Belçika'ya göçün 60. yılında yeni kitap ‘Göç Edebiyat Taşır’ Belçika'ya göçün 60. yılında yeni kitap ‘Göç Edebiyat Taşır’

Wilders’in yanı sıra, koalisyon önerisinde bulunduğu üç parti liderinin de, görüşmeleri devam eden olası sağ hükümette yer almayacakları bildirildi.

Hollanda’da 22 Ekim’de yapılan erken genel seçimler sonrası, Mark Rutte başkanlığındaki geçici hükümet hala görevine devam ederken, yeni koalisyon arayışları da sürüyor.

Seçimler sonrası başlatılan ilk tur koalisyon görüşmelerinden, merkez sağdaki Yeni Sosyal Sözleşme Partisi’nin (NSC), aşırı sağcı lider Wilders’in “hukukun üstünlüğüne aykırı söylemleri” konusundaki çekinceleri nedeniyle sonuç alınamadı.

Yeni arabulucu Kim Putters öncülüğünde geçen hafta başlayan ikinci tur görüşmelerinde, Wilders’in Başbakanlığı konusunda benzer görüşler ortaya çıktı.

Bunun üzerine, sosyal medya platformu X üzerinden bir açıklama yapan aşırı sağcı lider, sağ hükümet oluşumunu engellememek için Başbakan olmaktan vazgeçtiğini duyurdu.

Ancak koalisyondaki tüm partilerin desteklemesi durumunda Başbakan olabileceğini vurgulayan Wilders, “Ancak durum böyle değildi. Ben sağcı bir kabine; daha az sığınma ve göç istiyorum. Hollandalılar öncelikli olmalı” dedi.

BBC'den Yusuf Özkan'ın aktardığı habere göre aşırı sağcı lider, ülkesine ve seçmenine olan sevgisinin kendi konumumdan daha önemli olduğunu belirterek, bu nedenle Başbakanlık talebinden vazgeçtiğini dile getirdi.

Wilders’in koalisyon önerisinde bulunduğu Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) lideri Dilan Yeşilgöz, Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) lideri Caroline van der Plas ile NSC lideri Pieter Omtzigt de, yeni hükümette yer almayacak.

Halen Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı görevini sürdüren Dilan Yeşilgöz, yeni hükümetin kurulmasının ardından bakanlık koltuğuna veda edecek.

Hollanda siyasetinde uzun yıllar sonra ilk kez, Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip bir partinin lideri Başbakanlık koltuğuna oturtmayacak.

Hollanda medyasına göre bu, Wilders açısından başarısızlık olarak değerlendiriliyor. Çünkü aşırı sağcı lider, seçimlerden sonra, Başbakan olmak istediğini dile getirmişti.

Wilders’in PVV’si, 150 üyeli Temsilciler Meclisi’nde 37 sandalye ile en büyük parti konumunda.

Dilan Yeşilgöz’ün VVD’si 24, Omtzigt’in lideri olduğu NSC’nin 20, BBB’nin de 10 milletvekili bulunuyor.

Hükümeti kurabilmek için, salt çoğunluğun bir fazlası olan 76 milletvekilinin desteği gerekiyor.

Şu an görüşmelere devam eden dört sağ parti, meclis ve senatoda gerekli çoğunluğu rahatlıkla sağlıyor.

Hollanda’daki kamuoyu yoklamalarına göre, özellikle göç ve sığınmacı sorunu konusunda sert önlemleri savunan Wilders’e yönelik destek, artarak devam ediyor.

Bu nedenle Wilders, bu kez olmasa bile yakın gelecekte Hollanda’nın Başbakanı olacağını savunuyor.

Aşırı sağcı lider, “Ben yine de Hollanda Başbakanı olacağım hem de daha fazla Hollandalının desteğiyle. Yarın değilse bile, yarından sonraki gün. Çünkü milyonlarca Hollandalının sesi duyulacak” diyor.

Wilders ve diğer üç liderin hükümette yer almayacağını açıklamasının ardından gözler olası Başbakan adayının kim olacağına çevrildi.

Lahey’deki siyasi kaynakların Hollanda medyasına aktardığına göre, liderler, parlamento dışından deneyimli bir siyasetçi öncülüğünde bir hükümet oluşturulması seçeneğini değerlendiriyor.

Sağcı liderler arasında arabuluculuk görevini sürdüren Kim Putters, ikinci tur koalisyon pazarlıklarına ilişkin raporunu Perşembe günü sunacak. (BBC Türkçe)