Sevgili okuyucular,
6 Haftanın ardından yeniden Avrupa topraklarına ayaklarımı bastım. 6 hafta boyunca ülkemizin birçok yerine ayaklarımı bastım, misafir oldum. Ülkemim insanlarının direnişlerine, sisteme karşı olan isyanlarına tanıklık ettim. Karınca kararınca destek sundum.
Uzun yıllardır bu kadar tatil amaçlı ülkemde bulunmamıştım. Türkiye aslında bir tatil cenneti. Her bir tarafı gezilmesi ve görülmesi gereken, güneşle toprağın nikah kıydığı, su ile oksijenin şahitliğinde düğün halaylarının yaşandığı bir ülkedir.
Derler ya, 'kaderimiz kötü' ülkemiz Türkiye nin 'kaderi de' 'bahtında'
Pek iyi sayılmaz. Ülkemizin başına musallat olmuş, çivisi çıkmış bir sistem var. Bu sistem bugünlerde, çürümüş sebze ve meyve gibi kokuşmaktadır. Çivisi çıkmış ve kokuşmuş bu sistemin, toplumun kabulü olmamasına rağmen zorla ayakta durma çabaları devam etmektedir.
Haziran ayının başlarıydı, ben ülkemin topraklarına ayak bastığımda. İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda ayağa kalkan kitlelerin ayak sesleri, çivisi çıkmış, kokuşmuş siyasal islamla bezenmiş düzeni sarsmaktaydı.
Gezi Parkı direnişi giderek ülke sahtına yayılmakta, kitlelerin devrimci ruhuyla buluşarak, hakim sınıflara, onların bugünkü temsilcileri olan AKP iktidarına ve başbakan R.T.Erdoğan'a ecel terleri döktürmekteydi.
R.T.Erdoğan, AKP kurmayları her fırsatta gezi direnişini boğmak için elleirnden geleni arkalarınıa koymamakta ısrarlıydılar.
Gezi Parkı ile başlayan direniş ruhu, AKP'nin tüm gerici ve faşist saldırılarına karşın, kitlelerin kendi aralarında dayanışması, 'faşizme karşı omuz omuza' sloganlarının gök kubbeyi sarsmaya devam ettiği bir süreç olmuştur.
Türkiye'nin her köşesinde, 'Tayyip istifa' 'Hükümet istifa' 'AKP halka hesap verecek' sloğanları dalga dalga yayılmakta ve 'Her yer taksim, Her yer direniş' ruhu, yeni bir devrimci dalganın habercisi olmaktaydı. Ankara'da katıldığım eylemde dikkatimim çeken bir plakatı buraya aktarmadan yazımı noktalamak istemem.
''2002 model bir hükümet satılmaktadır. Ama kelepir!'' Bu plakat, bu söylem, kitlelerin yaratıcı gücünü sergilediği kadar, sistemin ne kadar çürüdüğünü de, ifade etmektedir.
Evet AKP iktidarı artık, 'kelepir' bir iktidardır. Her tarafı çürümüş, kokuşmuş ve dökülmektedir!
Taksim Gezi Parkı direniş bir gerçeği su yüzüne çıkarmıştır. Artık Türkiye'de taşlar yerinden oynamıştır. Hiç birşey eskisi gibi olmayacaktır. Çivisi çıkmış, kokuşmuş düzen sarsılmaktadır. Türkiye de yeni bir sürec başlamıştır. AKP, Başbakan R.T. Erdoğan ülkeyi eskisi gibi yönetemeyecektir. R.T. Erdoğan'nın diktatörlük hevesi, kursağında kalmıştır.
AKP iktidarı, Taksim Gezi Parkı ile başlayan direnişten, intikam almak için dahada çok saldırganlaşmaktadır. AKP iktidarı emrindeki güvenlik güçleriyle, 'cadı' avına çıkmıştır. Ama nafile! AKP, Başbakan R.T. Erdoğan kendi sonunu getirecek olan, Taksim direniş ruhuna saldırması, 'hayra alamet' değildir.
AKP faşizmi artık, kitlelerin devrimci direniş ruhu karşısında, 'kağıttan kaplan' durmundadır. AKP, R.T. Erdoğan'ın yaslandığı baston çürümüştür. Her an çürük baston kırılıp çökebilir ve AKP, R.T. Erdoğan depe-taklak olabilir.
6 Haftaya yakın bir zaman diliminde okuyucularımdan uzak kaldım.
Umarım bu boşluğu önümüzdeki günlerde doldururum.
Yeni bir yazımda buluşmak dileğiyle!
17 Haziran 2013