Benim ki biraz tersten oldu. Nedir tersten olan? Avrupa Postası’nda yazmaya başladım. Önce Sevgili İlhami Yazgan facebookta Sevgili Veli Saçılık’ın kızı Feraye için paylaştığım eski bir yazıyı Avrupa Postası’na göndermiş. Sonra bir yazı da ben gönderdim. Sağ olsunlar onu da yayınladılar. Sonra Yayın Yönetmeni Sevgili Adil Yiğit “Size bir köşe verelim.” dedi. İşte bu sebeple ben ancak üçüncü yazıda size merhaba diyebiliyorum. Merhaba…
Yeni bir heyecan sardı bizi. Yeni okyanuslara açtık yüreklerimizi. Yeni göklerden, yeni yıldızlar gibi gülümsedik. Kırk köşeliydi yıldızlarımız. Türküye bandık ekmeğimizi, yedi ayrı semahı çaldı sazlarımız. Şiire dokunduk yalnızlığın iksirli akşamlarında.
Yeni bir merhaba sardı yüreklerimizi. Yeni aşklar, yeni sevgiler heyecanlandırdı bizi. İki ileri bir geri, yeni bir halaya tuttuk ellerimizi. Dost dedik, kapısını çaldıklarımıza, sofralarına oturduk. Kırk eşit parçaya böldük ekmeğimizi. Merhaba dedik dostlarımıza, merhaba…
Ben bugünkü ilk merhabamızda şairlerin merhabasına ayırdık köşemizi…
Nazım Hikmet; “Merhaba, çocuklar. / Bir geniş / bir büyük «Merhaba» demek, / sonra bitirmeden sözümü / yüzünüze bakıp gülerek / kurnaz ve bahtiyar / kırpmak gözümü...”
Behçet Necatigil; “Merhaba gece vakti sokakta, / Bir fener ışığında durup / Şiir yazan! / Merhaba dostum! / Seni gökte ararken / Yerde buldum.”
Ahmet Arif; “Gün açar, / Karın verir yağmurlu toprak. / İncesu Deresi, merhaba. / Saçakta serçeler daha çılgındır, / Bulutlarda kartal, / Daha çalımlı. / Koparır göğsünden bir düğme daha, / Tezkere bekleyen biri. / İncesu Deresi merhaba.”
Ahmet Telli; “Her sayfası kederle kararan / bir hüzün defterine döner günler / ve her sabah 'merhaba hüzün' / 'merhaba yalnızlık' / diyerek başlarsın hayata / Ama hayat bağışlamayacaktır seni / Unutma”
Leyla Akgül; “Ey karanlıklar içinde parlayan yıldız merhaba / merhaba geceyi en koyu yalnızlığıyla ağulayan hüzün / gülün rengini kıskanan şafak / merhaba göğsüm ağrısı / merhaba / yeni bir gün muştuluyor zaman / merhaba yağmurun ıslanma vakti / merhaba aşk atının şövalyesi / merhaba.”