Göçün 60. Yılı anısına dikilen çınar ağacı yok edildi!

Almanya’nın Bielefeld şehrinde Türkiye’den iş gücü göçünün 60. Yılı anısına Ravensberger parkta 2021 yılında törenle dikilen çınar ağacı bilinmeyen kişiler tarafından kesilmiş bulundu.

Anma kültürünün sembolü: Kimliği belirsiz kişiler anıt ağacı kesti. Bielefeld'de kesilen bu ağaç Türk-Alman dostluğunun bir sembolüydü.

Doğu Almanya’nın bazı eyaletlerinde 1. Ve 2. parti olan AfD adlı aşırı sağcı partinin rüzgarına kapılan ırkçılar saldırılarını günden güne artırıyor. Sokakta göçmenlere, inanç kurumlarına, büstlere, sembolik anıtlara saldırılar artarak devam ediyor. Bunlardan en son olarakta Bielefeld’te 3 yıl önce dikilen ve boyu 4 metreyi aşan Amber ağacı nasibini aldı. Irkçı oldukları tahmin edilen bazı kişiler yanında ünlü İsviçreli yazar Max Frisch’in ‘’ Biz iş gücü çağırdık ama insanlar geldi" sözünün bulunduğu metal tabelaya dokunmadan bu ağacı kestiler.

Biz de 2 yıl önce yıllarca çalıştığım Ahlen Belediyesi ve Uyum Meclisi'nin öncülüğünde ırkçı NSU'nun cinayetleri ve dünya çapında ırkçılığa kurban gidenlerin anısına 11 ağaçtan oluşan bir anıt ağaçlık kurmuş, oradaki sütuna Almanya’da 2000-2007 yılları arasında katledilen Türkiye kökenliler ve Yunanlı bir göçmen ile Alman bir kadın polis memurunun ismini yazdırmıştık. Umarım onlar yerinde duruyordur.

2024 yılındayız ama hala “Renginiz, ırkınız, etnik kökeniniz, inancınız size olan bakışı etkiliyor”

Çoğu göçmen kökenli Almanya'yı ülkesi olarak görse de Alman olarak kabul edilmiyor. Bunda buraya uyum sağlayamayanlar, çalışmayıp sadece devletten aldıkları sosyal yardımla geçinen ve son Mannheim'de bir Afganlının Alman polis memurunu, bir Suriyeli mülecinin ise Solingen’de 3 suçsuz Almanı bıçaklayarak katletmesi de yani ‘’İslamcı terör’’ de mutlaka önemli rol oynuyor.

Irkçılık insanlık suçudur, kabul edilemez, faşizmin kardeşidir!. Dünyanın neresinde olursa olsun alçaklıktır, haysiyetsizliktir ve buna karşı çok kararlı biçimde topluca Alman, göçmen ve diğer demokratlarla kararlı biçimde mücadele etmeliyiz. Başka bir alternatif göremiyorum!

Tekrar anıt ağaca dönecek olursak o ağacı diken 3 insanın görüşlerini , duygularını size aktarmak istiyorum. Bakınız bu insanlar bu konuda neler söylediler;

Kötü bir insan ağacı kesti

Bielefeld Belediyesi Sosyal İşler Müdürü İngo Nürnberger olaya büyük tepki gösterdi ve bundan dolayı hayli üzüldüğünü dile getirirken, ‘‘Yaklaşık üç yıl önce - 20 Ekim 2021'de - Almanya ve Bielefeld'deki 60 yıllık “misafir işçi tarihini” anmak için Ravensberger Park'a bir ağaç diktik. Şimdi çok kötü bir insan onu kesmiş. Bu beni hayrete düşürdü ve öfkelendirdi. Polise haber verildi. Ve elbette oraya yeni bir ağaç dikilecek‚‘‘ dedi

Göçmenlerin Köklerini Yok Sayamazsınız

Bielefeld Belediyesi'nin Sosyal Demokrat Partili Meclis Üyesi Birol Keskin ise kesilen ağaçla ilgili olarak duygularını şöyle paylaştı; ‘‘O ağaç, sadece toprakla buluşan bir fidan değildi; geçmişin, emeğin ve kimliğin yeşeren bir simgesiydi. Göçmenlerin elleriyle toprağa kök salan, alın teriyle can bulan bir anıt... O ağacın dalları, yalnızca göçmenlerin değil, Alman toplumunun da hikâyesini taşır. Çünkü o göçmenler, bu ülkenin kalkınmasında, ekonomisinde ve sosyal dokusunda silinmez izler bıraktı. Onlar artık buranın bir parçası; yani toprağın, havanın ve suyun bir parçası.

Fakat üzüntüyle öğrendim ki, birileri bu ağacı kesti. Birileri, göçmenlerin  köklerini yok saymaya, anılarımızı silmeye çalıştı. O ağaç sadece bir fidan değildi; geçmişin ve geleceğin buluşma noktasıydı. Bu, hafızanın, emeğin ve kimliğin bir saldırıya uğramasıdır.

Bir ağacı kesebilirsiniz, ancak insanların hafızalarını, emeklerini, bu topraklardaki varlıklarını silemezsiniz. Göçmenler köklerini toprağa gömdü; bu kökler ne kadar kesilse de yeniden filizlenecek. Insanları bu şekilde yok saymaya çalışanlar, yalnızca kendi tarihlerini de inkâr ederler.

Her ne kadar bu acı olayı yaşamış olsak da, bizi birleştiren değerlerin, kardeşliğin, emeğin gücüyle yeniden filizleneceğiz. Çünkü göçmenlerin varlığı bir ağacın çok ötesinde. Toprakla, toplumla, insanlarla iç içe geçmiş bir kimlik bu. Ve hiçbir balta, bu bağı kesemez.‘‘ dedi

Anma kültürünün sembolü yok edildi

Bielefeld şehri Uyum Meclisi  Başkanı Murisa Adiloviç, kendisinin de bu ağacın dikiminde hazır bulunduğunu: "Bu ağaç, göçü anma kültürünün bir sembolü olduğu kadar geleceğe yönelik bir perspektifin de simgesiydi" dedi. Yabancı düşmanı bir arka plandan şüpheleniyoruz. Murisa Adiloviç'in aklına da başka makul bir neden gelmediği için endişeli: "Bir sonraki adım ne olacak hiç bilmiyoruz".

Yeni ağaç dikilecek

 Ravensberger Park'taki müzeler bu olayı yabancı düşmanı eğilimlere ve sağcı şiddete karşı bir örnek oluşturmak için bir fırsat olarak değerlendirmek istiyor.  Müzelerin müdür yardımcısı Christian Möller şöyle diyor: "Şimdi olumlu bir örnek oluşturmak istiyoruz ve yeni bir ağaç bağışlıyoruz, çünkü bizi aşağı çekmelerine izin vermeyeceğiz." Mümkünse yeni kehribar (amber) ağacı sonbaharda dikilmeli - belki 21 Ekim'e bile yatiştirebiliriz bunu - çünkü şu anda kesilen ağaçta 2021'de dikilmişti.‘‘ dedi

Irkçılık, her ülkede birliği bozucudur, birliğe engel olucudur. Sosyal ve toplumsal barışı dinamitler, insanları ayrıştıtır, kutuplaştırır. Irkçılık karşı ırkçılığı tetikler

Irkçılık belasından, içerisinde mutlaka hoşgörü ve sevgi olgularının bulunduğu insani değerleri yükseltip insanda buluşarak kurtulabiliriz.