Emeklilik ve Emeklilikte Yoksulluk

Emeklilik üzerine aylardır süren tatışmalar hala devam ediyor.Ve emeklilikle ilgili sorun hala gündemdeki yerini koruyor. Emekliler hayat pahlılığı karşısında yaşadıkları zorluklar ve sorunlar tüm

çıplaklılıya kamuoyunun gözleri önünde cereyan ederken, bu sorunu ve
mağduriyeti yaratanlar, Emeklilerin bu sosyal/ekonomik sorunu düzeltmek yerine adeta birbileriyle yarışırcasına

teklifler/öneriler sununarak, emeklilerin yaşadığı yoksulluğu
hala ciddiye almadıkarı anlaşılıyor. Zira havada uçuşan bu teklif ve önerilerin çok sıradan önemsiz bir show girişiminden ibaret

olduğu açıktır.


Almanya`da tartışılan emeklilik ve emeklilerin yaşadıkarı sorunlar tekrar gündeme gelmesiyle birlikte, emeklilerin Almanya`da iki farklı dünyada yaşadıklarını görmemiz gerekiyor. Bir yandan,

memur emekiler, diğer yandan işçi emekileri, ki memur emeklileri, işçi emeklilere göre daha iyi maaş alıyorlar ve  işçi emekliere göre daha iyi bir yaşam sürdüyorlar.

 

Mahzurlu işlerde, düşük ücretlerle çalışan insan sayısının hergün biraz daha artması ve bu ücretlerle emekli olacak işçi sayısı hergün biraz daha artması sonucu emeklilerin yaşamlarını

idame ettirmelerindeki zoruklar ve yaşanan yoksulluğu bir realite olarak görünür kıldı.

 

Emeklilerin yaşadığı bu yoksulluğu gidermek adına Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen tartışmalara emeklilere Ek Emeklilik Yardımı (Zuschussrente)  önerisi / teklifi ile katıldı.

Emeklilerin sosyal durumu bu sırada çok çeşitli yönleri ile gündeme gelmesi, emeklilerin yaşadıkları zorluklar basında yer alması, emeklilikle ilgili izlenen siyasetin/ politikanın

üzerine yapılan yoğun eleştirilere tüm kesimlerin katılması sonucu, bu  tartışma tüm tarafları adeta karşı karşıya getirdi.


AGENDA 2010 ile izlenen ve yürürlüğe konan siyaset sonucu düşük üceretlerle gerçekleştirilen   bir üretim alanı ve giderek bir sektörü oluştu. Bu sektördeki ücretler ortalama olarak 8,50

EURO`nun  altındadır.

Ve sektör, tipik çalışan insan özellikleriyle dikkate alındığında önemsiz ve yetersiz gelir ve kazanç gurubu ile yeni bir toplum kesimini yarattı. Bu insanları, Berber`de,Taxi`de,Temizlik`de,

Restoran da, Kahvelerde ve Taşeron
firmalarında görür ve karşılaşırız. Her iki çalışandan biri 8,50 EURO`nun altında  tipik dieyebileceğimiz işlerde çalışırlar.

Düşük ücretlerle çalışanların oranı 2006 – 2010 yılları arasında yüzde 18,7 den yüzde 20,6 ya çıktı.Bu zaman diliminde tipik işlerde çalışanların sayısı ise 7,8 çıkarken, toplamda

çalışanlar içindeki oranı yüzde 25,4 e yükseldi (FR,ll.Eylül 2012). Bu yüzden,2008 yılında emekliye ayrılanların tümü (kadın-erkek) yarıya yakın bir oranda

ortalama olarak kayıpları  neredeyse ayda 115,- EURO ile sonuçlandı (www. Ver.di 22.9.2012). Emeklilik maaşlarındaki bu real düşüş ve emeklilik yaşının 67`ye çıkarılması dikkate

alındığında, emeklilik maaşlarındaki bu radikal kesinti programı AGENDA 2010 ile yasal bir norm kazandı. Gelecek yıllarda, çok az sayıda işçi 65 yaşında emekliye ayrılacaktır. Erken

emekliye ayrılanların tümü emeklilik maaşlarındakı kayıpları ve kesintileri göze almak zorundadır. Çünkü şu sırada 55 ile 65 yaşında olan işçilerin yüzde 40`i işsiz bulunmaktadır.

 

Yapılan son hesapamalara göre 2.500,- EURO dan az kazanan işçier, 2030 yılında alacağı emeklilik maaşı 688,- EURO kadar olacaktır. Kısacası, 35 yıl emeklilik kasasına ödeme

yapan bir işçi,yaşlılık için özel bir sigorta yapmamışsa, bu maaşı alan bir emekli yapacağı tek şey var, o da sosyal yardım kuruluşuna başvurmak olacaktır.

Emeklilik maaşlarının bu derece düşürülmüş olmasının bir sonucu olarak özel sigortalara ve sigorta şirketlerine inanılmaz olanaklar sunuldu. Dolaysıyla, bu özel hayat ve yaşlılık

sigortaları, bu durumda faydalanarak özel sigortaların özendirilmesi, teşvik edilmesi ve desteklenerek yaygın bir şekilde yapılması için şirketlerin önü açılmış, argümanlarını

güçlendiren bu şirketler, bu ve benzeri sigortaların pazarlanması ve satışıni koaylaştırmıştır. Bu sermayeye dayanan siyasi otorite oldukça fazla imtiyazlar ve ayrıcalıklar yarattı. Siyasetin

görevide bu mülkiyete hizmet etmek oldu. Öyleki, bu hizmet nöbetinde yarışan partiler, biri diğerinin önüne geçmek için aslında pek birbirinden farklı olmayan öneri ve teklifler

sunsalarda, AGENDA 2010'ù savunmak da sanşölye Angela Merkel`e kaldı.

 

SPD – Parti yönetimi 12.11.2012 ve 24.11.2012 tarihleri arasında yaptıkları öneri/ teklifde kısmı değişiklikler yaptılar ama ardından 67 yaşında emekliliğin mümkün olmadığını yarım ağızla

ima etmiş olsalar bile, AGENDA  20l0 da kapsamlı bir değişiklik veya iyileştirmeyi amaçlamadık ları kesinlik kazandı (ayrıntılı bigi için; www.NachDenkSeiten`e bakabilirsiniz).

SPD Genel başkanı, Sigmar Gabriel`in çokca dillendirdiği 67 yaşındaki bir insaat işçisinin, inşaatın çatı işlerinde (Dachdecker) nasıl çalışabileceği ve hastahanede 67 yaşındaki hemşirenin (Kranken-

schwester) nasıl iş yapabileceği dayanaksiz/ temelsiz kalırken, acaba AGENDA 2010 ilan edilirken, insanın aklına  inşaat da çalışacak olan çatı işçisi, hastahanedeki  hemşire yok muydu

 sorusu geliyor.