2 Temmuz Sivas'ta Turgut Öker'in konuşması neden engellendi?

Sevgili okuyucular,

2 Temmuz 1993 Sivas Madımak katliamı, uzun yıllardır Alevi örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla, Madımak katliamında yaşamını kaybedenlerin anılması ve katliamı düzenleyen yobaz, gerici faşist güçlerle birlikte, katliama sessiz kalarak destek veren Türkiye Cumhuriyeti devletinin kınanması her yıl yürüyüş ve etkinliklerle kınanmaktaydı.

Sivas Madımak Oteli'nde katledilen şehitlerin anılması, katliamın kınanması, yıllarca önce çok küçük kitlesel katılımların sağlandığı ortamlarda yapılmaktaydı. Devlet güçlerinin korku salarak, kitlesel katılımın yoğunlaşmasını engellemek çabası sürekli olarak gündemdeydi.

Avrupa Alevi hareketi, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu AABF ve genel başkanı Turgut Öker önderliğinde kenetlenerek hareket eden kadrolar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu oyunlarını bozdu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Alevilere reva gördüğü katliam ve göz yaşlarını, tarihin sayfalarında kalmış bir vaka olarak görmesi ezber bozularak engellendi. Devlet toplumsal tepkilerin göz ardı edilmesini öngören bir anlayışa sahip olması dolayısı ile inkarcı davranmayı tercih etmektedir.

Turgut Öker önderliğinde başta AABF Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu olmak üzere Avrupa Alevi hareketinin kadroları, Devletin inkarcı, asimilasyoncu, katliamlara seyirci kalan ve toplumun tepkisini göz ardı eden ezberci anlayışını temelden bozan ısrarcı girişimleri takdire şayan bir davranıştır.

Turgut Öker başkanın ısrarcı, devrimci davranışı karşısında, devlet geri adım atmakla kalmamış, başta Aleviler olmak üzere, Türkiye demokrasi güçlerinin Sivas Madımak katliamı konusunda duyarlı olmasını ve harekete geçmesini beraberinde getirmiştir. Bu gerçeklik asla ve asla yadsınamaz bir gerçekliktir.

Bugün Sivas Madımak katliamı dolayısı ile On binler Sivas sokaklarında, katliamı lanetlemek için buluşuyorlarsa, ülkenin birçok alanında meydanlarda etkinliklere katılıyorlarsa, Turgut Öker önderliğinde Avrupa Alevi hareketinin önemli bir rolü olduğu asla yadsınamaz.

Geçtiğimiz, 2 Temmuz 2014 Çarşamba günü, Avrupa ve ülkemizin her köşesinden gelen On binler Sivas sokaklarını doldurarak, 2 Temmuz 1993’de semah çekerken ateşe duran, 33 canı ve 2 Otel çalışan can’ı, anmak için bir araya geldiler. Sivas ta buluşan On binler, kaybettikleri can’larını anarken, katliamı lanetleyerek, Alevi ve demokrasi güçlerinin kenetlenmesinin örneğini göstermekteydiler.

On binlerin, ‘Sivas Madımak katliamını unutmadık, unutturmayacağız’ ‘faşizme karşı omuz-omuza’ ‘Sivas yobazlara mezar olacak’ sloganlarının, çığlıklarının sonucu, gök yüzündeki bulutların atom parçacıklarına ayrıldığını izlediğimiz bir ortamda, kürsüden, (otobüs’ün) üzerinde, Alevi örgütlerinin ve demokratik kitle kurumlarının temsilcileri günün anlamına ilişkin konuşmalarını yapmaktaydılar. Bu konuşmalar katılımcı kitlelerce çoşku ile karşılanmakta ve alkışlanmaktaydı.

Konuşmaların devam ettiği ve kitlelerin ilgi ile izlediği bir gerçekti. Bu Gerçekliğe paralel olarak, her yıl olduğu bu yılda, AABK Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel başkanı Turgut Öker’in konuşması beklenmekteydi. Turgut Öker başkanın her yıl vermiş olduğu mesaj, Katılımcı kitleler tarafından coşku ile karşılanmakta, ilgi ile izlenmekteydi.

2 Temmuz 2014 Çarşamba günü Sivas Madımak Oteli önünde yapılan mitingde, AABK Başkanı Turgut Öker’in konuşması, henüz açıklanmayan bir nedenle engellendi. Bu engellenmeye ilişkin, bugüne kadar ABF Alevi Bektaşi Federasyonu, ABF yöneticileri ve miting düzenleme komitesi tarafından henüz ikna edici bir açıklama kamuoyuna yapılmamıştır.

Gerekçesi ne olursa olsun, AABK Genel başkanı Turgut Öker’in konuşmasını engellemek ve Sivas Madımak katliamını lanetlemek ve kaybettikleri canlarını anmak için miting alanında bulunan kitlelere sesinin ulaşmasını engellemek, Avrupa alevi hareketine yapılmış büyük bir saygısızlıktır.

Bu saygısızlık sadece Avrupa Alevi hareketine karşı yapılmış saygısızlık olarak algılanmayacaktır. Aynı orantıda, Türkiye’de Alevilerin birliğine yapılan bir saygısızlık olarak ta, algılanacaktır.

Mikrofon her isteyen tarafından, konuşmak için kullanılırken, Dünyanın en büyük Alevi örgütlenmesi konumu koruyan, AABK genel başkanına kullanıldırılmaması ve konuşması engellenmesi, mantıkla açıklanacak bir durum değildir.

Bugün ülkemizde Alevilerin daha çok birlikte ortak görüntü vermeye ihtiyaç duyulduğu bir süreçte, bu tarz anlamsız, kıskançlıklara dayanarak, başkalarının söz haklarını engellemek, Alevi etik anlayışı ile bağdaşmamaktadır.

Umarım, Sivas Madımak katliamı dolayısı daha fazla bütünleşme, birlikte bir çok etkinliklere ortak imza atma ve ortak hareket etme kabiliyetini kaybetmeden, gereken özen gösterilerek, AABK genel başkanı Turgut Öker’e yapılan bu haksız davranış görülür ve gereken yapılır.

Alevi hareketinin temsilcilerinin dikkatini çekmek isterim. Bizlerin birbirimizle uğraşma, ‘lüks’ümüz’ yoktur. Unutmayın ki, Alevi hareketinin temsilcilerine umut bağlayan milyonlarca Alevi ve Alevi dostu bulunmaktadır. Bu insanları hayal kırıklığına uğratma, ‘lüks’ümüzde’ bulunmamaktadır.

05 Temmuz 2014 Didim Türkiye