İstanbul belediye başkanlığı için Baykal'ın CHP'si, Karayalçın'ın SHP'si ve Ecevit'in DSP'si güçbirliği yapıp ortak bir aday çıkartamadıkları için, normalde hiçbir şansı olmayan Erdoğan kılpayı bir farkla "Ortanın Solu"nun Zülfü Livaneli dahil üç adayını geride bırakarak Türkiye'nin en büyük belediyesinin başına geçmiş, kafasındaki islamo-faşist rejimin temel taşlarını döşemişti.
2002'de de bir seçim manevrasıyla Erdoğan'a başbakanlık, ardından cumhurbaşkanlığı yolunu açan yine CHP'nin lideri Baykal olmuştu.
Sadece o mu? 12 Eylül 2010'daki anayasa referandumunda sol'un bir kesimi de "Yetmez ama evet" diyerek Tayyip'i desteklemişti.
Ya "Ilımlı islam" diye başından beri Erdoğan'ı el altından destekleyen ABD, muhalefetteyken AB'yi "siyonizmin beşinci kolu" diye suçladığı bilinirken başbakan olunca Erdoğan'ı hararetle bağrına basıp üyelik görüşmelerini başlatan Avrupa Birliği?
Evet, 1994 yerel seçiminin üzerinden tam 27 yıl geçti.
2016'da Tayyip'in Yenikapı Ruhu'na katılan, Kürt düşmanı ve fütuhatçı projelerine Meclis'te alkışlarla destek veren Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'ye 1994'ü bir kez daha hatırlatmak gerek...
Faydası olursa!
İnfo-Türk, 27 Mart 2021