Konuya yönelik sosyal medya platformlarında yorum yapan birçok kişinin, "Sol Parti’de Filistin ile dayanışan kesimleri hedef almak için her yol mübah görülüyor" şeklinde eleştiriler dikkat çekiyor.
Ramsis Kilani, yıllardır Almanya’daki Filistin dayanışma hareketinde aktif bir şekilde yer alıyor. 2014 yılında Gazze’de İsrail ordusunun düzenlediği bir hava saldırısında ailesinden 11 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında Kilani’nin babası, babasının eşi ve beş üvey kardeşi de bulunuyordu. Bu savaş suçunu işleyenler hiçbir zaman hesap vermedi.
Filistinli aktivist Ramsis Kilani, "sürekli olarak çarpıtılmış alıntılar, özel konuşmalarının yayımlanması ve temelsiz antisemitizm suçlamalarına" karşı kendini savunmak zorunda kalıyor. Sol Parti'de (Die Linke) ona karşı başlatılan ihraç süreci, partinin sağ ve sol kanatları arasındaki çatışmanın daha da tırmanmasına neden olabilir.
'UNSERE ZEIT' GAZETESİ'NİN KİLANİ İLE YAPTIĞI RÖPORTAJA YER VERİYORUZ
Alman Komünist Partisi'nin (DKP) haftalık yayın organı olan Unsere Zeit'in (UZ) Sol Parti üyesi Ramsis Kilani ile yaptığı röportaj, birçok yönüyle dikkate değer. 7 Aralık'ta Ramsis Kilani ile ilgili verilecek karar belki de Sol Parti'nin 23 Şubat 2025'deki federal seçimlerde alacağı oylarda etkili bir şekilde rol oynayacak.
UZ: İki hafta önce, burjuva basınında Sol Parti'den ihraç edilmen için bir süreç başlatıldığına dair haberler yayımlandı. Bundan ne zaman haberdar oldun ve ihraç talebi nasıl gerekçelendiriliyor?
Ramsis Kilani: Ekim ayı sonunda bir e-posta ve mektupla bilgilendirildim. Basın ise bunu “parti çevrelerinden” öğrenmiş, bunu Tagesspiegel gibi gazetelerde görmek mümkün. Sağ kanadın Tagesspiegel ve Springer Medya grubu ile iyi ilişkiler kurduğu ve işine geldiğinde bilgi sızdırdığı uzun süredir biliniyor.
Bana, partinin ilkelerine aykırı şekilde kamuoyuna açıklamalarda bulunduğum suçlaması yöneltiliyor. Ancak hiçbir zaman Sol Parti'de bir görevim olmadı ve parti adına konuşma iddiasında bulunmadım. Söylenenlere göre İsrail’in varlık hakkını açıkça tanımadığımı ve bunun yerine bir “sömürge sorunu”ndan bahsettiğimi dile getirmişim. Buna ek olarak çeşitli diğer iddialar ve ithamlar var. Bunlar genellikle burjuva medyadan alınan ve bağlamından koparılan ya da tamamen çarpıtılan alıntılarla gerekçelendiriliyor.
UZ: Partinin üst düzey isimleri neden özellikle şimdi sana karşı harekete geçiyor?
Kilani: Bu girişimin seçim kampanyasına hizmet ettiğini düşünüyorum. Asıl hedef, Sol Parti içindeki savaş karşıtı pozisyonlara saldırmak. Konu yalnızca Filistin değil, Ukrayna ve NATO gibi meseleler de gündemde. Katina Schubert’in bu talebi sunması tesadüf değil; daha önce defalarca Ukrayna’ya silah sevkiyatını desteklediğini açıkça ifade etmiş bir isim.
Bu süreci daha geniş bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Anti-emperyalist ve anti-militarist pozisyonlar şu anda Almanya’da yoğun bir saldırı altında. Aynı zamanda Sol Parti'nin sağ kanadı, SPD ve Yeşiller ile bir hükümet perspektifi geliştirmek istiyor. Bu amaçla partinin sol kanadı izole edilmeye çalışılıyor.
UZ: Burjuva basınında sık sık gündeme geliyorsun. Bahsettiğin çarpıtılmış ya da bağlamından koparılmış alıntılar, sana antisemitizm suçlaması yöneltmek için kullanıldı. Bu durumla nasıl başa çıkıyorsun?
