Akil insanlar!






Sevgili okuyucular,

AKP, Başbakan R.T. Erdoğan ve devlet aklı, akil adamlar listesini açıkladı. Akil insanlar listesi açıklanırken, toplumun birçok kesiminden tepkiler gelmeye başladı.


Akil insanlardan oluşan komisyonun oluşması tabi ki, olumludur. Kürt sorununun çözümüne yönelik olarak başlatılan çabalarda, akil insanlardan oluşacak komisyonun oynayacağı rol, inkâr edilemez.


Akil insanlardan oluşacak bir komisyonun kim ve kimlerden oluşacağı konusu önemlidir. AKP, Başbakan R.T. Erdoğan ve devlet aklı ile oluşturulan, akil insanlar komisyonunun bu sürece, Kürt sorununda çözüme ilişkin neler yapabilecekleri önemlidir.

Akil insanlardan oluşan komisyon, çalışma gruplarının gerçekten konumuna uygun insanlardan oluşması ve sorunların çözümüne ilişkin politik argümanlar üretmesi önemlidir.


Gerçekten akil insanlardan oluşan komisyonun, Kürt sorununda çözüme yönelik bir şeyler üretip, kamuoyunun bilgisine sunması Türkiye toplumunun beklentisidir.


Akil insanlar komisyonunda yer alanların kimliklerini mercek altına aldığımızda, önemli bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğumuzu göreceğiz. Akil insanlar komisyonunda yer alanları, Başbakan R.T.Erdoğan, sanki vitrine koyup ta, mankenler olarak görmemizi sağlamak için seçmiştir. Başbakanı ve devlet aklını anlamak gerçekten zor olsa gerek.


AKP, Başbakan, R.T. Erdoğan, Devlet aklı, akil insanları tayin ederken bir şeyi de, unutmamışlar. Akil insanların başkanı, genel sekreteri, sekreteri kimler olacak, tek-tek belirlemişler. 04.04.13 Perşembe günü İstanbul Dolmabahçe sarayında, başbakanın ofisinde yapılacak ilk toplantısında, umarım başbakan, akil insanların neler, ‘yapması’ gerektiğini de belirler. Hatta nasıl, ‘düşünmeleri’ nasıl, ‘hareket’ etmelerini bir-bir belirler.


Başbakan madem her şeyi kendisi, ‘belirleyecekti’ bu kadar insana ne gerek vardı, diye sormazlar mı? Akil insanlar olarak belirliyorsak, bırakalım da kendileri neler yapacaklar, nasıl davranacaklar, süreci nasıl yönetecekler, kendileri karar vermelidirler. Bu nedenle akil insanlar komisyonuna AKP ve devlet aklının bakışı ile  ‘komisyonunu ‘gibi görmek doğru değildir.


Diğer bir önemli konu, bağımsız ve kendi kararlarını kendileri verebilmelidirler. İktidarın yaptırımına maruz kalmamalıdırlar. Kendi içlerindeki hiyareşik durumun dahi, iktidar ve başbakan R.T. Erdoğan tarafından belirlenmesi, komisyonda yer alanların inisiyatifini kırar ve bağımsızlıklarına gölge düşürür.

Her şeyden önce, akil insanlar komisyonunda yer alanlar, meşgul olacakları sorunlarda, Kürt sorununda, çözüme ilişkin yeterli ve donanımlı bilgiye sahip olmalıdırlar.

 
Akil insanlar komisyonunda yer tek-tek kişiliklere gelince. İlahiyatçı Hayrettin Karaman, Kürt sorununda ve insan hakları sorununa ilişkin, sicili epeyce kabarık ve kirlidir.

Kürt coğrafyasında, polise taş atan çocuklar için açıklamaları, bırakın bir İslam âliminin söylemesi, kendine insan diyen birinin açıklaması dahi olamaz. Kadınlara ilişkin açıklamaları, Kürtçe konuşmaya ilişkin açıklamaları, toplumsal algıdan uzak ancak ırkçı ve şoven kafaların açıklamaları olarak tarihe geçmiştir. Hayrettin Karamanın, İsminin önünde, ‘bilim adamı’ olması aslında bir şey ifade etmemektedir.


Akil insanlar komisyon içinde, Hayrettin Karaman gibi vb. birçok insan önemli derecede yer almaktadır. Bunların Kürt sorununda çözüme yönelik, devlet aklından uzak, toplumsal aklı esas alan bir üretkenlik içinde olmaları beklenemez.

Umarım öngörülerimizde yanılırız. Akil insanlar komisyonunda yer alan tüm herkes, kendilerinden bekleneni yerine getirir.

 03.04.13