PKK Merkez Konseyi üyesi Duran Kalkan'ın açıklamasının ertesi günü ise Demirtaş'ın Twitter hesabından yapılan yeni bir açıklamada Kürt siyaseti arasında 'ayrışma' polemiklerine yanıt gelmişti.

"Ayrışma için 'çok zorlama bir çaba' açıklamasını yapan Demirtaş; "Biz demokratik siyasette ısrarcıyız" söyleminden, HDP'den ve Kürt siyasetinden "ayrışma" polemiği çıkarmak çok zorlama bir çabadır, tamamen anlamsızdır. Halkımız da tüm çevreler de şundan emin olsunlar ki, biz hep birlikte demokrasi ve özgürlük mücadelesini büyüteceğiz. Halkımız ve dostlarımız gönüllerini ferah tutsunlar, karşıtlarımız da başka kapıya baksınlar, onlara burdan ekmek çıkmaz. Mücadelemize zarar verecek hiçbir tartışmanın tarafı olmadan sadece HDP'yi ve kazanımlarımızı büyütmeye yoğunlaşalım." demişti.

Sosyal medya platformlarında ise bu açıklamadan sonra seçimler öncesi 'Demirtaş sessizliğe mi gömülecek?' soruları gündeme gelmişti.

Tam da bu tartışmalar yaşanırken PKK'ye yakın olduğu ileri sürülen Lekolin adlı bir internet sitesinde, Edirne'de 6 yıldır tutuklu olan Demirtaş, sert ifadeler ile hedef alındı.

"Turnusol Kağıdı Ve Demirtaş’ın Açıklamaları" başlıklı yazıda "Selahattin Demirtaş, Mersin Mezitli’deki iki kadın gerillanın gerçekleştirdiği eylemi de ilk kınayanlar listesine girmiş." denildi.

Yazıdaki "Baskıcı faşist rejimler kendileri için tehlike olarak gördüğü muhaliflerini cezaevlerine alarak terbiye edip ehlileştirerek teslim almaya çalışmaktadır. Deyim yerindeyse cezaevlerini devşirme merkezleri olarak kullanarak devrimcileri, inanç ve davalarına ters düşer, ihanet eder hale getirmek istemektedir." ifadeleri dikkat çekti

Demirtaş'ın açık hedef alındığı yazı şu ifadeler ile devam ediyor: "Geçmişte “Önder APO’nun heykelini dikeceğiz” dediği için pişman olduğunu söylemiş. Kime söylüyor? CHP’nin kanalına, yani en rafine Kemalistlere: Kürt soykırım politikalarının mimarlarına ve uygulayıcılarına; Önder APO’nun heykelini dikmekten vazgeçtim, pişmanım diyor"

12 Eylül'ü hatırlamak: 'Muazzez İlmiye Çığ ölmüş. İyi bilmezdik kendisini' 12 Eylül'ü hatırlamak: 'Muazzez İlmiye Çığ ölmüş. İyi bilmezdik kendisini'

İşte Demirtaş'la ilgili sert ifadelerin yer aldığı o yazının ilgili bölümü:

"Selahattin Demirtaş kuşkusuz bir devrimci değildir, hiç bir zaman da olmamıştır. Ancak devrimci mücadeleden etkilenen, mücadelenin yarattığı imkan ve değerler ortamında büyüyen ve yetişen, siyasi olarak da orta sınıf çizgisini temsil eden bir kişidir. Bu açıdan bu mücadelenin öyle veya böyle bir tarafında yer almış, demokratik siyaset alanında bazı görevler üstlenmiş ve sırf bu nedenle tutsak edilmiş biridir. Elbette Selahattin Demirtaş’tan devrimci bir tutum beklemek çok naif bir yaklaşım olur, ancak içine girdiği tutum ve yaklaşımlara söyleyeceğimiz birkaç söz vardır.

Özgürlük Hareketimiz tasfiye, Kürt halkı da soykırıma uğratılmaya çalışılırken, Önderliğimiz üzerinde tarihin hiç bir döneminde hiç bir önderliğe uygulanmayan bir işkence ve soykırım uygulaması yürütülürken, gençlere, kadınlara, emekçilere ve toplumun tüm kesimlerine yönelik faşist terör saldırıları yapılırken Selahattin Demirtaş’ın direniş cephesinde gedikler açmaya, zayıflatmaya çalışan tutum ve anlayışları en hafif tabiriyle münafıklıktır. Geçmişte “Önder APO’nun heykelini dikeceğiz” dediği için pişman olduğunu söylemiş. Kime söylüyor? CHP’nin kanalına, yani en rafine Kemalistlere: Kürt soykırım politikalarının mimarlarına ve uygulayıcılarına; Önder APO’nun heykelini dikmekten vazgeçtim, pişmanım diyor.

Kuşkusuz Önder APO’nun heykele ihtiyacı yoktur ve Selahattin Demirtaş istese de bunu gerçekleştirebilecek bir konumda ve güçte değildir; hiç de olmamıştır. Bir devrimcinin, hele hele Önder APO gibi tüm halklara umut olmuş devrimci bir önderin heykelini ancak devrimciler ve devrimciler öncülüğünde mücadele eden halklar dikebilir. Çünkü heykel dikme konusu sembolik bir şeydir ve bir devrimcinin heykeli gerçekleştirilen devrimin büyüklüğünü ve görkemini sembolize etmek için dikilir. Devrimi yapacak olanlar da devrimciler ile özgürlük ve sosyalizm savaşı yürüten halk kitleleridir. Bu açıdan Selahattin Demirtaş’ın yapmış olduğu açıklama devrimciler ve halk için bir anlam ifade etmez, ama pişmanlık belirtileri göstererek düşmana teslim olma yaklaşımı bakımından tarihe not düşürülmesi gereken önemli bir noktadır.

Selahattin Demirtaş, Mersin Mezitli’deki iki kadın gerillanın gerçekleştirdiği eylemi de ilk kınayanlar listesine girmiş. Peki kimdir bu kadın gerillalar ve ne için bu eylemi gerçekleştirmiştir? Bu kadın gerillalar Kürt halkının fedaileridir, özgürlük tanrıçamız Zilan’ın ardılları, Andok ve Eriş’in yoldaşları, ihanet çizgisine teslim olmak yerine dağların uçurumlarından özgürlük sloganları atarak kendisini bırakan Beritan öncülüğünde gelişen kutsal kadın ordulaşmamızın birer neferleridir. Önder APO’nun öğrencileri ve yoldaşı olmaya çalışan, Önderliksiz bir yaşamı kabul etmeyen, böyle bir dünyada yaşamayı ret eden ve düşmanı da yaşatmamaya and içen iki kadın devrimcidirler.  Peki Selahattin Demirtaş tüm bunları bilmiyor mu? Elbette ki biliyor. Peki buna rağmen niye son hızla, daha durumu bile anlamadan kınama açıklaması yapıyor; çünkü soykırımcı sömürgeci faşist rejime karşı içine girdiği pişmanlık tutumunda samimiyetini göstermeye çalışmaktadır. Yazık!"