Korona virüs fıkrası

Korona’yı fıkraya dönüştüren Türkiye hükümetinin acemiliğine sürekli tanık oluyoruz. Bu yaşananlara gülelim mi? ağlayalım mı? bilemiyoruz artık. Tüm Dünya ve Türkiye korona virüsle mücadele etmeye devam ediyor. Türkiye hükümeti her attığı adımla insanların aklını karıştırdı ve sürekli telaşlandırdı.

Dün gece korona virüsün yayılma hızını yavaşlatmak için 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti hemde yasağa iki saat kala.

Tedbirler yalan oldu

10 Nisan gecesi Korona virüs salgını tedbirleri için 30 İlde 48 saat sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Birde bu yasak vatandaşlara 2 saat önce açıklandı.

Bu yaşananlardan dolayı halk zaten panik. İnsanlar yapılan yasaklarla hop oturup hop kalkıyor. 48 saat sokağa çıkma yasağını duyan halk sokaklara döküldü ve marketlere akın etti. Sanki sokağa çıkın emri gelmiş gibi 10 Nisan gecesi tarihe fıkra olarak geçecek cinsten görüntülere tanık oldu.

Halk birbirini ezdi, dövdü “elimden ekmeğimi aldın” “sıramı kaptın” deyip tekme tokat caddelerde kavga eden insanların görüntülerini izledik şaşkınlıkla ve üzülerek. Elbette bu rezilliğin sorumlusu 2 saat önce sokağa çıkma yasağı açıklaması yapan 20 yıllık iktidarın sorumsuzluğudur.

Bir tane korona

İnsanlar 1 aydır korona’dan korunmaya çalışıyordu ama dün gece yapılan açıklamadan sonra market sıralarında kavga dövüş baştan aşağı korona’ya bulaştı insanlar. Market kuyruklarında alt alta, üst üste ekmeğini, suyunu birde yanında koronasını alıp evilerine gitti bu vatandaşlar.

1 saat içinde bütün kurallar yerle bir oluverdi. Kendi seçtiği hükümete güvenmeyen ve bu sebepten marketlere akın eden “yarın kim bilir hangi yasak gelir” telaşını yaşadı insanlar.

Bu halk yüzde 50

Köpekleri nasıl dövdüğünü gülerek anlatan, yolda giden bir kediye tekme atan, serinlemek için suya girmiş bir ayıyı taşlayan, 10 yaşında ki bir kız çocuğuna tecavüz eden ve sonra mahkeme de “kendi rızası vardı” diyen. Kötü zamanları fırsata çeviren, depremde, selde, korona’da ekmeği, suyu üç katı ücret ile satan fırsatçıların yaşadığı bir ülke burası. Böyle hareket eden bir kısım toplumdan aklı başında bir davranış bekleyemeyiz. AKP’yi iktidara getiren halkın tepkisiydi bu. Yine de bu yaşanan reziliğin sebebi halk değil. Ekmeğini, suyunu birde koronasını alıp eve giden seçmenini tanıyamayan hükümetin suçudur.

Bu halk yoksul

Televizyonunun başında oturup bu görüntüleri izleyen ve sonra “1 aylık erzakını alıp evinde otursaydın ya neden günlük alışveriş yapıyorsun.” diyenler oldu. Bu halkın büyük bir kısmı işsiz yada haftalık maaş alıyor yada günlük. Bugün kazanan ama “yarına Allah kerim” diyen ve 10 kişilik ailesi için günlük 15 tane ekmek alıp evine giden yoksul bir halk. Market talanından çıkmış, koronasını da koluna takmış ve sırtında iki torba ekmek ile evine giden adamı görürseniz şaşırmayın, “bu ne ya sanki kıtlıktan çıkmış” demeyin. Yasaklanan 2 gün içinde çocuklarına sadece ekmek yedirebilecek aileler bunlar.

Dün gece sokaklara çıkıp marketleri talan eden bu halkı kimse suçlamasın. Türkiye’nin 20 yılını heba eden, talan eden ve dün gece halkını başarı ile korona virüs ile enfekte eden hükümetin suçudur.