Kilani: Yıllardır Filistin dayanışma hareketinde önde gelen bir figürüm. Medya bunu biliyor ve beni, dolayısıyla hareketi lekelemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
NEUE ZÜRICHER ZEITUNG VE TAGESSPIEGEL DÜZELTMEK ZORUNDA KALDI
Bazı iddialara karşı hukuki yollara başvurdum. Neue Zürcher Zeitung ve Tagesspiegel gibi yayınlar, yanlış alıntılar nedeniyle geri adım atıp yazılarını düzeltmek zorunda kaldılar. Ancak bu süreçte özel konuşmalarım bile izinsiz yayınlandı; bu, yasadışı olmasına rağmen bana karşı kullanılan bir yöntem.
Ben de kendi düzeltmelerimi yayımladım ve alıntıların tam bağlamını açıkladım. Örneğin, bir tartışmada birisi Filistin’in özgürlük mücadelesinin sadece İsraillilerin öldürülmesiyle ilgili olduğunu iddia etmişti. Ona, bu tür bireysel eylemler yerine daha kapsamlı bir anti-sömürgeci mücadele gerektiğini söyledim. Ancak medyada bu bağlam tamamen çıkarılarak, “İsraillilerin öldürülmesi gerektiğini” söylediğim ileri sürüldü.
Elbette bireysel bir aktivist olarak burjuva medya ile aynı güç pozisyonunda değilim. Ama bu beni yıldırmıyor çünkü arkasında siyasi niyetler olduğunu biliyorum.
UZ: Antisemitizm suçlaması sadece sana değil, genel olarak Filistin dayanışma hareketine yöneltiliyor. Yakın zamanda Bundestag'da “antisemitizmle mücadele” üzerine bir karar alındı ve Sol Parti bu oylamada çekimser kaldı. Bu karar ile sana karşı başlatılan ihraç süreci arasında bir bağlantı görüyor musun?
SOL PARTİ FEDERAL HÜKÜMETLE ÇATIŞMAYA GİRMEK İSTEMİYOR
Kilani: Kesinlikle bağlantılı. Sol Parti artık kutuplaştırıcı bir tutum sergileyemiyor. Federal hükümetle temel bir çatışmaya girmek istemiyorlar. Antisemitizm kararı yasal bir bağlayıcılığı olmayan ama baskıcı uygulamaları artırmak için kullanılacak bir metin.
Karar da ihraç süreci de antisemitizmle mücadeleyle ilgili değil. Sağ kanadın antisemitizm olarak tanımladığı şey, Filistin ile dayanışma ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir yaşam talebi.
Bu suçlama bana karşı oldukça çelişkili çünkü on yıldan uzun süredir Yahudi gruplarla ve aktivistlerle yakın işbirliği içinde çalışıyorum. İsrail, Siyonizm ve Yahudilik arasındaki eşitlik iddialarına her zaman karşı çıktım. Ancak bu saldırıların hedefinin bireyler değil, genel olarak dayanışma hareketi olduğunu biliyorum.
UZ: Parti içinden ve dışından dayanışma görüyor musun?
Kilani: Parti dışından kesinlikle büyük destek alıyorum. Filistin dayanışma hareketi güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor. Parti içinden de önemli bir dayanışma görüyorum. Bazı insanlar, eğer ihraç edilirsem partiden ayrılacaklarını söylediler. Sol Gençlik’in sınıf mücadelesi çalışma grubu erken bir dayanışma açıklaması yaptı ve bu da geniş yankı buldu.
UZ: Süreç nasıl devam edecek?
Kilani: 7 Aralık'ta sabah 10’da bir duruşma olacak. Kararın ne zaman açıklanacağını bilmiyorum ama sağ kanat bunu hızlıca sonuçlandırmak istiyor. Biz de kamuoyu önünde bir mücadele vermeyi ve dayanışmayı artırmayı planlıyoruz.
UZ: Sana karşı açılan bu süreç, partinin sol kanadının daha fazla dayanışma göstermesine vesile olabilir mi?
Kilani: Genel güç dengelerinin değişeceğini sanmıyorum. Parti yönetimi ve merkezi, “sorun yaratmama” stratejisini sürdürüyor. Ama hakkımdaki kampanya, sol kanadın siyasi açıdan daha net bir duruş sergilemesine yardımcı olabilir.
Sağ kanat, dışarıdan baskı oluşturarak partiyi etkilemek istiyor. Ama şunu netleştirmek gerek: Bu saldırılar benimle sona ermeyecek. Dayanışmayı büyüterek bu sürece karşı koymaya devam edeceğiz.