Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM) olarak Suruç, Kobane sınır hattı ziyaretimiz devam ederken, Urfa’nın, Suruç ilçesinden izlenimlerimi aktarmaya devam etmek istiyorum.
Suruç halkı gerçekten misafirperver, sıcak, samimi duygularla heyetimizi karşıladılar. Heyetimiz bileşenleri kendilerini anlattıklarında, ziyaretimizin amacını açıkladıklarında, gözlerinin içleri parlamakta ve sevgi ve saygı gösterisinde bulunmaktan kedilerini alamamaktadırlar. Bu nedenle yeri gelmişken, Suruç halkına, Suruç Belediyesi nezdinde, Eş Başkan Zuhal Ekmez hanıma, rehberlerimize, gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etmek isterim.
Bir önceki yazımda da konu etmiştim, çadır kentlerde yaşam alabildiğince zorluklarla dolu. Su sorunu, sıcak su ve banyo yapma zorlukları, çadır kentte yaşayanların yaşamlarını zorlaşmaktadır.
Küçücük çadırlarda kapasitesinden fazla nüfus oranı sorunların başında gelmektedir. Takriben 14 Metre kare çadırda, bazen 5, bazen 7 kişi ikamet edebilmektedirler. Yine Suruç Belediyesi ve çadır kentlerden sorumlu yetkililerin verdiği bilgilere göre, çadır kentlerde tüm zorluklara rağmen yaşayanların, depolarda yaşayanlara göre daha şanslı olduğu ifade edilmektedir.
Kobane’liler, Suruç ilçe merkezindeki çeşitli depolarda, barınma durumunda kalmışlardır. Yetkililere göre, barınak olarak görülen harabe alanlarda yaşamak zorunda kalan, Kobane’li Kürt, ‘göçmenler’ bulunmaktadır.
AKP Devletinin ikiyüzlülüğü!
AKP devleti, Cumhurbaşkanı, R.T. Erdoğan, Başbakan, A. Davutoğlu, gözü, ‘yaşlı’ timsah yaşı döken bakanları, kurmayları her fırsatta, 200 bine yakın Kobane’li, ‘göçmeni barındırmakla’ övünmektedirler. Tam bir ikiyüzlülüktür. Bir gerçek var. Kobane den, zorunlu ‘göç’ edenlerin sayısı 200 bin civarındadır. Suruç ilçesinin nüfusu, ‘göç’ öncesi 100 bin civarında iken, bugün 200 bini aşmış durumdadır.
AKP devletinin, gözetiminde, AFAD’ın kurduğu çadır kampında yaşayan Kobane’li sayısı, 6100 civarındadır. (Suruç belediye yetkililerinden alınan bilgidir) Peki, sormazlar mı? Her fırsatta, 200 bin civarında, ‘Kobane li misafir ediyoruz’ palavralarının, karşılığı nedir? AKP devleti, ülke sınırları içinde bulunan kaç kişiyi barındırmakta, kaç kişiye iaşe vermekte, kaç kişiye sorunlarının çözümü için yardımcı olmakta, diyerekten? AFAD ne kadar sayıda Kobane’linin ihtiyacını karşılamayı üstlenmiştir? Bu ikiyüzlülük ne kadar devam edecek?
Suruç ilçe merkezinde kalanların önemli bir kesiminin ihtiyaçları, barınma, iaşe vb. yakın akrabaları, (Kobane kürtleri ile Suruç ilçe yerleşkesinde yaşayanlar önemli derecede akrabalık bağı ile birbirlerine bağlıdırlar.) tarafından karşılanmaktadır. Suruç Belediyesi konuya ilişkin tüm imkânlarını seferber etmiş, Kobane’li, ‘göçmenlerin’ ihtiyaçlarının karşılanmasında gereken desteği sunmaktadır. Yukardaki bilgiler, Suruç Belediyesi ve sorumluluk üstlenen gönüllü yetkililerin verdiği bilgilerdir.
Bir gerçeğinde altını çizmeden geçemeyeceğim. Avrupa ve ülkenin değişik kentlerinden sivil toplum örgütlerinin, Suruç Belediyesi aracılığıyla gönderdikleri yardımlarında önemi, gerek maddi ve gerekse manevi olarak büyüktür. Belediye ve organizasyonda yer alan yetkililer her fırsatta, dayanışmanın, Kobane ve Suruç halkında yarattığı memnuniyeti dile getirmektedirler.
DAİŞ cani ve çetelerinden kaçarak, sınırın Türkiye tarafına, ‘göç’ etmek durumunda kalan, Kobane’lilerin dağılımları şu şekildedir.
Urfa merkez 35 000, Birecik 15 000, Siverek 4 000, Ceylanpınar 600, Hilvan 3 000, Bozova 12 000, Suruç merkez 21 000, Suruç çadırlar 12 000, Suruç köyler, 150 köy yerleşkesinde 18 000 civarında Kobane’li, ‘göçmen’ bulunmaktadır. Bu veriler konu ile ilgilenen komisyonun, 15 Kasım’a kadar kayda aldığı verilerden alınmıştır.
Yine yetkililerin verdiği bilgilere göre, Suruç ilçe merkezinde, 4000 kişinin barınacağı yeni bir çadır kent oluşturulmuş ve alt yapısı hazırlanmaktadır.
Bu ise bir geçeği bizlere göstermektedir ki, çadır kentlerin tüm olumsuzluk ve yetersizliklerine rağmen, barınma alanı olarak, Suruç ilçe merkezinde, depolarda vb. alanlarda yaşamak zorunda kalan, Kobane’li, ‘göçmenler’ depolardan kurtulmak istemektedirler. Barınma alanı olarak çadır kentleri tercih ettikleri de, bir gerçektir.
Son günlerde birçok Kobane’li ailenin de, yeniden Kobane’in güvenli alanlarına tekrar dönerek, ‘göç’ ettikleri de, verilen bilgiler dâhilindedir. Yeterli güvenlikli ortam oluştuğunda, ‘göçmenlerin’ kendi toraklarına dönmesini arzuladıklarının altını çizmede yarar vardır.
Hatta öyle ki, Suruç'ta, Kobane’li ‘göçmenler’ ilçe merkezinde kendilerine ait bir, ‘misafir’ mezarlığı dahi hazırlamışlar.
Bir sonraki yazım, ‘misafir’ mezarlıklar ve sınırdan Kobane nasıl gözüküyor?
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,
Twitter: AliekberP
Facebook: aliekberpektas
11 Aralık 2014