20 Nisan 2022 tarihinde Bursa'da gardiyanları taşıyan cezaevi servisine bombalı saldırı sonucu gözaltına alınan dört kişi ile ilgili, Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON) imzalı yazılı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Daha önce 17 Eylül tarihinde İzmir’in Dikili ilçesinde işkence ile gözaltına alınan Dilek Arsu, Seda Baykan ve Mustafa Uzkar’ın ardından 20 Ekim 2022 tarihinde Cebrail Gündoğdu’da aynı gerekçe ile işkenceli gözaltına maruz bırakıldı." ifadeleri dikkat çekti.

İşte AVEG-KON imzalı o açıklama:

"Faşist şeflik rejimi, sosyalistlere karşı işkenceyi sistematik bir biçimde iradeyi teslim almanın bir yöntemi olarak kullanmaya devam ediyor.

20 Nisan 2022 tarihinde Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) tarafından gardiyanları taşıyan bir araca dönük gerçekleştirilen ve bir gardiyanın öldürüldüğü eylemi gerçekleştirdikleri iddiası ile gözaltına alınan komünistlere karşı Türk Devleti fiziki ve psikolojik işkencenin en kaba biçimlerini kullanmaya devam ediyor.

38 barodan açıklama: “Kayyım uygulaması, yerel demokrasiye aykırıdır” 38 barodan açıklama: “Kayyım uygulaması, yerel demokrasiye aykırıdır”

Daha önce 17 Eylül tarihinde İzmir’in Dikili ilçesinde işkence ile gözaltına alınan Dilek Arsu, Seda Baykan ve Mustafa Uzkar’ın ardından 20 Ekim 2022 tarihinde Cebrail Gündoğdu’da aynı gerekçe ile işkenceli gözaltına maruz bırakıldı.

Saray borazanı Sabah Gazetesi tarafından işkence sonrası videolar servis edilirken, İçişleri Bakanlığı sitesinden yapılan açıklama ile Gündoğdu’ya yapılan işkencenin adeta propagandası yapıldı.

Gözaltına alındıktan sonra ormanlık bir alana götürülen, burada çıplak bir halde işkence edilen, kulak zarı patlayan, yüzünde ve vücudun da yara izleri meydana gelen Gündoğdu’ya karşı işkence, götürüldüğü Adli Tıp’ta ve karakolda da devam etti.

İşkence bir insanlık suçudur, işkenceye sessiz kalmak bu insanlık suçuna ortak olmaktır.

Avrupa’da özgürlüklerden yana olan tüm kurumları, bir yandan işkenceye sıfır tolerans yalanı ile halklarımızı kandırma gayreti içerisinde olan ama öte yandan devrimcilere ve sosyalistlere karşı her koşulda işkencenin en ağır biçimlerini uygulayan AKP-MHP iktidarını lanetlemeye ve Türkiye’deki faşist Diktatörlük rejimini teşhir etmeye çağırıyoruz."