Bundan tam 35 yıl önce, 1980 Darbesi'nden sonra Yılmaz Güney, Behice Boran, Gültekin Gazioğlu, Şanar Yurdatapan, Melike Demirağ, Cem Karaca, Mehmet Emin Bozarslan, Nihat Behram, Mahmut Baksi, Şah Turna, Fuat Saka, Demir Özlü, Yücel Top, İnci ve ben de dahil yüzlercemiz Cunta şefi Evren tarafından "kansızlar" diye suçlanarak vatandaşlıktan atılmıştık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütünün yandaşlarını vatandaşlıktan çıkarmak dahil tüm önlemleri almak durumundayız" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avukatlar Günü etkinlikleri kapsamında avukatları kabulünde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Avukatlık bürosu adı altında teröristlere yardım eden sözde avukatların olduğunu biliyoruz. Bölücü terör örgütü temmuz ayında eylemlerine başladığında örgütün zekasını aşan bir planlamanın olduğunu gördüm.
ABD'de hayatta bir araya gelemeyecek olanları bir arada gördüm. Düşmanını bile arkasından vuran bir millet olmadık, göğüs göğüse çarpışan bir milletiz. Tarihimizde alçaklık yoktur.
Paralel yapı dünyanın her yerinde ülkemizin aleyhine çalışıyor.
Terör örgütünün güdümüne giren akademisyenlerin, memurların elinde bomba olan teröristlerden farkı yoktur.
Terör örgütünün yandaşlarını vatandaşlıktan çıkarmak dahil tüm önlemleri almak durumundayız. Bu vatana göz dikenler önce bin yıldır ödediğimiz bedellere baksın, adımını öyle atsın. Zira o son adımı olabilir.
Türkiye Cumhuriyeti'ne kem gözle bakan herkese milletim adına cumhurbaşkanı sıfatıyla meydan okuyorum.
Dokunulmazlıklarla ilgili yasal düzenlemede bir an önce mesafe alınmalı. Bunu geciktirmenin hiçbir anlamı yok. (AA, 5 Nisan 2016)