Elle dokunmuş kilimlerdeki motifleri gördüğümüzde istisnasız hepimiz bu kilimlerin motiflerine ve renklerine hayranlıkla bakarız.
Motiflerin anlamlarını bilmesek de uzun uzun inceler ve bu kilimler için harcanan zamana, sabıra, emeğe ve sanata saygı duyarız. Değişik renklerle işlenmiş ve farklı motiflerle dokunmuş kilimlerin sessizce durduklarına bakmayın. Kadınlar bu motiflerde hissettiği tüm duyguları inanılmaz bir yaratıcılıkla yüzyıllar boyunca dokumuş. Bu şekilleri birer metin haline getirmiş ve motifler harf olmuş duygularına kadınların. Kilimi dokuyan kadın iç dünyasını olduğu gibi yansıtan hikayeler dokumuş.
Çoğumuz bilmeyiz bu motiflerin ve renklerin bize ne anlattıklarını. Kilimlerin üzerinde hüzünleri, ayrılıkları, biten aşkları, doğumları, ölümleri, bolluk ve bereketi dile getiren, özlemi ve umutları anlatan sembollerle kadınlar kendi varlıklarını dokumuş kilimlere. Dolayısıyla kadının düş gücü ve yaratıcılığıyla işlenen bu kilimlerin her birinde farklı öyküler var.
Kadınlar kilimler için kullandıkları renklerin işçiliğinde de ciddi emek harcamış. Sarı, hardal ve kimyon otunun bileşimiyle elde edilmiş. Yeşil, dağ lavantası ile unutma beni çiçeğini günler ve geceler boyu kazanlarda kaynatarak elde etmiş. Mor, sumak otundan, kahverengi için de taze ceviz kabuğu kullanmış…
Motiflerin bir kaçının anlamlarıda şöyle:
Hayat ağacı motifi servi; uzun ömürlülük, dayanıklılık, güzel şekil ve uzun boyluluk gibi nitelikler, serviyi iyilik ve güzellik sembolü haline getirmiş.
Koç boynuzu; bereket, kahramanlık, güç ve erkelik sembolü olmuş.
Eli belinde motifi; Sadece analık ve doğurganlığı değil, aynı zamanda uğur, bereket, kısmet, mutluluk, kutsallık ve neşeyi de sembolize eder.
Çoğunlukla kadınların emeğinden ve duygularından var olan kilimler, kadınların kendilerini açıkça ifade edememelerinden dolayı kendi iç dünyalarını motiflerle ve renklerle kilimlere işleyerek kendilerini ifade etmeye çalışmış. Geçmişten günümüze mutluluğunu, hüznünü, aşkını, özlemini ifade edememiş ve kilim dokurken bu motiflerle hikayelerini anlatmış.
Kadın birçok toplumda sözünü söyleyemeyen, isteklerini dile getiremeyen ve acısını bile rahatça yaşayamayan bir varlık olmuş hep. Yüzyıllar boyunca arzu ve isteklerini sessizce çeşitli mecralarla dile getirmeye çalışmış. Bunlardan biride kilimlere dokunan motifler olmuş. Dedim ya motiflerle işlenmiş kilimlerin sessizliğine bakmayın diye. Evet kadın susmuş ama mücadelesini ve suskunluğunu kilimlere dokuduğu motiflerle dile getirmiş, haykırmış, ağlamış, aşık olmuş, gülmüş kilimlerde motifleri konuşturmuş.
Neşeli, cıvıl cıvıl bir kadın ruhunu yok edip onun yerine mutsuz, düşünmeyen, sorgulamayan, ne dersen onu yapan bir kadın yaratmaya çalışmış olan zihniyet ile çeşitli mecralarla mücadele etmiş kadın. Günümüzde de geçmişteki gibi kadına bakış mantığı aynı.
Kürdistan’da doğmuş bir kadın olarak ve sonra babasının siyasi nedenlerinden dolayı istanbul’a göç etmiş ve yine bu göç Almanya’da son bulmuş bir ailede büyüyen bir kadın olarak hem kırsaldaki kadının, hem şehirdeki kadının, hemde avrupadaki kadının mücadelesine tanık oldum. Evde otur, mutlu olma, sen annesin, sen ev kadınısın, gülme, mini etek giyme, okuma, erkeğin ne derse onu yap, sen kölesin sorma ve sorgulama vs zulmün şiddeti ülkeler arasında farklılık göstersede genel olarak tüm topraklarda kadın hep aynı mağduriyeti yaşıyor. Fakat kadın eski zamanlardaki kadın değil artık. Çünkü kadınlar artık sesini çıkarıyor, susmuyor, düşünüyor, sorguluyor, okuyor, örgütlenip sokaklara çıkıp eylemlere katılıyor, gülüp eğleniyor, aşık oluyor. Eşinden, abisinden, erkek kardeşinden, sevgilisinden ve hatta hemcinsinden şiddet gören kadın artık susmuyor. Bunun için sokaklara çıkıp sesini yükseltiyor. Ve maalesef ki kadınlar bu mücadeleyi verirken ciddi sorunlarla karşılaşıyor buna rağmen canı pahasına da olsa mücadelesinden geri adım atmıyor artık bu sebepten ölüyor yada öldürülüyor.
Kadınların kendisini ifade etme çabası ve özgürlük mücadelesi biçim değiştirse de yüzyıllardır bu çaba sürüyor. Bundan vazgeçecek gibi de değiliz. Ölüyor ve öldürülüyoruz ama daha çok özgürlüğümüze yaklaştığımızda bir gerçek. O zaman tüm zorluklara rağmen mücadeleye devam.
Jin, Jîyan, Azadî
Not: Kendi çalıştığım iki kilim motifi grafik çalışmamı aşağıda sizinle paylaşmak istedim.