İsrail'in basının önde gelen gazetelerinden Haaretz, "Netanyahu, İsrail-Gazze Savaşının sorumluluğunu taşıyor" başlıklı bir başyazı yayımladı. 

Haaretz'in yazı işlerinin kolektif imzasını taşıyan yazıda, yaşananların tek sorumlusunun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olduğu belirtildi.

Haaretz'in yazısında, "Engin siyasi deneyimi ve güvenlik konularındaki yeri doldurulamaz bilgeliğiyle övünen başbakan, bir ilhak ve mülksüzleştirme hükümeti kurarken, Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir'i kilit pozisyonlara getirirken, Filistinlilerin varlığını ve haklarını açıkça göz ardı eden bir dış politika benimserken İsrail'i bilinçli olarak içine sürüklediği tehlikeleri tespit etmekte tamamen başarısız oldu" ifadesi yer aldı. 

"Netanyahu kesinlikle sorumluluğundan kaçmaya çalışacak ve suçu, ordunun askeri istihbaratın ve Şin Bet güvenlik servisinin yönetimine atmaya çalışacak" yorumunda bulunan Haaretz, "Düşmanı ve saldırgan askeri yeteneklerini küçümsediler" değerlendirmesi yaptı.

Haaretz ayrıca, "İsrail'in dışişleri ve güvenlik konularında nihai söz sahibi olan Netanyahu,  askeri ve istihbari başarısızlıklar sonucu gerçekleşen krizden muaf tutulamaz" dedi.

"YOLSUZLUK DAVASIYLA SUÇLANAN BİR BAŞBAKAN"

Hamas'ın başlattığı "Aksa tufanı" operasyonunun değerlendirildiği başyazıda, Netanyahu'nun politikaları da eleştirildi. 

Başyazıda, "Netanyahu geçmişte kendisini savaşlardan ve İsrail'in çok sayıda kayıp vermesinden kaçınan temkinli bir lider olarak pazarladı" denildi.

Trump'ın zaferi onların servetine 64 milyar dolar ekledi Trump'ın zaferi onların servetine 64 milyar dolar ekledi

"Üç yolsuzluk davasıyla suçlanan bir başbakan devlet işleriyle ilgilenemez" ifadesi yer alan başyazıda, "Son seçimlerdeki zaferinden sonra bu ihtiyatın yerini 'tamamen sağcı bir hükümet' politikası aldı ve Batı Şeria'yı ilhak etmek, El Halil Tepeleri ve Ürdün Vadisi de dahil olmak üzere Oslo'da tanımlanan C Bölgesi'nin bazı kısımlarında etnik temizlik yapmak için açık adımlar attı" değerlendirmesi yer aldı. 

Haaretz, Netanyahu hükümetinin kurduğu koalisyonun ve Netanyahu tarafından gerçekleştirilen yargı darbesinin, ordunun güçsüzleşmesine neden olduğunu belirtti.