Eski RAF (Rote Armee Fraktion - Kızıl Ordu Fraksiyonu) üyesi Daniela Klette, tutuklu bulunduğu cezaevinden Berlin’de düzenlenen Rosa-Luxemburg Konferansı’na dikkat çeken bir mektup gönderdi.

Daniela Klette'nin konferans katılımcılarına hitaben yazdığı mesaj, Almanya'da sinema ve dizilerde tanınmış oyuncu Rolf Becker tarafından okundu. Bu haber, ilk olarak günlük çıkan sosyalist çizgideki “Junge Welt” gazetesi tarafından duyuruldu.

Klette, mektubunda, destekçilerini 2 Mart'ta Aşağı Saksonya'nın Verden kentinde başlayacak olan duruşmasına katılmaya davet etti: “Yakında başlayacak olan duruşmama katılma imkânı olanlar gelirse çok sevinirim. Bu sadece bana karşı açılmış bir dava değil, aynı zamanda kapitalizmin aşılması sorusuyla ilgilenen herkese karşı açılmış bir davadır.”

Alman polisi tarafından 30 yıldır aranan Daniela Klette, 26 Şubat 2024 tarihinde başkent Berlin'in Kreuzberg semtinde bir ihbar sonucu gözaltına alınmıştı. Sonraki günlerde ise davanın savcısı Markus Heusler, on yıllardır kaçak olan 65 yaşındaki Klette'nin silahlı soygun ve cinayete teşebbüs suçlamalarından dolayı tutuklandığını açıklamıştı.

Hanau'da katledilen Ünvar'ın annesi: "Mücadele olmadan adalet sağlanamaz" Hanau'da katledilen Ünvar'ın annesi: "Mücadele olmadan adalet sağlanamaz"

İşte Daniela Klette'nin cezaevinden yazdığı o mektuptan dikkat çeken bir bölüm:

"Hukuk sistemi şu anda benim hukuki anlamda suçlu olup olmadığımı tartışıyor. Benim için mesele suçluluk değil, milyonlarca insanı harekete geçiren ve geçirmeye devam eden şeydir: Savaş, yerinden edilme, sömürü, ataerkil ve ırkçı baskı, yoksulluk ve topyekûn ekolojik yıkım üreten küresel koşulların üstesinden nasıl gelebiliriz?

"GÜÇLÜLER İKTİDARLARINI KORUMAK İÇİN BÜYÜK SAVAŞA HAZIRLANIYOR"

Güçlüler, iktidarlarını korumak için büyük savaşa hazırlanıyor. Toplum artan yoksulluk, militarizasyon ve sağa kayışla şekilleniyor. Kapitalizm ekolojik felakete doğru ilerliyor. Dünyanın bugünkü durumu, bu koşulların üstesinden nasıl gelineceğine ilişkin soruların haklı olduğunu ve gerekli olmaya devam ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu sorular hepimiz içindir ve bunlara ancak kolektif olarak ve büyük ölçekli hareketler yoluyla yanıt verebiliriz. Keşke bu sorular üzerinde birlikte çalışmak için yanınızda olabilseydim. Ancak baskı ve devletin kapsamlı bir muhalefet tarihini yok sayma kararlılığı böyle bir şeyi engelliyor.

Özgürlükçü ve devrimci solun bir parçası olduğu için cezaevine konulan hiç kimse sadece iddia edilen ya da gerçekleşen eylemleri nedeniyle hapse atılmıyor. Hepimiz, devletin devrimci mücadeleler tarihini gayrimeşrulaştırma ve bizi yıllarca hapiste acı çekmeye mahkum ederek gelecekteki mücadeleleri caydırma niyeti nedeniyle hapsediliyoruz. Bu benim için olduğu kadar ABD’deki Mumia Abu-Jamal ve Leonard Peltier, Yunanistan’daki tutuklu anarşistler – Marianna, Dimitri, Nikos, Dimitra – ve dünya çapındaki diğer birçok siyasi mahpus için de geçerlidir. Bu anlamda bana karşı açılan dava, özgürlükçü, radikal sol ve anti-kapitalist muhalefete açılan bir davadır.!" dedi.