Korona süreci Almanya'da yaşamı zorlaştırdı mı?

Bu yazımda pandeminin göçmen azınlığın uyum konusunu nasıl etkilediğini ele alacağım.

Bu konuları süreç içinde hangi engellerin pandemi döneminde göçmen azınlığın karşılaştığı sorunları dile getireceğim

COVID-19 virüsü, süreç içinde hayatın neredeyse tüm alanlarını kendi etkisi altına alarak çok kötü etkilemiştir.

Korona şu anda göçmenlerin sağlık, konut, eğitim ,kültür ve çalışma alanlarında entegrasyonu da çok etkilediği gerçek bir olgudur.

Göçmen azınlık, korona sürecinde ayrımcılık, ırkçılık, milliyetçilik ve yabancı düşmanlığından derin ve katmerli bir şekilde etkilendi.

Bundan sonraki süreçte de "Kovid-19 pandemi süreci de devam ederken, Göç ve Entegrasyon zorlaşacaktır.

Özellikle göçmen azınlığın, iş dünyası, ev, meslek yerleri aramalarında çok tehlikeli, ayrımcı aşağılanma ve horlanmalar ile karşı karşıya kalacakları öngörülmektedir.

Bunlar arasında; yerli halk tarafından göçmen azınlığın toplumdan dışlanması, insan haklarının ihlali ve milliyetçilik-ırkçılık vb. görülüyor.

Avrupa'da özelikle de Almanya da çok az olan dayanışma kültürü, Kovid-19 pandemi nedeniyle daha da azalmıştır.   

Bu süreçte; göçmenlere karşı değişik kültürlere tolerans yerine baskı, topluma uyum sağlama yerine asimilasyon beklentileri yükseltilmiştir.

Politikacılar genellikle, sağlık, barınma ve çalışma alanlarında ırkçı ve milliyetçiliği kabul eder bir tutum içine girebiliyor.

Toplumda faydacı, bencil, fırsatçı ve ön yargılı davranışlar, toleransın yerini almıştır.

Bununla birlikte; ekonomi yabancı işçilere bağımlı olmaya devam ettiği için, ağırlıklı olarak kısa vadeli göçmen işçilerle seçici bir göç politikası sürdürüyorlar.

Mülteciler, iş yerlerine göre kategorilere ayrılarak sıralandırılmaya tabi tutuluyorlar.

Böylece korona krizi, sosyal ve toplumsal boyutta ki uçurumları ortaya koyuyor

Pandemi döneminde sağlık sektörüne o kadar çok uzman elaman ihtiyacı doğuyor ki bu kişiler, Almanya'ya dışarıdan getirilmek zorunda kalıyor.

Yaşlanan Alman nüfusundan ötürü, yeniden iş gücüne ihtiyac duyulduğu için uzman vasıflı göçmen işçi getirilmesi gündemde.  

Almanya'da uzman elaman yetiştirmenin uzun süreyi aldığı ve hükümete çok pahalıya mal olduğu için, dışarıdan iş gücü getirmek tercih ediliyor.

Entegrasyon sorunu, toplumda her yönüyle değil, yalnızca 'işe özel amaçlar için' teşvik edilmektedir.

Uzmanların görüşlerine göre COVID-19 virüsü daha güçlü bir şekilde toplumun her kesimini etkiliyecek. Elbette ki, göçmenleri daha da fazla etkileyecektir.  

Almanya'da Göç politikası bu yönüyle seçici olmaya devam edecek olsa da ekonomik kirizler göz önüne alındığında, ülke halkına öncülük tanınacağını söyleyebilirim. 

Bunların böyle olmayacağının, dışarıya yansıtılmayacağının garantisini kimse veremiyor.

Almanya'da ki mevcüt iş yasasına göre, ülkede işsizlik çoğaldığında önce Alman işçisine iş bulmak zorunlulugu vardır.

Daha sonra ortak pazardan gelenler ve sırayla Türkiye, Ortdoğu ve de Asya ülkelerinden gelenlere iş bulma yükümlülüğü vardı.

Pandemi döneminde, hayatın tüm alanlarında göçmenlerin katkısı olmasaydı, Almanya ve Avrupa, krizi çok daha kötü ve derin bir şekilde yaşardı.

Korona krizi, ekonomi ve toplumdaki yaşamın her alanını etkilediği içindir ki göçmenler ile yerli halk arasında barış içinde bir arada  yasamın zorlaştığını görüyoruz.

Burada  yeni tedbirler alınmadığı sürece, Kovid-19, çok  kötü sonuçlar doguraracaktır. Daha açık anlatımla; entegrasyon açısından şimdiye kadar ulaşılan uyum politikaları da geri tepebilir. 

Bundan dolayı; yanlış, ayrımcı, dışlayıcı ve horlayici politikalar yapmadan, toplumun bütünlüğünü kucaklamak gerektiğine inaniyorum.