Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel (CDU), "politik emekli" olarak yaklaşık 15.000 Euro tutarında bir emekli maaşı alıyor. Bu miktar, rahat bir yaşam sürdürmek için yeterli. Ancak şimdi, Merkel'in hayatında "kaygısız" bir döneme geçiş başlıyor.
Eski başbakan, yeni bir milyoner olmaya hazırlanıyor. Bunun nedeni ise tüm dünyada aynı anda 31 ülkede yayımlanacak olan 736 sayfalık anı kitabı „Freiheit“ (Özgürlük) çarşamba gününden itibaren satışa sunuldu. Merkel'in anı kitabının bir günde 35 bin adet satıldığı belirtildi.
Eski CDU Genel Başkanı, siyasetten ayrılışının üzerinden yaklaşık üç yıl geçtikten sonra otobiyografisini yayımladı. „Freiheit. Erinnerungen 1954 – 2021“ (Özgürlük. Hatıralar 1954-2021) başlıklı kitabı, uzun yıllardır güvendiği ismi Beate Baumann ile birlikte kaleme aldı. Merkel, kitabıyla ilgili şu yorumu yaptı: “Umarım kitabım, tüm gün boyunca siyasetle ilgilenmeyen insanlar için de anlaşılır olur.”
Kitap, Almanya'da 42 Euro'ya satışa sunuldu. Bu kitap sayesinde, yayınevinden alınan büyük miktardaki avanslarla Merkel'in gelirine ciddi bir katkı sağlanacak. Frankfurter Sonntagszeitung gazetesine göre, Merkel ve kitapta birlikte çalıştığı yardımcı yazarı ve ofis müdürü Beate Baumann (61), bu proje için çift haneli milyon Euro değerinde bir avans ücreti almış olabilir.
KOHL'ÜN 'HATIRALAR' KİTABI KENDİSİNE 2,5 MİLYON EURO KAZANDIRMIŞTI
20 yıldan uzun bir süre önce, dönemin başbakanı Helmut Kohl’ün (“Erinnerungen” – Hatıralar) biyografisinin 2,5 milyon Euro'luk bir ücret getirdiği söylenmişti. Ancak Merkel'in bu rakamı rahatlıkla aşacağı belirtiliyor. Bir başka yayınevi uzmanı ise Merkel’in, Alman siyasetçiler arasında benzersiz bir figür olduğunu ifade ediyor. Ancak uluslararası alanda, eski ABD Başkanı Barack Obama ve Michelle Obama gibi "ağır toplar" ile kıyaslandığında, Merkel onların seviyesine ulaşamıyor. Obama çiftinin dört ciltlik eserleri için yaklaşık 60 milyon Euro alması buna örnek gösteriliyor.
MERKEL’İN KİTABINDA NELER VAR?
Merkel, kitabında 16 yıllık başbakanlık dönemi boyunca karşılaştığı tüm önemli kriz ve kararları ele alıyor. 2015/2016’daki mülteci krizi, küresel ekonomik kriz, Euro krizi ve Ukrayna krizi gibi konular detaylı şekilde işleniyor. Aynı zamanda DDR’da (Doğu Almanya’da) büyüdüğü döneme dair de ayrıntılı anekdotlar yer alıyor.
Kitap, siyasetin perde arkasına dair büyük sürprizler sunmasa da Merkel’in özel hayatına dair bazı küçük ipuçları veriyor. Merkel, şu anda 70 yaşında ve bu zamana kadar özel yaşamını büyük ölçüde gizli tutmasıyla tanınıyordu.
MERKEL: "TÜRKLERE 3 MİLYAR EURO VERDİK AB'YE GÖÇ YÜZDE 95 AZALDI"
Merkel, "Kaçak Suriyelileri durdurma karşılığında, Türklere AB vizesinin kalkması gündeme geldi. Biz 3 milyar Euro’yu verdik. Suriyeliler orada kaldı, Türkler onlara çalışma vizesi verdi. AB’ye göç yüzde 95 azaldı“ diye yazdı.
Türkiye ile, daha fazla mülteciyi Avrupa’dan uzak tutmak için bir anlaşma imzalamak istediklerini belirten Merkel, "Ege, Yunanistan, Balkan rotaları, Avusturya üzerinden Kuzey Avrupa’ya gelen sığınmacı hareketini kontrol altına almak için elimden geleni yapmalıydım. Haritaya ve Ege’ye bakınca gelişmeleri ele almanın, kontrol etmenin ancak Türkiye ile mümkün olduğu görülüyordu“ diye yazdı.
"TÜRKİYE OLMASAYDI EGE'DE ÖLÜMLERE SON VERMEYİ BAŞARAMAZDIK"
"Türkiye olmasaydı, ölümüne yola çıkan insan sayısını kalıcı ve sürdürülebilir şekilde azaltmak ve Ege’de ölümlere son vermeyi başaramazdık" diyen Merkel, şöyle devam etti:
"Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve AB’de ilgili çevrelerle de görüştük. Sonunda anlaşmaya varıldı. Anlaşmaya göre AB, Türkiye’ye 3 milyar Euro verecekti ve Suriyeli göçmenler, Türkiye’de kalacaktı. Onlara orada bu parayla okullar, yerleşim yerleri yapılacaktı. Ayrıca Türkiye, kaçak Suriyelilere çalışma izni verecekti.“
"GÜNDE 7 BİN KAÇAK GÖÇMEN GELİYORDU, BU SAYI YÜZDE 95 AZALDI"
"Türkiye ile anlaşma bizim için olumlu sonuçlarını verdi. Kasım 2015’te günde 7 bin bin kaçak göçmen gelirken, sayı 3 bine indi. Yine Türkiye ile temasa geçtik. Davutoğlu ile görüştük ve 22 Ocak 2016’da yeni bir AB- Türkiye Eylem Planı gündeme geldi. 7 Mart 2016‘da yapacağımız Brüksel görüşmesinden bir gece önce, Türkiye’nin Brüksel’deki temsilciliğinde ben, Başbakan Davutoğlu ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte buluştuk. Buluşma 21.00’de başladı ve Davutoğlu orada, bire-bir değişim önerisini sundu. Yani, AB Türkiye’ye iade ettiği her kaçak göçmen karşılığı, Türkiye’den bir göçmen alacaktı. Bu Yunan Adaları’nı ve AB’yi rahatlatacaktı. Hollanda Başbakanı Rutte ile hemen kabul ettik. Ardından ülkemize kaçak sayısı yüzde 95 azaldı."