Almanya’da ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birliği'nin (CDU) geçen hafta açıklanan ‘Temel İlkeler Programı’nda, Almanya’ya gelen sığınmacıların işlemlerinin Danimarka ve İngiltere’nin de uyguladığı gibi ‘üçüncü bir ülkede’ sonuca bağlanması yer aldı.
CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Jens Spahn, Avrupa Birliği’ne (AB) düzensiz göçün engellenmesi için gelen sığınmacıların, Ruanda ve Gana gibi Afrika ülkeleri ile güvenli ülkeler statüsündeki eski Doğu Avrupa ülkeleri Gürcistan ve Moldova’ya sınır dışı edilerek sığınma başvurusu işlemlerinin buralarda yapılmasını önerdi.
Neuer Osnabrücker Zeitung’a konuşan Spahn, “Şayet biz bunu 4, 6 veya 8 hafta kararlı bir biçimde uygularsak, AB’ye gelecek sığınmacı sayısı gözle görülür şekilde azalacaktır. Biz gelen sığınmacıları 48 saat içinde güvenli ülkelere sınır dışı edersek, birçok insan AB ülkelerine yönelmekten vazgeçecektir” dedi.
Cenevre’de 1951 yılında imzalanan Mültecilerin Durumuna Dair Sözleşme’de politik takibata uğrayanların ve savaş bölgelerinden kaçanların AB’de korunması yönünde bir kural olmadığına işaret eden Spahn, “Sığınmacılar, başvuruları sonuca bağlanıncaya kadar güvenli bir ülkede bekleyebilir. Ruanda buna hazır. Gana da öyle. Bu konuyla ilgili Gürcistan ve Moldova ile de görüşmeler sürdürülebilir. Almanya’nın ağırlığını koyması halinde diğer AB ülkeleri de bunu kabul edecektir” diye konuştu.
