Lützerath’ı gömebileceğinizi sandınız, ancak onun bir tohum olduğunu unuttunuz!”

Tüm organizasyonlar, yaptıkları her eylemdeHer yer Lützerath, her yer Direniş” pankartını yaşatmaya devam ediyor. Ve hiç bir organizasyon diğerini dışlamadan birbiriyle dayanışarak ilerliyor.

Bu eylemler zincirinde sürekli yer alan kiliseler de, hava koşulları nasıl olursa olsun Pazar günü ibadetlerini Lützerath’ta yapmaya devam edeceklerini duyurdular. Lützerath’taki tarihi kilise yıkıldığı için, bu ibadetlerini Keyenberg bölgesindeki küçük bir ibadethanede gerçekleştirecekler.

Bölgedeki kiliseler iklim gündemli tüm bilimsel çalışmaların bir parçası oldular. Ve inanç olarak da, insan denen canlının doğaya bu denli zarar veren bir yaratık hâline dönüşmesini günah addettiklerine dair sayısız kamuoyu açıklaması yaptılar. Bu açıklamalarında, kapitalizm koşullarında din ve bilim dünyasının kenetlenmek istendiği bu talan zincirini onaylamadıklarını belirttiler.

Kiliseler yaptıkları basın açıklamalarında bu mücadeledeki yerlerini şöyle tanımlıyorlar:

“Nükleer Santraller kapansın. Risk istemiyoruz” “Nükleer Santraller kapansın. Risk istemiyoruz”

“Lützerath’ı gömdüklerini sandılar. Ve buluşmalarımızı bir cenaze töreni havasında geçireceğimizi umdular. Onlara şu cevabı veriyoruz: Lützerath’ı gömebileceğinizi sandınız, ancak onun bir tohum olduğunu unuttunuz. Tohumlar gömülmez. Toprak ve yağmur tohumu besler, yeşertir, büyütür. Yeter ki toprağa ve iklime dokunmayalım. Yeter ki toprağın ve iklimin doğasını muhafaza edelim. Kendi adımıza toprağı ve havayı koruma mücadelesinin sonuna dek arkasındayız.”