“Dünyadaki tüm demokrasilerde, hükümeti kurmakla görevlendirilen koalisyon birinci parti olur. Asla seçimi kaybeden parti değil. Bu emsalin yaratılması kurumların kendileri için dramatik ve tehlikeli olacaktır.” (Olivier Faure /Sosyalist Parti)
FRANSA'NIN YENİ BAŞBAKANI 73 YAŞINDA
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği'nin (AB) eski Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier’i Fransa’nın başbakanı olarak atadı.
73 yaşındaki Barnier, Fransa' da en yaşlı başbakan olarak görev yapacak.
Fransa'da 7 Temmuz'da gerçekleşen genel seçimin ikinci turunda en çok oyu sol partilerin ittifakı, Yeni Halk Cephesi (NFP) alarak bir sürpriz yaşanmıştı, hiçbir ittifak 577 üyeli Ulusal Meclis'te çoğunluğu sağlayamamıştı.
MACRON, BAŞBAKAN OLARAK SAĞCI BARNIER'İ ATADI
Fransa'da 577 üyeli Ulusal Meclis'te Macron'un merkezci Ensemble ittifakı 166, Sol İttifak Yeni Halk Cephesi'nin (NFP) 193 milletvekili bulunuyor. Aşırı sağcı Le Pen'in partisi RN'nin ise 126 milletvekili bulunuyor. Parlamentodaki mutlak çoğunluk 289 sandalye.
Fransa Başbakanı olarak genel seçimlerden 7 hafta sonra Barnier’in atanması sonrası gözler, Macron'un partisinin parlamento seçimleri sırasında diğer partilerle birleşerek aşırı sağın yükselişini engellemekte neden ısrar ettiğinde.
İlk yapılan yorumlarda, Yeni Halk Cephesi'nin (NFP) kendi safları dışında aday gösterilen herhangi bir başbakana karşı oy kullanacaklarını açıkladığından, Macron'un aşırı sağın onayını alacak bir kişi bulmak zorunda kaldığı ileri sürüldü.
İşte Fransız basınına yansıyan ilk tepkiler ve yorumlardan kısa satır başları:
'ULUSAL BİRLİK İLE UZLAŞMAK DEMOKRASİNİN İNKARIDIR'
Siyaset bilimci ve KEDGE Business School'da profesör olan Virginie Martin, "Haftalarca cumhuriyetçi cephe çağrısı yaptılar ve sonunda Ulusal Birlik ile uzlaşmaya vardılar. Bu biraz demokrasinin inkârı gibi" dedi.
Sciences-Po Üniversitesi'nde Siyasal İletişim Profesörü olan Philippe Moreau-Chevrolet: "Barnier'in seçimi, Ulusal Birlik'in seçimini dikkate alan siyasi bir hesaplamanın sonucudur. Barnier uzlaşmacı bir adaydır"
Euronews'in aktardığı habere göre, "Fransa Cumhurbaşkanı Macron, merkez sağdan muhafazakar bir ismi seçerek aşırı sağcı Le Pen'in partisi Ulusal Birlik'in (RN) Barnier liderliğindeki bir hükümete karşı oy kullanmayacağından emin olmak istedi"
Le Pen, X' hesabında yayınlanan röportajında, "Michel Barnier en azından istediğimiz ilk kriteri karşılıyor gibi görünüyor, yani farklı siyasi güçlere saygılı ve RN'ye hitap edebilecek biri" dedi.
Jacques Delors Enstitüsü özel danışmanı ve Avrupa Koleji'nde Misafir Profesör Thierry Chopin: "Güçlü uzlaşma duygusu ve özellikle finans alanındaki uzmanlığı, onu AB kurumları ve üye devletlerin gözünde güven verici bir başbakan haline getiriyor"
Chopin: "Barnier, kamu harcamalarının kısılması ve ülke bütçesinin yeniden dengelenmesi gerektiğini vurgulayan muhafazakar sağdan geliyor. Onun profili, AB bloğu içinde bütçe konularını yakından izleme eğiliminde olan Alman ve Hollandalı ortaklarına güven verebilir"
LFI LİDERİ: SEÇİMLER FRANSIZ HALKINDAN ÇALINDI
Michel Barnier'in başbakan olarak atanmasını Boyun Eğmeyen Fransa’nın (LFI) lideri Mélenchon sert dille eleştirdi. Mélenchon, "Seçimler Fransız halkından çalındı" dedi.
Sosyalist Parti’den (PS) milletvekili olan Olivier Faure ve Arthur Delaporte'den de sert tepki geldi.
Olivier Faure, “Dünyadaki tüm demokrasilerde, hükümeti kurmakla görevlendirilen koalisyon birinci parti olur. Asla seçimi kaybeden parti değil. Bu emsalin yaratılması kurumların kendileri için dramatik ve tehlikeli olacaktır” dedi.
Arthur Delaporte ise, Cumhurbaşkanı Macron’un Cumhuriyetçilerin (LR) üyesi Barnier'i Fransa Başbakanı olarak atanması ile “Le Pen'in partisi RN ve aşırı sağın şantajlarına boyun eğdi ve büyük bir hata yaptı” ifadesinde bulundu.