Sevgili okuyucular,
2015 yılı Haziran ayında, 11 Haziran Pazar günü ülke genelinde, TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisinde yer alan 550 Milletvekili yenilenecektir.
Seçimlerin alışıla gelmiş, topluma, Alevi camiasına sadece, mevcut sistemin kuralları çerçevesinde, inanç kimliğini bir kenara bırakarak, TBMM’de yer alan Partilerin arka bahçesi, bir bileşeni gibi davranmayı öğütleyen bir tabuyu yıkmak için, Aleviler siyasal hayata müdahale etmelidirler.
Gerek ülke genelinde, gerekse Avrupa ve yerkürenin değişik alanlarında yaşamak zorunda bırakılan, Anadolu ve Mezopotamyalı Aleviler, alışıla gelmiş bu gelenekselliği yıkmalıdırlar. Örgütlü Alevi hareketlerinin, bu makûs talihi değiştirmek gibi ulvi bir görevlerinin olduğunu kabul etmelidirler. Tarihsel olarak, oynaması gereken rolü oynamanın zamanı geldi de, geçmektedirler.
Yeni yılın ilk günlerinden itibaren ülkemiz bir seçim havası ile şenleneceğe benziyor. Bunun AKP iktidarı tarafından, bir baskın seçim ortamına dönüştürülmesi beklenen bir durum olduğu gerçeğini de, gözden kaçırmamamız gerekmektedir.
11 Haziran 2015 veya erkene alınacak bir erken baskın seçim dolayısı ile Alevilerin hazırlıksız yakalanması durumunda, bir 4 yıl daha bekleme peronunda sıraya girmemek için, gereken tedbirler alınmalıdır. Düzen payandası olmak, birilerinin ‘arka bahçesi’ olmak veya ‘yedek kulübesin de’ beklemek gibi bir gerçekliği içimize sindirmemeliyiz.
Alevilere, örgütlü Alevi hareketlerine biçilen, bu ‘rolün’ peşinen kabulcüleri olmamak durumundayız. Bu nedenlerle, Türkiye siyasal yaşamına gereken hassasiyeti göstererek, Aleviler ve örgütlü Alevi hareketleri siyasal yaşama müdahale etmek için atılımlara hazır olmalıdırlar.
Türkiye siyasal yaşamına müdahale, bağımsız çizgilerini korumak, dik duruşlarını ön plana çıkararak, TBMM’de yer alan tüm Partilere mesafelerini orantılı olarak koruyarak olmalıdır. Aynı zamanda aktif siyasal yaşamda, doğrudan Alevileri temsilen yer almaktır.
Bu duruş, Alevileri bu aşamada yeni bir parti kurarak Türkiye siyasal yaşamına katılması anlamını taşımamalıdır. Uzun vade de, belki düşünülebilir bir durum olarak, Alevilerin ajandasında olabilir. Alevilerin sorunlarını esas alan, başka partilerin, ‘arka bahçesi’ ‘ yedeklemeleri’ gibi konumlarından uzaklaştıran bir yapılanma, organize olarak bir Partileşme sürecine girilebilir.
Bugün böyle bir girişim erkendir. Türkiye siyasal yaşamının içinden geçtiği süreci ele aldığımızda, kazanımlarımız detaylıca analiz edildiğinde, aceleci ve erken bir davranış olacaktır. Genel seçimlere çok kısa bir sürenin kaldığı dikkate alınınca, kendi aklımızla alay etmek gibi duruma düşeriz.
Peki, dik duruş, bağımsız siyasal duruş ne anlama gelmektedir. Aleviler, demokratik alevi örgütleri, kendi özgün programları etrafında asgari bir bütünlük sağlayarak ortak noktalarını belirlemeli.
