Kimilerine din sosu katılmış demokrasi verildi, insan akıl gelişimi yönü tersine çevrildi,%10 luk kısımda, bilimi demokrasiye kattı ve çağın ötesinde gelişim sağladı. İki kesim arasındaki makas her geçen gün açılıyor.
Makasın kesen ağzı, bilime inanan, kör kısmı da çoğunluk olup (%80) düşünme yeteneğini yitirmişler olarak Dünya’nın geleceğine zarar verenlerden oluşmaktadır. (%10 da +/-=0) Bilim ve Din etkilerinin insan gelişimindeki farklı algılanmaları,Dünya barışını tehlikeye atmaktadır.
Bugün Dünya’nın herhangi bir ülkesinde üretilen bir düşünce, teknoloji ile hızla yayılmakta ve farklı toplumlarda taban oluşturacak yaşama alanı bulmaktadır. Gelişimi ise insan fizyolojisi ve eğitimine paralel bağlılık gösterdiğinden aynı toplumlar içerisinde ve farklı devletlerde farklı insan yapısı oluşmasına neden olmaktadır.
Kısacası Devletler,Kapital,teknoloji vs. Evrenselleşirken insanların %90 ı lokalleşmektedirler. Toplumların %10 u yaşam alanını Evrenselleştirken %80 radikalleştirilmeye itilmektedir.Ülkeler eğitim politikaları ile bu olumsuz gelişmeyi gelecek nesillerine de yansıtmaktadır.
ABD,Avrupa vs. Ülkelerindeki eğitim politikası 50 yıldır aynıdır yani ilk kez yazıyı öğrenen bir çocuk,istediği meslek grubunda başarılı olmasını istediğinde hangi safhalarda hangi başarılı göstermesi gerektiğini bilirken bizdeki gibi gelişmekte olan ülkelere bilinçli olarak eğitim politikaları milli olmaktan çıkarılıp X kez değiştirilerek insan beyin gelişimi durdurulmaktadır.
74-78 arası Universite yıllarımda Devlet yurtlarında kalırken,doğu ve güneydoğu'dan gelme arkadaşlarım vardı.Bizler Üniversite merkezi sınavanı başarıp gelirken sanki onları bir gizli kuvvet getirip gelip, kafadan yerleştirmişlerdi.Aynı son yıllardaki cemaatçilerin şifreleri dağıtıp kendi adamlarını sınav birincisi yapmaları gibi. İngilizce öğretmenin olmadığı ve ingilizce bilmeyen birilerinin İngiliz Filolojisini kazanması, alman filolojisini kazanması vs. bu oyunun ta 50 lı yıllardan beri planlanmış olduğunu ben 20 yıl önce düşünmeğe başlamıştım..
O dönem planlanan şahıslar bugünlerde Ülke yönetiyorlar. Üniversite de sağcı Ülkücüler, solcular her gün kavga edip cingar koparırlarken tarikatçılar sözde suya sabuna dokunmadan saman altından su yürütüyorlardı.İşte o dönemin tarikatçıları bugün Ülke yönetimindeler.Muhalefeti,İktidarı ile plan kimlerin nereye geleceğini Global güçler ta o zamandan ayarlamışlar. Dün Kılıçdaroğlu milletvekillerine ’’Beni siz getirmediniz!’’ demiş. Doğru planın parçası olarak SOROS amcası getirdi.
Demokrasiye ve Cumhuriyete din sosu katmak için tüm Dünya’da ikinci Dünya savaşı sonrası bir harekat başlatılmış.Hiç kimsenin haberi yok.Amaç insan gelişiminin önünü kesmek yada enazından farklılaştırmaktır.Bugünkü cahil seçmen kitlesi yaratıp adına demokrasi dedikleri yönetim sistemi ile Ülkeleri soyup soğana çevirmek,insanları birbirlerine kırdırmaktır.
Bu saatten sonra Dünya’daki yaşamın daha kötüye götürülmemesi için ne yapmak gerek?
- %80 in Demokrasi ve Cumhuriyet kavramlarını anlayıp,değerini öğrenmeleri için artık zaman yok.Bu kesinin doğal yoldan yok olmalarını beklemek te mümkün değildir.Türkiye eğitim ortalaması ilkokul 4 se ve geriden gelen nufusta yanlış eğitim politikaları ile cahilleştiriliyorsa,yönleri bilinçli olarak zamanın gerisine çevrildi ise tek çare:
- Demokrasi yönetimi yeniden revize edilmeli, düzenlenmeli,en azından oy deposuna dönderilen sosyal yardım alanların,neden göstermeden askerlik yapmayanların,vergi vermeyenlerin vs gibi bir kaç daha kriter koyup seçme hakları ellerinden alınmalıdır.Seçme ve seçilme hakları ,Parti yöneticisi vs. hepsi hakları yeniden düzenlenmelidir.Sürüye çoban seçimi yapar gibi değil Ülkeyi bağımsız yönetmek isteyenlerin seçme ve seçilme hakkı verilmelidir.
- Tüm Dünya’daki kitle partilerinin,iktidar ve muhalefet dahil başlarına getirilen SOROSÇU lar,kitle partilerine gönül verenler tarafından görevden uzaklaştırılmalıdır. Uzaklaştırılamıyor ise yeni patilerin birisinin etrafında seçmen birleşmelidir.Adam hayatı boyunca seçim kaybediyor hala pişkin pişkin İstifa etmeyi bile düşünmüyor.’’Beni siz getirmediniz’’ diyor.İşte o makama o partiye gönül vermişlerin ortak özelliklerini taşıyan birisinin getirilmesi gerekir.SOROS’un adamı değil.
- Cumhurbaşkanının yıllık maaşı enaz 25 milyon,Başbakanın yıllık maaşı 50 milyon Milleyvekilleride yıllık 5 er milyon almalıdır.Basit bit Telekom CEO’su yüz milyonları alırken yıllık 1 trilyona USD hükmeden başbakanın eline 300 bin liranın geçmesi yanlıştır.Bu durumda daha aklı selim iyi yöneticiler aday olacaktır.
Dünya geleceği doğal afetlerin ötesinde Siyasal Sorosçularla tehlikededir.Dünya seçmeninin %80 i nasıl seçme iradesi için yeterli değilse,SOROS’ların getirdikleri de Ülke yönetimleri için yeterli değildir.Dünya gençliği artık geleceklerini şekillendiren bu yeteneksizlerin yönettiği yönetilme şekillerine dur demelidir.
14.08.2014