1986 yılında Hamburg’ta Mühendislik eğitimi alırken,bir yandan okuyor ve çalışıyor bir yandan da hayatımı yaşıyordum. 24 saatim dolu doluydu.
Önemli markaların satıldığı birde dükkan sahibi modacı alman kız arkadaşım vardı.
Butiğinde,Luigi batani,Kalvin Klein,Versace ,Bvlgari,vs. markalarını sattırıyor,her yeni çıkan ürünlerden de bana getiriyor bende giyiyordum.Tam bir Anadolu yiğidi,tam bir İngiliz Gentelmeni,tam bir Alman bilgesi olmuştum ve moda toplantılarına, açılışlarına katılıyordum.
Bir gün Tremsbüttel’de,Schloss’ta (Şovelye şatosu) bir yılbaşı kutlamasında cıvıl cıvıl süslü kısrak gibi cilloplaşmış bayanların içinden,25-30 yaş arası bir bayan.şımarık şekilde yanıma yaklaştı,elinde şampanya bardağı ile bir kaç dakika konuştuktan,kakara kikiri gülüştükten sonra hiç unutmuyorum bana ‘’hangi Ülkedensin?’’diye sordu.
Bende ‘’Türk’üm’’ deyince,’’Aaa’’ dedi.’’İch dachte alle türken kaufen bei Aldi. Sie sind aber sehr klug-Tüm türklerin Aldi'den (ucuz gıda mağazası ama textil veya diğer dayanıklı tüketim mallarıda satıyor) alış veriş yaptıklarını sanıyordum.Siz ama çok akıllısınız-’’ deyince bende, ‘’Die Türken kaufen dort deutsche Geist. Alle Aldi tüten sind voller eure Weisheiten.Sie haben keine Ahnung-Türkler oradan alman aklını satın alıyor.Tüm Aldi torbaları aslında sizin aklınızla dolu.(satın alma kültürü).Sizin haberiniz yok’’ demiştim.
O tarihten bu yana köprülerin altından çok sular aktı ve Yabancılar bilhassa Türkiye kökenliler,Almanya’da söz sahibi olacak iş yerleri kurdular,kurumlara memur olarak girdiler, dr. lar,avukatlar vs. toplumsal barış için entegre oldular.Hemen hemen her sektörde,hem ekonomik,hemde siyasal söz sahibi oldular.Gıda ve transport sektörünü neredeyse ele geçirmişlerdi,’’Edeka’’ batmıştı.Alamanya BND (gizli servis) yi devreye sokup,tekrar taze Gıda sektörünü ve Kabtoj yasasını değiştirip transport sektörünü yabancıların elinden geri aldı ama tecrübe hergün gelişerek çoğalıyor.
Bundan sonrası el birliği ile Almanya’nın savaş sonrası galip devletlerce dikte ettirilen anayasına göre eşit Vatandaşlık haklarından faydalanan toplumun amacı tek bir Devlet geleceği olmalıdır.
Bunun için ama Alman çoğunluk artık bir milyon dolayında olana extrem akılsız,nazi fikri benimsemiş,sosyal yardımı bahane edip sadece Alman olduğu için var olan (Afrikada doğsa aç ölecek) hayalperestlere,asosyallere bu toplumsal barışı bozdurtmamalıdır.
Almanya’yı 2015 de, hem dini Radikalizm,hem Irkçılığın gelişmesi hemde büyük bir Ekonomik kriz beklemektedir. Teknolojinin iş dünyasına girmesi ve gelir dağılımdaki eşitsizlik,toplumun aklı kıt olan kesiminde aynı Hitler öncesi gibi kıskançlık yaratmaktadır.
Almanya’nın 3,06 trilyon Euro GSMH kişi başına eşit bölündüğünde 37 bin Euro yapıyor ma 17 milyon emekli sadece 400-1500 euro arası maaşla ve sosyal yardım fonu desteği ile ortalam 1500 euro harcasalar dahi yıllık 18000 euro yapar.
Çalışanların sayısı 25 milyon ve aldıkları ortala maaş 2 bin euro dolayında bu kesinin harcamasıda kişi başı gelire uymuyor. Bu da kapital dağılımının Almanya’da sanıldığı gibi olmadığını,azınlığın elinde olduğunu gösteriyor. Almanya’nın geleceği için en büyük tehlike,(Ekonomiden de çok öte) sosyal barışın bozulmasıdır.
Buradaki günümüzdeki yabancılar 2'ci Dünya savaşında Hitlerin gaz odalarına gönderdiği çaresiz yahudiler,romanlar,engelliler gibi değildir.
-Genetik farklılık vardır ve o dönem Yahudiler koyunlar gibi Vagona doldurulup yakıldma merkezine gönderildiler.Yahıdiler direnemediler ama şimdiki Almanya’daki yabancılar,savunma göstereceklerdir. En güzel örneği Marmara gemisindeki olaydır.(Orada tam teçhizatlı İsrail komandosuna,elinde sadece zinciri olan bir Türkün,İsrailli askerin elinden alışını seyretsinler)
-Buradaki tüm yabancıların geldikleri Ülkeler vardır.Sonuçta sığınma garantileri vardır.İsrailin kurulmasından önce hiç bir Yahudinin sığınacağı,can güvenliliğini garantiye alacak Ülkesi yoktu. Balkan harbinde 5 milyon Balkanlardan Anadolu göç aldı.
2015 de Almanya’nın en büyük 3 problemi vardır;
1.Sosyal barış.Bu barışı bozduracak üçbeş akıldan yoksun almana veya yabancıya bozdurmaması gerekir.Pegida gibi islam karşıtlığı ile doğup yabancı karşıtlığı ile gelişebilecek gelişmelere acele tedbir almalıdır.
2.Dini radikalleşmenin önüne geçecek aklı selim tedbir almalıdır.ABD ve Global kışkırtıcıların pidivanı rolünde İslam coğrafyasında radikalleşmeyi körükleyici kışkırtıcılıktan vaz geçmelidir.
Almanya her ne kadar İslam alemine global kapitalizmin sürdüğü truva atı ise de islam coğrafyasındann gelip burada truva atı rolü üstlenecek kitlenin de varlığını unutmamalıdır. Dini radikalizme kesin kurallar getirip önlemelidir.
3.Global Ekonomik kriz.Rusya ve Türkiye ile olan ticari ve siyasi ilişkilerini bağımsızlaştırmalı, karşılıklı ortak çıkarlara göre siyaset yapmalıdır.
Burada yaşayan yabancılar artık Aldi torbalarında almanlara,kendi akıllarını taşıttırmaktadır. Boynuz sonradan çıkar ama kulağı geçer.Almanya boynuz ile kulağın aynı gövdede işlev gördüğünü unutmamalı,siyasetini ona göre kurmalıdır.
02.01.2015