Siyasal yaşamdan, TBMM’den beklentilerinin neler olduğunu etraflıca belirlemelidirler. Türkiye siyasal sahnesinde yer alan, Partilerle bir araya gelerek, ortak taleplerini dile getirmeli ve bu taleplerine paralel olarak, siyasal sahnede kendilerine düşen görevleri yerine getireceklerini yüksek sesle dile getirmelidirler. Bu vesile ile Alevilerin temsilcilerinin doğrudan TBMM çatısı altında temsil edilmesini sağlayan girişimlerinin olacağını açıkça ilan etmelidirler.
İçlerinde yer alacakları, ortak hareket edecekleri Partilerin asgari düzeyde programı ve işlerliğine uygun davranışların, aleviler içinde geçerli olduğunu baştan kabul etmeliyiz. Siyasal sahnede yer alan partilerin, programları ve seçim bildirgelerinin, Alevilerin bu taleplerini karşılayacak olgunluğa sahip olup olmaları dikkate alınmalıdır.
Alevilerin bağımsız siyasal duruşlarına saygılı davranan, bu duruşu anlayan ve birlikte hareket etmek isteyen, siyasal parti ve aktörlerle ortak hareket etmek, hedeflerimiz arasında olmalıdır Özenle bir noktanın altını çizmede yarar var. Kürt ulusal hareketi, 30 yılı aşkın kararlı mücadelesinin yanında, aynı paralellikte, Türkiye siyasal sahnesinde, TBMM çatısı altında yürüttükleri, bağımsız siyasal ve kararlı duruşları sayesinde, birçok kazanımlar elde etmişlerdir.
Bugün bunun meyvesini ve ürününü toplamaya hazırlanmaktadırlar. Bu bizler açısından özenle dikkate alınmalıdır. Alevilerin kendi bağımsız siyasal duruşları, TBMM çatısı altında yaratacakları bir oluşum, Alevilerin sorunlarının çözümünü, hızlandıracak ve sorunlarının ilk elden takipçilerinin olmasını sağlayacaktır. Bu ise, Alevi toplumunda bir özgüven yaratarak geleceğe ilişkin öngörülerini sağlıklı kılacaktır.
Partilerin, Alevi oylarını yedeklemeye yönelik, faaliyetlerine dikkat çekerek bu tarz politik argümanlardan uzak durmalarını önemle belirtmeliyiz. Nedir, bu yedekleme argümanları? Alevi kanaat önderleri, Alevi örgütlerindeki kurum yöneticilerinin, tek-tek kafalanarak, şu veya bu yerden aday-adayı veya aday gösterilerek, partilerinin payandası durumuna getirilip, Alevilerin bağımsız siyasal duruşlarının önüne geçme girişimlerinin, tehlikelerini detaylıca anlatmak durumundayız.
Geçmiş süreçte, bu vb. durumların yaşanıldığı göz önüne alındığında, Alevi hareketine verilen zararların önemini kavramış durumdayız. Bağımsız siyasal Alevi duruşu sergileyen Alevi kanaat önderleri, Alevilerin örgütlü hareketleri, bu konuda yürüttükleri faaliyetleri, özelikle Türkiye sayasal yaşamında yer alan Partilerle görüşmelerini, vardıkları sonuçları, başta alevi kitleleri olmak üzere demokrasi güçleriyle şeffaflıkla paylaşmalıdırlar.
Şeffaflık, paylaşımcılık, güveni, güven ise yığınların harekete geçmesinin sağlayacak en önemli etkendir. Kapalı kapılar arkasında yapılan, pazarlıklar, (alevi kurumlarını tenzih ederek yazıyorum) halklarımızın ve Alevilerin tevazu gösterdiği bir olgunluk değildir.
Aleviler, 2015 Haziran’ı, genel parlamento seçimlerine kendilerini, hazırlıklı olarak zinde hissetmeleri ve siyasal atılımlara hazır olmaları için, gereken önem ve özeni göstererek faaliyetlerine başlamalıdırlar.
Önümüzdeki süreçte konuya ilişkin daha fazla netlikte yazılarımda buluşmak dileği ile! 10 Kasım 2014
Face:aliekber.pektas Twitter: @AliekberP