KIZILDERE ADI TARİHE YAZILDI

Kızıldere, Mahirlerin, Denizlerin, İboların mücadele sürecini simgelemektedir.

Kızıldere, işçi, köylü, emekçi ve gençlik alanlarında kitlesel desteği, güçlü potansiyeli olan devrimci muhalefetin silahlı mücadele yoludur.

Kızıldere, Anadolu topraklarında yüzyıllardan bu yana yaşayan Aristokinos'tan Karbaias'a, Baba İlyas'tan Pir Sultan'a, Amazonlar'dan Kadıncık Ana'ya, Ebuzer'den Yunus'a, Hallac-ı Mansur'dan Bedrettin'e, Hacı Bektaş'tan Köroğlu'na, Şeyh Said'ten Seyyit Rıza'lara kadar gelen ezilen halkların isyancı atalarının 68 Sürecine taşınmasıdır.

Kızıldere, Osmanlı döneminde başlatılan sınıf mücadelesi sürecindeki Selanik Sosyalist İşçi Federasyonu ile İştirakçi Hilmi'lerin kurduğu Osmanlı Sosyalist Fırkası'nın yansımasıdır.

Kızıldere, 15 Haziran 1915’de İstanbul Beyazıt Meydanı'nda asılan Ermeni Sosyalisti Paramaz (Madteos Sarkisyan) ile 19 yoldaşının devrimci direncidir.

Kızıldere, ezilen halklarımızın sürgünlerden, soykırımlardan, katliamlardan, ötekileştirilmesinden kurtarılması mücadelesidir.

Kızıldere, Anadolu topraklarında yaşayan ezilen halkların “kardeşlik-eşitlik-özgürlük” sloganı etrafında birlikteliğidir.

Kızıldere, Karadeniz'de bir teknenin içinde bıçaklanarak katledilen Onbeşler'dir.

Kızıldere, Sabahattin Ali ile başlatılan, 12 Eylül faşist cuntası döneminde Hayrettin Erenler ile devam ettirilen “gözaltında kayıplar”ın sonlandırılması çabasıdır.

Kızıldere, enternasyonal karakterdeki sendikal hareketlerin, grevlerin, boykotların, işyeri işgalleri ile direnişlerinin, 1 Mayısların, 15-16 Haziranların, 1991 Zonguldak Büyük Madenci Yürüyüşü'nün, Yeni Çeltek, Profilo, Kavel, Tekel Direnişi'nin zirveye taşınmasıdır.

Kızıldere, yoksul köylülerin ağalara ve tefeciliğe yönelik tepkileri, toprak işgalleri, yol kesmeler, fındık, kaysı, haşhaş, sarımsak, üzüm, fıstık, tütün... mitingleridir.

Kızıldere, 68'deki Doğu mitinglerinde simgeleşmeye başlayan Kürt ulusal mücadelesidir.

Kızıldere, siyasetin sokaklarda yapılmasıdır.

Kızıldere, “Devrim yolu engebelidir, dolambaçlıdır, sarptır!”(*) diyenlerin yoludur.

Kızıldere, “Düşen gerillaların kanı devrim yolunu kızıllaştırır, aydınlatır. Düşenler geride kalmazlar. Onlar, emekçi halkın kalbinde, ruhunda ve bilincinde, devrimin önder ve itici sembolleri olarak yaşarlar,”(*) düşüncesinin mücadele pratiğinde gerçekleştirilmesidir.

Kızıldere, 3-5 üniversite talebesinin “anarşist”, “goşist”, “maceracı”, “bireysel terörist” yolu değildir.

Kızıldere, “Paris Komünü” geleneğinin Bolşevizm ile zirveye taşındığı emperyalizm döneminde, Vietnam, Çin, Küba devrimlerinden ve Filistin direnişinden etkilenerek ülkemiz topraklarına taşınmasıdır.

Kızıldere, cesaret, özveri, kararlılık, dürüstlük, yiğitlik erdemlerini olmazsa olmaz gören liderlerin devrime ve sosyalizme sonsuz inançlarıdır.

Kızıldere, “Bu mücɑdele sınıflar mücɑdelesidir. Burɑdɑ el titremesine, tereddüte ve kɑrɑrsızlığɑ yer yoktur,”(*) düşüncesini pratiğe tavizsiz uygulamaktır.

Kızıldere, Marksizm-Leninizme bağlılık çerçevesinde, dünya devrimlerini ülkemiz topraklarına taşımanın ötesinde, pratiklerini yaşadıkları zamanın ötesine taşıyarak örnek olmuştur.

Kızıldere, etrafları tamamıyla kuşatıldıklarında bile, “Biz buraya teslim olmaya değil, ölmeye geldik!” sloganıyla direnenlerin yoludur.

Kızıldere, Gezi Direnişleri ile meydanların zaptedilmesidir.

Kızıldere, kadınların gökyüzünün yarısının kendilerine ait olduğunun kabul ettirilmesi doğrultusundaki kadınların kurtuluşu mücadelesidir.

Kızıldere, “suyuma, toğrağıma, ağacıma dokunma” diyen çevrecilerin HES'lere, JES'lere, siyanürlü altın arayıcılarına karşı doğa mücadelesidir.

Kızıldere, “Varsın bütün oklar üstümüze yağsın. Biz, doğru gördüğümüz bu yolda sonuna kadar yürüyeceğiz,”(*) diyenlerin halk savaşı yürüyüşünü başlatmasıdır.

Kızıldere, “Egemen sınıflɑr, (...) Ölümlerinden sonrɑ, büyük devrimcileri zɑrɑrsız ikonlɑr durumunɑ getirmeye, söz uygun düşerse, ɑzizleştirmeye, ezilen sınıflɑrı “teselli etmek” ve onlɑrı ɑldɑtmɑk için ɑdlɑrını bir ɑylɑ (hâle) ile süslemeye çɑlışırlɑr. Böylelikle, devrimci öğretileri içeriğinden yoksunlɑştırılır, değerden düşürülür ve devrimci keskinliği giderilir.”(*)

Gururla söyleyebiliriz ki; Mahirlerin, Denizlerin, İboların devrim teorileri ile pratiklerinin karşılığı olan Kızıldereler, Maltepeler, Nurhaklar, darağacında ve işkencede direniş efsaneleri sınıflar mücadelesi tarihimizin sayfalarına silinmemecesine kazındılar, kesinlikle evcilleştirilemeyecekler.

(*) Alıntılar “Mahir Çayan'ın “Toplu Yazılar” eserindendir.

(**) 120x90 cm. TÜA, “Kurtuluşa Kadar Savaş” tablom.