıdan PC(bilgisayar) uzmanlarını ülkeye getirmek için uğraşmışlardı. Ülkeye gelen PC uzmanları Almanya’daki yaşamdan, çalışma koşularından ve Almanların yabancılara olan tutumundan dolayı İngiltere’ye, Amerika’ya ve Hollanda’ya gitmeyi tercih etmişlerdi.
Tüm bunlara rağmen federal hükümet, henüz somut bir iş teklifi olmasa bile yabancı vasıflı işçileri Almanya'ya çekmek için fırsat kartını kullanmak istiyor.
Fakat dünyanın küçülmesi ve tekniğin ilerlemesi imkânlarından faydalanıldığı bir dönemde, enformasyon güçlüğü olmadığı için vasıflı işçi gücünün Almanya'ya fazla rağbet etmediği sonucuna varılıyor.
Sığınmacılar konusu Almanya'da son yıllarda tartışılan konuların başında gelmektedir. Mültecileri siyasete malzeme yapan aşırı sağcı AfD gibi faşist partinin giderek Almanya'da güçlendiğini ve demokrasiyi tehdit eder bir konuma geldiğini birçok araştırmacı ve siyasetçi dile getirmektedir.
Bu arada Almanya'da gelecek vasıflı insanları çok kötü bir bürokratik bir sistemin beklediği ve gelenlere zorluklar çıkarıldığı da biliniyor.
Konut konusu çok büyük sorun yaratıyor: kiralar aşırı derecede yüksek ve konut bulmada çok zorluklar bulunuyor.
Almanya yaz aylarında başlatılan yabancı vasıflı ucuza eleman alımına yönelik ihtiyaçta da beklenen sonuç alınamamıştır.
Federal İçişleri Bakanlığı'nın (BMİ) rakamlarına dayandırdığı haberine göre, Haziran ayından Eylül ayı sonuna kadar yaklaşık 2.360 yabancı vasıflı başvuruda bulumuştur.
Bu, ayda yaklaşık 590 başvuruya olduğu tespiti yapılmıştır. Federal hükümetin aslında ayda 2.500 başvuru üstlendiği ve dönem boyunca toplam 10.000 başvurunun olduğu söylendi.
Fırsat Kartı, Nitelikli Göç Yasası'nın bir parçasıdır ve Avrupa Birliği'nden gelmeyen vasıflı kişilere yöneliktir.
Bu kartı alan herkes, kalıcı bir iş sözleşmesi belgesi olmadan Almanya'ya girebilir ve bir yıl iş aramak için burada kalabilir.
Fırsat Kartına başvuran kişilerin, temel Almanca bilgisi veya çok iyi İngilizce bilgisi ve en az iki yıllık mesleki eğitim veya ülkelerinde tanınan bir üniversite diplomasi gibi temel gerekliliklere sahip olmaları gerekiyor.
Almanya'ya istek yapılmadan gelip ve iş arayabilmeniz için geçiminizin de güvence altına alınması gerekir.
Buna göre Alman yetkililer 2.052 fırsat kartı dağıtmıştır.
BMİ'a göre başvuruların çoğu Hindistan, Çin, Türkiye, Rusya ve Tunus'tan gelmiştir. Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası uyarınca yayın talebinde bulunan Avukat Sebastian Klaus'a verilen yanıttan bu bilgileri alabiliyoruz.
İş dünyası genellikle Fırsat Kartı'nın kullanıma sunulmasını memnuniyetle karşıladı ancak en başından beri iyileştirme yapılması gerektiğine de işaret edildi.
Alman Ticaret ve Sanayi Odası (DİHK) Başkanı Peter Adrian, karmaşık bürokratik gereksinimlerin bir an önce kolaylaştırılmasını talep etmiştir.
Temmuz ayında Alman Basın Ajansı'na verdiği demeçte, "Bu varyantla bize çok fazla vasıflı işçi çekebileceğinizi düşünmüyorum" dedi. Ayrıca "hoş geldin karşılama kültürü üzerinde de çalışılması ve inandırıcı olması için tedbir almak gerekiyor" dedi.
Dışarıdan gelecek vasıflı elemana mesaj şu olmalı: Sizi burada, Almanya'da ağırlamayı bekliyoruz. Dışarıya karşı Almanya'nın imajını yükseltilerek daha cazip hale getirilmelidir.
Ayrıca vize konusunu fazla uzayıp zorluklar çektirilmeden verilmesi öneriliyor. Almanya’da fazla zorluk çekmeden iş yeri ve konut sıkıntılarının giderileceği konusunda açıklamaların yapılması da öneriliyor.
Ülkede demokrasinin daha stabil olduğu insan haklarına karşı daha duyarlı bir ülke olduğumuzu kanıtlamalıyız denilmektedir.