Alevilerin siyasal kimlik sorunu! (2)

Sevgili okuyucular,

Türkiye Büyük Millet Meclisi (
TBMM) 25. dönem Parlamento çalışmalarına 7 Haziran sonrası başlayacak.

Bir önceki yazımda alevi kökenli adayların çeşitli partilerde yer alarak seçildiklerinde, 25. dönemde TBMM çatısı altında görev yapacaklardır. Böyle bir durum Alevileri, bizleri tabiî ki sevindirmiş olacaktır demiştim.

550 Milletvekilinin yer alacağı TBMM de alevi kökenlilerin yer alması, hatta yoğun bir şekilde yer almaları sevindirici olacaktır. Ülke nüfusunun, yüzde 30'nu oluşturan bir toplumsal kesitin, nüfus oranları ölçüsünde temsil edilmeleri demokratik olanıdır.

Ama yinede, nüfusumuz oranında tesilliyet, burası Türkiye cumhuriyeti, böyle bir durumunun mevcut şartlarda oluşmasını beklemek biraz saflık olur. Söz konusu demokratik ortamı yaratmak mümkün mü? Kanaatimce mümkündür. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve demokrasinin kurum ve kuralları ile işlemesi durumunda, bu gerçeklik olasıdır.

Aleviler demokratik Türkiye’nin yaratılmasının motor gücü olabilir.

Önemli olan, Alevilerin bu konuda uzun soluklu, yol haritalarını oluşturarak enerjilerini bu konuda harcamalarıdır. Aleviler, seçimlerde hatırlanan ve sorunlarının, ‘malboro paketlerine yazılan’ not alınanlar olmaktan, kendilerini kurtardıkları zaman, siyasal hayata realist olarak katıldıkları zaman, neden olmasın.

Aleviler, eski aleviler değillerdir. Artık modern alevi örgütlenmeleri 25. yılını geride bırakmıştır. Yüzlerce yıllık, ocak ve dergâhları, artık modern tarzda Alevi Kültür Merkezler, Cemevleri, vb örgütlenmelerle yeni bir aşamaya ulaşmış, bu alanlarda sadece ibadetlerini yapmıyorlar. Edebiyat, felsefe, sosyoloji, siyaset bilimi vb. konularda toplumu yakından ilgilendiren sorunlara ilişkin, düşüncelerini harmanlamaktadırlar. Harmanlamalar dan, bir senteze ulaşmak için çaba harcamaktadırlar.

Ortaklaşan ve harmanlaşan düşüncelerini bir senteze ulaştırarak, yeniden hayata, pratiğe dönmesi için çaba yoğun bir uğraşın içindeler. Bütün bu çabaların bir karşılığı olmalıdır. Bu karşılık asla, siyasal düzlemde, alevi kökenli Milletvekillerinin, TBMM’de yer alan partilerde ‘utangaç’ davranan kişilikler olamamalıdır.

Aleviler artık tarih sahnesine, siyasal alanda kendi bağımsız, öngörülerini, ulaştıkları sentezleri siyasal yaşamın pratiğine sokacak örgütlenmelere ihtiyaç vardır. Aleviler aceleci davranmak durumunda değillerdir. 7 Haziran 21015 seçimlerinde, ulaştıkları sentezi uygulamak durumunda değillerdir. Uzun erimli, geleceği yakalamaya, iktidar perspektifini hedefleyerek hareket etmek durumundadırlar.

Komşu ülke Yunanistan halkalarının özverisini, SRİYZA ile yakaladığı başarıları yakından izlemeliyiz. Çıkarılacak önemli dersler olduğunu bilmek durumundayız.

Sayılı günler var. 7 Haziran Parlamento seçimlerine. 7 Haziran 2015 genel seçimlerine yönelikte, yapılacak birçok şey vardır. Her şeyden önce, seçimlere hazırlanırken, 25 yıllık süreçte yarattığımız modern örgütlenmelerimizi göz bebeğimiz korumayı ve yıpratılmamasını sağlamalıyız.

Kurum yöneticilerimiz, partilerin kapılarında kuyruğa girerek, kurumlarımıza, ‘helal’ getirmemelidirler. Hangi partilerden aday olacakları, kendi sorunlarıdır. Öylede davranmalıdırlar. Alevi kurumlarını referans göstererek, farklı partilerde, bir militan ve nefer gibi faaliyet yürütmek, alevi kurumlarına zarar verir.

Alevi tabanından uzakta, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklara, kurumlarımız alet edilmemelidir. Bununla birlikte tabanın rızalığını almak, kurumsal kimlikleri ile temsili yet, kazanarak farklı ittifaklar bu seçimlere özgü olarak yapılabilir. İttifak yapılırken, Alevilerin sorunlarına seçim bildirgelerinde yer verilmesi, önemsenmelidir.

1- Diyanetin, devletin dini kurumu olmaktan çıkarılması veya özerkleştirilmesine yer verilmesi.

2- Aleviliğin anayasal statüye kavuşturulmasına yer verilmesi.

3- Cem evlerinin ibadet olarak tanınması yasal zemin için, yer verilmesi.

4- 3 Mart 1924 de çıkarılan Tevhid-i Tedrisat kanunu ile gasp edilen,

alevi dergâhları, vakıflarına ait taşınır veya taşınmaz mallarının geri iadesi için yer verilmesi.

5- Zorunlu din derslerinin vakit geçirmeksizin kaldırılmasına yer verilmesi.

İttifak tarafları alevi kurumlarının kurumsal kimliğini esas almalı ilişkiler kurumsal kimlikler üzerinden yürütülmelidir. İttifak yapılacak güçler, parlamentoya girildiğinde, alevi parlamenterlerin genel kurallar dışında, bağımsız ve özgür hareket etme kabiliyetinin sağlanması önemsenmelidir.

Not; Bir sonraki yazım, konunun bağlamında, bir tartışma platformunun oluşturulması olacaktır.

22 Şubat 2015

Face:aliekber.pektas

Twitter: @Aliekber